[][][][][]
Asker sevmek zor işti. Ama beni kendine aşık eden de kömür karası gözleriydi. Asaletle giydiği üniforması, kalbinin güzelliğinin yüzüne yansımasıydı.
"Seviyorum ulan. Var mı? Lacivertlerinin bakışını seviyorum, efsunlu gülüşünü seviyo...
Diğer kitabım Ayrı Dünyalar, 36 bin okunmaya ulaştı ve gerçektençok mutluyum. Kocaman bir aileye sahip olduk...
O yüzdensizdenküçük bir ricam olacak.
Lütfen Zemheri'den de oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin✨️
Veee bölümmmm...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Buraya da çok sevdiğim Küçük Prens'ten bir alıntı;
-Küçük prens ekledi;
"Ama gözler kör, yüreği ile bakmalı insan..."
[][][][][]
Mekâna geldiğimde aklımdaki soru işaretlerini biraz da olsa uzaklaştırmıştım. Arabadan inip valeye anahtarı verdim ve hayranıolduğumFransız mimarisinde gözlerimi gezdirdim. 80'ler ya da 70'ler havası verdiği içinayrıca seviyordum. Ve eğerdünyaya birdaha gelebilme şansımolsaydı, 70'lerin ortasındaolmayıçok isterdim.
İçerigirdiğimde ise Nazlı'nın bana doğru el sağladığınıgördüm ve masalarınadoğru ilerledim. Şık, büyük masalar, ortama uyum sağlıyordu, loşışık, gözlerimirahatsız etmiyor, masanın ortasında duran büyük şamdanlar mumları ile ışıklandırmaya destek oluyordu.
"Şükür gelebildin birtanem," deyip kollarınısırtıma saran arkadaşımasarılarakkarşılık verdim. Masaya oturduğumda Selim telefonuna bakıpkaşlarınıçatmıştı ama beni gördüğü an yüzündeki o ifade gitmiş, yerine bir gülümseme gelmişti.
"Oo, hoşgeldiniz damatsız gelin hanım," dedi o espritüel tavrı ile. Gülümsedim ve sırtımasardığıkollarınıkarşılık, ben de onu kucakladım.