•12•

138 15 8
                                    



Stres içerisinde omzumdaki çantanın kulbuna biraz daha asılarak kapının açılmasını bekliyordum. Stresimi anlamış olacakki destek olmak istercesine elini belime koyup okşadı Haktan.

"Sakin ol. Eminim bir sorun çıkmaz." Ona bakıp gülümserken kapı açılınca hızla kapıya dönüp gülümsedim.

Allah aşkına! Her yerde flörtleşmeyi kesmeliydik.

Karşımda duran uzun saçlı kahverengi gözlü kadın beni baştan aşağı yutkundum. "Hoşgeldiniz çocuklar!" Tayanç abinin yönlendirmesiyle içeri girdiğimizde daha henüz adını öğrenemediğim kadın oğluna sıkıca sarıldı. "Haktan'ım!"

Haktan da büyük bir sevgiyle karşılık vermişti annesine. Onlara bakıp gülümserken Tayanç abi'de bana sarılmak için hamle yapınca kollarının arasına girdim gülerek.

"Bu Nesrin, Haktan'ın annesi benimde eski eşim." Diyerek saygılı bir şekilde tanıttı Tayanç abi. Gülümseyerek kadına elimi uzattığımda bir süre elime bakıp yüzünü şekilden şekile soktu ve istemeyerek olduğunu belli edercesine elimi sıktı.

"Buda Serra, Nesrin!" Tayanç abi o kadar vurgulu konuşmuştu ki hemen ardından bana dönüp elini belime koydu. "Siz geçin, bizde yemeklere bakalım ."

Elimdeki poşeti hemen arkamızda duran mutfak taşına koyup Haktan'a baktım."Ben bakayım isterseniz siz geçin."

Tayanç abi gülümseyerek bana bu fırsatı verdiğinde başımı sallayarak mutfak tarafına geçtim."Sende git kıza yardım et, salata yapılacak hadi!" Dedi Tayanç abi Haktan'a .

Haktan hiç itiraz etmeden yanıma gelirken dolaptan önlüğü çıkarıp takıyordum ki, adının Nesrin olduğunu öğrendiğim Haktan'ın annesinin sesiyle kalakalmıştım.

"Evin her yerini biliyorsun bakıyorum da! Kaç kere geldiysen artık." Diyerek elini uzun saçlarına atıp savurdu. "Valla sayamadık annecim. "

Diyerek araya Haktan girerken ona baktım. Annesini mi terslemişti o?

Annesi şaşkınca bakarken Tayanç abi Nesrin ablayı alıp götürdü. Keyfim kaçmıştı, nasıl kaçmasın?

Elimdeki domatesleri yıkayıp doğramaya başlamıştım. Haktan'da taşa arkası dönük bir şekilde yaslamış beni izliyordu. "Varya şu an o kadar tatlısın ki" diyerek sırıtırken küçük bir tebessümle yüzüne bakıp domatesi doğramaya devam ettim. "Şşş, asma şu minik suratını! Zaten çok az görüyorum gamzelerini tamamen yok olunca üzülüyorum."
Gülerek yüzüne baktım.Yakın olduğumuz için gözlerini tamamen gözlerime hapsetmiş yüzünün her santimini inceliyordum.

Aklıma gelen Tayanç abi ve Nesrin aklıma gelince başımı çevirip balkonda oturan ve bizi görebilme ihtimallerinden domatese döndüm. "Şu an seni öpebilirdim ama-" dememe kalmadan yanağımı hızla öpüp geri çekildi. Kaşlarımı kaldırdıp yüzüne baktım.

Annesi ve babası balkonda oturuyor, ben burda oğullarıyla flörtleşiyordum! Ah Serra ne iğrenç bir kız oldun sen!

"Gerçekten her yerde flörtleşmeyi bırakmalıyız ." Dediğimde elini sırtıma götürüp parmak uçlarını sırtımda gezdiriyordu.
Yutkunarak kesilen nefesimi tuttum. "Hımm, öyle diyorsun."

Yutkunarak nefesimi yavaşça verip yüzüne baktım."Elin oralarda gezmeye devam ederse-"

Bu çocukla bir daha yanlız kalmak için daha sakin ortamlar bulacağıma ant içiyorum!

"Ee? Edersem " deyip elimi boynuma görürken iç çektim. Allah aşkına bu çocuğun elleri şuan benim bedenimde neden geziyordu?

"Nasıl gidiyor çocuklar ?" Diyerek gelen Tayanç abiyle Haktan'ın elini hızla ittim. "Bir sorun yok."

My Boy | HakSer Where stories live. Discover now