[][][][][]
Asker sevmek zor işti. Ama beni kendine aşık eden de kömür karası gözleriydi. Asaletle giydiği üniforması, kalbinin güzelliğinin yüzüne yansımasıydı.
"Seviyorum ulan. Var mı? Lacivertlerinin bakışını seviyorum, efsunlu gülüşünü seviyo...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Parçaları kaybolmuş puzzle gibi artık insanlar. Kiminin ruhu, kiminin beyni ve birçoğunun bir kalbi yok."
-Chuck Palahniuk-
[][][][][]
Bir doktor olarak boynu yana düştüğüiçinaçıkta kalan adamın yanına koştum ve iki parmağımıbirleştirerek boynundan nabzını kontrol ettim. Bu taraftan nabızalamayıncadiğer taraftan denemek istedim ve adamınyüzünüdiğer tarafa çevirmekiçin elimle çenesindenyüzünü kavradım.
Ama gördüğümyüz, kesinlikle, tahmin bile edemeyeceğim birine aitti...
Elimle tuttuğumçene, babam olacak o herifin başka bir kadından olan oğluna aitti. Abim değildiçünküyüzünü neredeyse üç kez gördüğüm biri abim olamazdıdeğil mi?
Hoş, adını bile hatırlamıyordum.
Kendime gelip onu şuaniçin sadece yaralı biri olarak görmeyeçalıştım. Bu taraftan nabzını bulup yavaşattığına elimin altındaki damarın parmağımauyguladığı zayıf basınçlarla karar verince hiçdüşünmeden boynumdan fularımı çıkarıpyaraya bastırdım.
Bıçak yarası gibi duruyordu ama derin bir bıçak yarası idi. Yara sol tarafta olduğuiçinkaraciğeregelmişolması olanaksızdı ama bu kadar kan kaybı da bıçağın boşluklara gelmesiyle meydana gelmezdi. Bir elimle yaraya baskı uygularken bir elimi de cebime atıp telefonuma ulaşmayaçalıştım.
Elimi cebime attığım an, arabanınkırmızı yan yüzeyinde bir adam görmem ve boğuk, sert bir ses duymam aynı anda olmuştu.
"Adamdan uzaklaş ve ellerini kaldır." Temiz kırmızıyüzey, onu açıkça görmemi sağlıyordu.
Silahını bana doğrultmuş, sabahki gibi siyahlar içinde bir adam yan tarafımda dikiliyordu. Telefonuma giden elimi yolundan çevirip, yaraya baskı yapan elimin üzerine bastırdım.