•11•

125 13 5
                                    


Çığlık atmamak için zor durduğum için uzun tırnaklarımı ısırarak yatağa oturdum ve bacağımın birini kendime çekil Ecem'e döndüm. "Kızım öpüşüyorduk diyorum ! Bir tepki versene niye dondun? " Ecem'e seslenmemle kendine gelmeyince ofladım."Ya sende donman gereken yerde donmuyorsun!"

Ecem'in kendine gelip başını yavaşça bana çevirip bakmasıyla biraz ona yaklaştım ve gözlerimi kıstım."Serra?" Dedi varla yok arası. "Hı?"

"Tayanç abi niye gelmiş?"

Oflayarak geri çekildim."Bir şey diyeceksin sandım!"

"Ya manyakmısın kızım! Bu adam niye gelmiş eve başka zaman mı bulamamış aşk olsun Tayanç abi seni severdim!"

Allah'ım aklıma mukayyet ol! Ben kime ne anlatıyorum !

"Ne bileyim kızım, adamın kendi evi sonuçta, Tayanç abi sen bir dur biz öpüşelim sen sonra gel mi diyeyim adama !"

Ecem yatağımın yanında volta atarken bir yandan da elini savurarak konuştu."Yok, oda olmaz." Dik dik Ecem'e bakıp arkama yaslandım.

"Ay! Kalk git kiss almadan gelme kalk Serra!" Ecem başımda dikilmiş söylenip dururken hızla yerimden kalkıp elimi sırtına koyarak onu odadan dışarı ittim."Oldu! Ben bir şey söylemedim, sende duymadın hadi git uyu."

Deyip kapıyı kapattım ve yatağıma geri ilerledim."Kız bana bak! Bir gitseydin!" Ecem'i umursamadan arkamı dönüp gülerek elimi dudağıma koydum ve yatağıma kendimi attım.

.

.

.

"O şekilde bir tonlama senin vermen gereken mesajı zedeler, yanlış anlaşılırsın Haktan." Masaya oturmadan hemen önce cümlesini duyduğum Çağla ben oturmadan göz ucuyla beni süzmüştü.

"Günaydın!" Dedim Haktan'ın önündeki senaryoya elimi atıp alırken."Günaydın civcivim !" Bartu Doğa'yla uğraşmaya iki saniye ara verip geldi ve saçlarımı öperken ona gülümseyip senaryoya döndüm.

"Burda görünen aman aman bir tonlama göremiyorum ben. Ki seninde Haktan'ın oyunculuğuna müdahale etmeni gerektirecek bir şey yok, keza yardıma ihtiyacı olursa, ben varım, ulvi, bartu, miraç var." Deyip gözlerimi ağır ağır Çağla'dan çekip Haktan'a döndüğümde sırıtarak beni izlediğini görmemle yumuşamamak için kendimi zor tutmuştum.

"Demi Haktan?" Haktan tam bir şey diyecekken Çağla söze girmişti."Evet var, fakat benim," deyip tonlama yaparken sırıttım."Yanımda olmayı seçmesine de karışacak değilsin sanırım?"

Başımı sallayıp sandalyemi geri çekerek masadan kalktım ve karavanıma ilerledim."Serra!" Tayanç abinin sesini duymamla gözlerimi sıkıca kapattım.
Bingo! Şimdi ne yapacağım?

Arkamı dönmeden hemen önce yüzüme bir gülümseme yerleştirdim."Tayanç abi?" Adımlarını bana yaklaştırıp gülümsedi."Nasılsın bakalım?"

"İyiyim sen nasılsın abi?"

"İyiyim, şey diyecektim ben sana, bu akşam bize yemeğe gelir misin? Haktan'ın annesi de olacak." Kaşlarımı çattım ama gülümsememi yüzümden silmedim."Yani, tabi gelirim sizi kırmam fakat bir sebebi var mı?"

Tayanç abi mahçup bir şekilde gülüp karavana yaslandı."Aa, yok isteme için daha çok var ben bir Haktan'ın annesiyle tanış istedim.Tabi senin içinde uygunsa." Kaşlarımı çatıp gülmüştüm.'isteme?' Dudaklarımı birbirine bastırdım. Kendi kendimi rezil etmiştim, Allah kahretsin seni Serra!

"Peki, Haktan'la gelirim o zaman ben " Tayanç, gülerek ima dolu bakışlarını üzerime naksettirirken arkamı dönüp hızla ilerlemeye başladım.

Yanaklarım cayır cayır yanıyordu. Elimin tersini yanaklarıma basarken birden Haktan'ın bileğimden tutup çekmesi ve karavanlardan birine yaslamasıyla yutkundum. "Korktum!"

Dedim gülerek. Sırıtıp burnumu öptü."Sen beni kıskandın mı?"

Gözlerine bir süre baktım."Ne kıskanıcam be seni ben! "

Gülerek parmaklarının arasına saçımın bir tutamını alıp doladı.Bu kadar güzel bakması, şhow gibiydi resmen !

"Eminmiyiz? Bir Tık sezdim ama ben ?"

Ellerimi göğsüne koyarak keyifle ittirdim."Baby sen Çağla'nla istediğin her şeyi yapabilirsin. Ben babanın alacağı gelinle ilgileniyorum." Yüzündeki gülümseme büyürken beni tekrar kollarının arasına aldı."Anlamadım?"

"Baban, akşam yemeğe çağırdı. Annende olacakmış, aramızda bir iletişim kopukluğu yaşandı o sırada isteme için daha çok var dedi. Kısacası akşam ailecek yemek yiyyoruz ." Bir yandan konuşuyor bir yandan parmaklarıyla oynuyordum.

"Oww, o raddeye geldik Yani? Harbi bende diyorum benimkinin yanakları yine niye al al olmuş ! E ben Çağla'ya söyleyeyim aradan çekeyim onu nasıl fikir?"

Benimki..

O anın verdiği reflex ile kaşlarımı çattım. "Ha arada yani?"

"Öyle demedim?"

"Gayet öyle dedin! Madem onunla olmak istiyorsun git ol Haktan!" Deyip karşısından geçip gidecekken elini çıplak karnıma koyup tekrar duvara yasladı."Sinirini yerim kızım senin!"

Diyerek dudaklarıma yaklaştığında gülümsedim, tam dudaklarımız buluşacağı sırada işaret parmağımı dolgun dudaklarının sus çizgisine koyup başını hafifçe geri ittirdim.

"Olan var olmayan var Haktan'cım!" Deyip yanından geçtikten sonra arkamı döndüm."Bak bu iki oldu ! Bir öpemedim lanet olsun!"

Kahkaha atıp elimi salladım."Sen bir Çağla'nı aramızdan çek o zaman bakarız durumlara !" Diyerek yanından uzaklaşırken gülümseyerek önüme düşen saçı geri ittirdim. "Pşt serrasi?"

Bartu'nun sesiyle neşeyle yanına yaklaştım."Kız yüzünde güller açıyor yanaklar da kızarmış ne oluyor !"dediğinde evren sanki bana inat ediyormuş gibi daha da derinleşen gülüşümle Bartu kahkaha atarak beni kolunun altına aldı. "Şuna bak sen!"

Biz gülüşürken Haktan yanımıza gelip duvara yaslanarak elindeki sigarayı içine çekti. "Anlatsana kızım ! Noluyor !"

Kaşlarımı havalandırıp geri çekildim Haktan'dan kaçırarak bakışlarımı. "Ya belki bugün çok mutluyum! Belki kendimi güzel hissediyorum!"

Diyerek bir yandan ilerlerken arkamı dönüp devam ettim."Belki çok seviyorum! Çok aşığım! Olamaz mı?"

Elimi dudaklarıma götürüp muzipçe, sırıtarak beni izleyen Haktan'a öpücük attığımda kaşlarını havalandırdı ve dudaklarını dişlerinin arasına aldı.

Gülerek önümü dönüp bahçede duran kocaman masanın renkli sandalyelerinden birine oturup benim adımın yazılı olduğu senaryoyu önüme çekip derin bir nefes aldım, ardından gelen gülme isteğimle arkama yaslandım.

My Boy | HakSer Where stories live. Discover now