•15•

8 0 0
                                    


-Hadi Serra, dedi Semih hoca elindeki kağıtla bana yaklaşıp saçlarımı düzelterek.
-Hocam, benim sesim o kadar güzel değil ki nasıl altından kalkacağım bunun?, dediğimde gülümsedi ve Haktan'a yöneltti bakışlarını.

-Haktan boşuna baterist olmadı güzelim,sana yardımcı olacak.Ama hadi artık at şu üzerindeki gerginliği, derin bir nefes alırken Haktan'a baktım.
-Siz bir konuşun ben geliyorum başlayacağız, başımı sallayıp Haktan'a döndüm.

-Çok gerildim,ne yapacağımı bilmiyorum. Sesimede o kadar güvenmiyorum zaten eğer yapamazsam durdur çekimi tamammı? , gülerek bana bakıp elini arkama uzatıp kısa saçlarımı topladığım tokayı yavaşça çıkarıp tokaya baktı.
-Gerileceğin hiçbir şey yok. Sesin gayet güzel. Sadece bana güven ve gerisini bana bırak, histerik bir şekilde güldüm. Ona güvenmek mi? Kaideyi zorlayan cümleler kuruyordu.
-Sana güveneyim mi? Hah! Yarı yolda kalmak istemiyorum onun için biraz geri bas istersen, deyip önüme döndüm.

*
Derin bir nefes alıp gülümseyerek Çağrı'ya bakıp bakterinin uyumuyla gözlerimi usulca kapatıp şarkıya girdim.

"Buralar yalan, uzak bir de
Bir arasan, bu kalp delirir
Umutsuz olmaz aşksız yaşanmaz
Kuşku duyanlar ve yanmadan sönenler
Küçük bir yoldayım en başındayım
Kendi kendimle hep sıfırdayım
Senin dağların benim yollarım
O sen olsaydın..

Benim yanımda
Sağımda solumda ufkumda
Senin yanında
Yazında kışında tüm baharlarında

Gözlerimi aralayıp titrek bir nefes alarak Çağrı'ya baktım ve elimi yanağına götürüp avuç içimi yanağına bastırdım.

Oralar nasıl? uzak tabii
Gel desem? diyemem peki
Umutsuz olmaz aşksız yaşanmaz
Kuşku duyanlar ve yanmadan sönenler
Küçük bir yoldayım en başındayım
Kendi kendimle hep sıfırdayım
Senin dağların benim yollarım
O sen olsaydın
Benim yanımda
Sağımda solumda ufkumda
Senin yanında
Yazında kışında tüm baharlarında
Küçük bir yolda çarpışsak senle
Vazgeçsem olmaz ki
Bu sel durulmaz ki böyle,

Haktan senaryoda olmamasına rağmen,başını hafif çevirip dudaklarını avuç içime bastırırken,hafif dolmuş gözlerimi ona çevirirken şarkıyı yavaşlatıyordum. Gülümseyerek ona bakarken daha güçlü bir şekilde girdim şarkıya.

Küçük bir yoldayım en başındayım
Kendi kendimle hep sıfırdayım
Senin dağların benim yollarım
O sen olsaydın
Benim yanımda
Sağımda solumda ufkumda
Senin yanında
Yazında kışında tüm baharlarında
Küçük bir yoldayım
Küçük bir yoldayım
Bir yoldayım,

Şarkı biter bitmez senaryoda yazılı bir şekilde herkes alkışlarken gülümseyerek ayağa kalkıp Çağrı'ya elimi uzattım. Elimdeki çubukları bırakıp ayağa kalkarak arkamdan bana sımsıkı sarıldığında benden bağımsız dans şarkısı dolmuştu bütün ortama.

Çağrı belimden tutarak beni çevirdiğinde ona doğru gülümseyerek dönüp ellerimi boynuna sardım.
-Yanlız,ben dans etmeyi bilmiyorum Çağrı, Çağrı afallamış bir şekilde bana baktı ama sonra hemen toplarladı.
-Bende bilmiyorum, gülerek yanağını yanağıma yasladığında kalbimin titreşimini hissetmiştim.
Bazen bu sahneler,canıma okuyordu Allah kahretsinki.

Çağrı ufak ufak saçlarımın uçlarına gömdüğü başını yanağıma sürterken yutkundum.
-Beni dinlemedin Serra, bana beni anlaman için yapacağım savunmadan mahrum bırakıp aramıza tonlarca mesafe koydun. Belki dinleseydin, başımı geri çekip ondan uzaklaşacakken elimden tutup hızla beni kendine sertçe yapıştırdığında yutkundum.
-Napıyosun? Bırak, başını iki yana sallayıp gözlerini kıstı.
-Neye bu kadar inat ediyorsun? Dinlemek bu kadar mı zor , yutkunup titrek bir nefes alarak gözlerine baktığımda Semih hocanın sesiyle hızlıca ayrılıp uzaklaştım yanından. *

-Hadi Serra gidelim, Dedi doğa kot montunu giyerken. Uzandığım koltuktan kalkıp bende mont misali kot montumu üzerime geçirdim.

Biz çıkar çıkmaz Ecem'de gelince gülümseyip yanına ilerledik.
-Bizim mekana mı gidiyoruz,dedi Ecem bir yandan çantasını karıştırırken.
-Fark etmez ama gidelim, diyerek devam ettim bende. Kafamı acilen dağıtmam gerekiyordu.
-Nereye kızlar?, diyerek Bartu yanımıza gelince ona baktık.
-Bizim mekana, dedim saçlarımı düzeltirken. Bartu kaşlarını kaldırıp hepimize tek tek baktı keskin mavileriyle.
-Kız başınıza? Kimin haberi var bundan, diyerek çıkıştığında kızlarla birbirimize bakıp tekrar Bartu'ya döndük.
-Kimsenin, hep birlikte kurduğumuz cümle Bartu'nun susması için yeterliydi.

My Boy | HakSer Where stories live. Discover now