•4•

129 15 5
                                    



"Hatırlıyorum Serra! Hatırlıyorum ! Öpüşecektiniz az kalsın."

Elimdeki peynir tabağını masaya koyup derin bir nefes aldım."Ha-tır-la-mı-yo-rum! Ecem vallahi hatırlamıyorum. Sen nasıl hatırlıyorsun ?"

Gözlerini devirip tabaktaki salatalıktan alıp ısırdı." Nasıl hatırlamıyorsun sen ? Of ! Kızım böyle bir şey unutulur mu!? "

Sinirle karışık güldüm."Kusura bakma Ecem, alkole 'nolursun Haktan'la neredeyse öpüşüyormuşum, onu bana unutturma .' Diyemiyorum !"
Diyerek dalga geçerken Ecem'de benimle gülüp ofladı. "Sen bu çocuğun sevgilisi olduğuna Eminmisin ?"

Bıktım ya! Vallahi !

"Ecem ! Banane kızım ya ! Var ya da yok banane ? Sen benim hangi partnerim ile bir ilişki yaşadığımı gördün de şimdi diretiyorsun ?"

"Tamam, bu ilk olsun ?"

Sinirle Ecem'e bakıp tekrar güldüm.

"İmdat ! Haktan, imdat !"
Bağırarak gülerken Ecem'de güldü. Tam o sırada sahneye Haktan dağılmış saçları uyku mahmurluğuyla girmişti.

"Noluyor ?" Dedi sırıtarak. Ecem'e bakıp sırıttım. "Bu diyor ki .."

"Senin sevgilin var mı Haktan!" Ecem'in kurduğu cümleyle elimi alnıma vurdum. Haktan bir bana bir Ecem'e baktı. "Neden soruyorsun Ecem'cim ? Evleneceksen gel programını devir almaya mı karar verdin ? Ha öyle ise, yok sevgilim falan. Ama böyle çıtı pıtı hafif dalgalı saçlı esmer bir kız güzel olur elinde varsa "

Deyip elindeki suyu yudumladı. "Siktir lan oradan! Yalancı , kızla seni dudak dudağa görmesem inanacağım !"

"Hangi kızla !"

"Çağla !" Ecem'e dönüp hararetle söylediğim isimle birlikte Haktan ve Ecem bana baktı.

"Ne! Çağla'mı?" Şuan yaşanılan şey, gerçekmiydi? Gerçekten bu klişeyi yaşayıp aynı anda aynı cümleyi kurdular mı?

Hayatı sorguladığım dakikalara girerken sinirle güldüm. "Ya sizi bana sayıylamı veriyorlar ! Ne anlatıyorsunuz siz? Banane Haktan'ın sevgilisinden, kimle buluştuğundan !"

"Manyak-" Haktan'ın hızla cümlesini böldüm. "Manyağız haktan! "

Elimdeki tabağı sinirle taşa koyup yanından geçip giderken bir yandan da kendi kendime söyleniyordum. "Hem kızı öpüyor, hem manyakmısınız diyor ! Dangalak mısın ?!"

Odama girip kapıyı kapatınca sıkı bir nefes aldım. O dakika kan gitmeye başlamıştı beynime.

Sanane Serra? Seni ne ilgilendiriyorda çıkışıyorsun çocuğa ?

Ellerimi saçlarımdan geçirerek gardolabıma ilerledim. Atıma siyah kapri bir pantolon giyerken içime beyaz dar bir crop ve üzerine de mor güzel bir ceketle tamamlamıştım kombinimi.

Fazla makyajı sevmiyordum. Özgüvensiz hissettiren herşeyden uzaktım. Makyajda buna dahildi.

Kirpiklerime biraz rimel ve kırmızı bir rujla tamamdım.

Çantamı ve kalan eşyalarımı ayarladıktan sonra aşağı indim. Hazırlanmış kahvaltıyı yapan tek kişinin Ecem olduğunu görünce göz ucuyla masaya bakıp taşta duran telefonumu aldım.

"Tamamsa çıkalım?" Kurduğum cümleyle haktan elindeki sigarayı söndürüp bana döndü. Dönmesiyle beni baştan aşağı süzdü , bedenim ister istemez gerilirken iç çektim.

"Çıkalım." Dağınık saçlarını parmaklarıyla biraz daha dağıttı. Şampuanının kokusu bana inat eder gibi bütün mutfağa dağılırken arkamı dönüp mutfaktan çıktım.

My Boy | HakSer Where stories live. Discover now