•3•

135 15 3
                                    


"Ee?"

Dedi Ecem elindeki içki dolu bardağı iyice kavrayarak. Üzerimdeki kısa gömleği umursamadan dizlerime kadar çektiğim çorapları düzeltip iyice yayıldım koltuğa. Kafam hafif mayhoştu. Fakat midem oldukça kötüydü içkinin etkisinden.

Baygın bakışlarım tekrar Ecem'i buldu.Hala beklentiyle bana baktığını görünce başımı 'ne' anlamında salladım. Gözlerini devirerek doğruldu ve elindeki bardağı sehpaya koydu.

"Kızım noldu da sen böyle dağıldın diyorum !" Bir süre gözlerimi üzerinde gezdirip sehpadaki bardağıma uzanıp bardağı kavradıktan sonra kafama dikip yüzümü buruşturdum.

"O-ow" diyerek gözlerimi açıp geriye yaslandım. İçkinin mayhoş etkisi iyice bedenime dağılırken Ecem tekrar ofladı. "Serra, anlatsana kızım ? En son iyiydin eve giderken noldu? Haktan-"

Elimle onu durdurup işaret parmağımı dudaklarıma bastırıp dizlerimi kendime çektim."Bir şey yok. Sorma daha fazla Ecem. Daralma beni."

Kestirip attım tam anlamıyla. Olan bir şey zaten yoktu. Çocuk sevgilisiyle öpüşmüştü. Beni ilgilendiren ne vardı ki ortada ?

Elimdeki bardağı tekrar dudaklarıma götürdüğümde çalan telefonuma kaydı gözüm. Sarhoş kafayla bile ekranda onun ismini görmemle hızlanan kalp atışıma küçük bir küfür savurup uzanarak telefonu aldım kulağıma götürdüm.

"Serra ?" Sesini duyunca çıtırdan giden başım yüzünden gözlerim hafifçe kapanmıştı. Ne de güzel ses tonu vardı değil mi? "Konuş."

Dedim varla yok arası sesimle. "İyimisin sen ?" Sorduğu soruyla doğrulup saçlarımı karıştırdım. "Evet, ne oldu ?"

Bir süre nefes sesini dinledikten sonra konuşmaya başlamıştı."Yarınki sahnelerin, senaryosu gelmiş sende almadan gitmişsin. Getirdim kapıdayım. "

Gözlerimi sıkıca kapatıp açtıktan sonra telefonu yüzüne kapattım. "Kim o ?" Ecem'in sorgu dolu bakışlarıyla oturduğum yerden kalkıp üzerimi düzelttim. "Haktan. Senaryoyu getirmiş."

Kapıya ilerlerken arkamdan seslenmesiyle durup kapının biraz gerisindeki boy aynasından kendime baktım." Şşşt, sen bu halde mi gidiyorsun çocuğun yanına ?"

Ellerimi saçlarıma götürdüğümde vazgeçip gidip hızla kapıyı açtım. Bedenime değen soğuk havayla titrerken karşımda duvara yaslanmış beni baştan aşağı süzen bir haktan vardı.

Baygın bakışlarımı üzerinde gezdirdikten sonra elimi uzattım. "Sana da merhaba."

Başımı salladım elindeki kağıtları elime koyacaksan geri çekti. Hadi ama çocuk değiliz. Bir bok yemeden şu siktiğim kağıtları almak içeri girmek ve depresyonuma devam etmek istiyorum ! Bu kadar zor mu ?

"İçtin mi sen ?" Diyerek kaşlarını çatmış bakıyordu bana. Vermeyeceğini anladığımda kapıya yaslanıp kollarımı birbirine bağladım. Sarhoş kafayla gözlerinin ne kadar güzel olduğu gerçeği beni yangınlara sürüklüyordu. Şuan düşünmemem gereken ne varsa beynimden bir bir geçmekle meşguldü.

"Sevgilin nasıl gönderdi seni buraya ?" Gözlerini devirip yüzünü buruşturdu. Sevgilisi olduğuna her seferinde şaşırıyor muydu bu? Hadi lan oradan! Her gün başka Kıza yavşamaktan, unutuyorda olabilir.

"Kim var evde ?" Kaşlarımı kaldırıp içeri doğru uzattım başımı. "Aşkııım ses ver ?"

Dememle Haktan'ın yüz ifadesi tamamen garip bir hal almıştı. Stres ve Ya sinir gibi.

"Heee!" Ecem'in karma karışık söylediği şeylerin içinden anlaşılan tek şey bu olunca Haktan sırıttı. Başımı kapıya yaslayıp baktım gülüşüne öylece.

"Geleyim mi bende ?"

Bir adım geri gittim. "Çikolatalı süt içeceksen olur ?" Gülerek içeri girdi. Bende ilerleyip eski yerime oturdum ve dizlerimi kendime çekip içki bardağımı avcuma aldım. Haktan tam karşıma oturup Bir Ecem'e bir bana baktı. Bende başımı koltuğun başına yaslayıp ona baktım.

Vicdansız ! Sarhoş kafamla bile gözümün önünden gitmiyor ! Beni kendine aşık edecek görecek ebesini tersten !

"Noluyor olum size ? Bir şey mi oldu ?" Ben sesimi çıkarmayıp bardağımla oynamaya karar vermiştim.

"Şerefsiz ! "

"Kim?"

Ecem cırlarken kıkırdadım." Ayrıldık ya Haktan sende ! Ne mal adamsın ya! Ama çok özür diliyorum..Senden malları da var !"

Nefes aldıktan sonra tekrar devam etmeye başlayan Ecem kök söktüreceğe benziyordu."Mal mı bilmem ama ! Kesin gerizekalı ! Neymiş efendim iş, iş ,iş ! Lan işinle mi sevişeceksin, Dangoz! Bu onu da yapar Haktan, Serra valla yapar ya " deyip hararetle anlattıktan sonra tırnaklarını kemirmeye başladı. Haktan şaşkınca Ecem'den bakışlarını ayırıp bana döndü.

"Kızın içinden ne çıktı ! Bir de en aklı başında ekipteki bu diyoruz . Siz kızlar hep böyle misiniz ?" Son cümleyi eğilip fısıldayarak kurarken gülüp elimdeki bardağı kafama diktim.

"Serra..sen niye içiyorsun ?" Elimdeki bardağı sehpaya bırakıp geriye yaslandım." Eşlik ediyorum." Umursamazca kurduğum cümleden sonra Haktan bir süre bana baktı.

"Yatırayım mı seni?" Kapattığım gözlerimi açtım. "Bakıcıya ihtiyacım yok haktan. Bana bakıcılık yap diye gelmedin herhalde."

"Nalakası var kızım?" Omuz silkip elimdeki bardağı yavaşça yudumladım. Evet arkadaşlar. Onun kahverengilerine bakarak içiyordum.

Şarap'ın kafasıyla karışan gözleri vücudumun direncini yerle bir ediyordu.

"Siz ne güzelsiniz Ya ! Anlamıyorum ! Birbiriyle bu kadar uyumlu olan insanlar özenle birbirinden neden bu kadar uzak duruyor !?" Ecem'in cümlesiyle baygın gözlerimi ona çevirip iç çektim. Bu kız beni fazlasıyla zorluyordu.

Yerimden kalkıp Ecem'e yaklaştım."Saçmalamayı kes. Kalk yatırayım seni hadi." Dudaklarını bizde ve gözlerini kırpıştırdı. "I-ıh! İyiyim ben böyle." Derin bir nefes aldım arkamı dönüp gidecektim ki başımın dönmesi herşeyi alt üst etmişti. Haktan tam o saniyede kollarını belime doladığında sertçe yutkundum. Gözlerim kapalı korkuyordum. Bu yakınlık herşeye fazlaydı. Haktan'ı arzulayan tarafım cayır cayır yanıyordu.

Nefesi yüzüme çarptıkça yüzüm adeta yanıyordu. Kucağına ne zaman oturduğum hakkındaki düşüncelerimi şuan işleve geçiremezdim. Kucağı değil, dizi.

"Öpüşünsene amk !" Ecem'in bağırmasıyla hızla geri çekilip gözlerimi açmam ve toparlanmam bir olmuştu. Haktan'a bakmadan hızla ilerledim, nereye gidiyordum ?

Mutfak.

Evet ! Buldum. Büyük başarı aferin sana Serra. Elimi taşa yaslayıp derin bir nefes aldım. Sikiyim ! Gerçekten sikiyim !

Alt üst olan bilinç altıma küfür ederek bir bardak suyu içimin yangınını almasını ister gibi kafama dikip hızla yukarı odama çıktım. Yatağın içine girip yorganı üzerime çektim.

Bir an önce bit, lanet gece.

My Boy | HakSer Where stories live. Discover now