[][][][][]
Asker sevmek zor işti. Ama beni kendine aşık eden de kömür karası gözleriydi. Asaletle giydiği üniforması, kalbinin güzelliğinin yüzüne yansımasıydı.
"Seviyorum ulan. Var mı? Lacivertlerinin bakışını seviyorum, efsunlu gülüşünü seviyo...
"Ece'm, kızım kardeşineyardım eder misin ödevini yapsın bir an önce." Mutfaktan mis korkular geliyordu. Annesi muhtemelen akşam için yemek yapıyordu.
Küçükkız bu sene 9 yaşına girecekti. Bugün ise onun en sevdiğigün, doğumgünüydü.
O adamın eve gelmeyeceğini ise annesi, teyzesi ile telefondakonuşurken duymuştu.
Küçükkızkardeşi Derin, küçük yer masasının dibine oturmuş, önündekikağıt ile bakışıyordu. Küçükkızgülümsedi. Hemen kızkardeşininyanına oturdu, eliyle yapmayıçoksevdiğişeyiyapıpkızkardeşinin sarı saçlarınıokşadı.
Ne de güzellerdi. Oysaki kendi saçları simsiyahtı. Kendi saçlarının da böyleolmasını isterdi.
"Yapamadın mi yine?" Derin, tatlı küçük bir iç çekip kalemi tekrar eline aldı.
"Yapamadım abla. Sayılarçokdağınık. Baksana her biri ayrı yerlerde."
Önündeki bulmaca, görsel zeka üzerine siyah beyaz şekildeki bir boyama oyunuydu. Küçükkızkağıdaşöyle bir gözatıncagerçekten de sayılarınçokküçük ve fazla olduğunugördü.