19'end'

204 16 5
                                    

(RM- wild flower (with youjeen))

Naber?

Iyi okumalar.

☆☆☆

Bir kaç yıl sonra

"Tae aşkım bana buzdolabından mandulari ve üç tane de yumurta verir misin?"

Şuan mutfakta kahvaltı hazırlıyorduk ve haşlanmış yumurta ile mandu, tabi yanında bir kaç Kore yemeği daha  yapacaktım.

Biz dünyaya geleli nerdeyse 2-3 sene olacaktı herşey çok ani olmuştu, bu dünyaya gelme konusunu konuştuktan bir kaç ay sonra Taehyung işlerinin bittiğini ve artık dünyaya gidebileceğimizi söylemişti. Ondan sonrasi zaten çabuk gelişmişti. Normalde ailem ile yaşatacaktım ama artık onların çocuğu olmadığımı öğrenmem ile çok ağrı bir depresyona girmiştim bazı yerde istemesmde Tae'yi suçlamıştım. Ama ben ne yaparsam yapayım her zaman benim yanımda olmuştu.

Ona minnettardım her zaman beni korumuş ve kollamıştı benim için bir çok fedakarlık yapmıştı onlardan biri ve en sonuncusu Ailum diyarını bırakmış ve benim yanıma gelmişti.

Buraya geldikten sonra Jimin, Hoseok ve Seokjin hyung ile tekrar bir araya gelmemdi, tabi bununla beraber onlarında ne yaşadığını beni bulmak için nelere göğüs geldiklerini anlatmışlardı.

Bu arda biliyor musunuz Yoongi hyung düşmüş melekmiş hatta Jimin de eski tanrının oğlu, ve ikisi yüzyıllardır birbilerine aşık iki ruh ve bedenmiş. Şuan çok iyi bir ilişkileri vardı, tabi libidoları o kadar yüksekti ki Tae ve beni geçerlerdi o kadar yani. Neyse.

Namjoon yani Tae'nin babası ile Seokjin hyung da zamanında birbirlerini seviyorlarmış ama Namjoon'un babası zorla Tae'nin annesi ile evendirmiş. Namjoon hyung herşeyi Tae'nin annesine anlatmış o da anlayışla karşılamış Tae'nin nasıl olduğuna gelirsek de, ikisi de istememiş ama yine o Namjoon hyungun babası allem etmiş kallem etmiş zorla ilişkiye girmelerini sağlamış. Namjoon hyungun dediğine göre ilaç ve büyü ile yapmış bunu çünkü ne Namjoon hyungun ne de Tae'nin annesinin bilinci yerindeymiş.

Hoseok hyunga gelirsek o halla sap takılıyordu. Bazen birileri ile konuşuyordu ama sonrasında birşey oluyor ve ayrılıyordu.

Tekrar bize gelirsek biz çok mutluyduk dünyaya geldikten sonra ben okula geri dönmüştüm, döndüğümde sanki hiç birşey olmamış gibiydi, bunun nedenini Tae'nin dediği gibi zaman olayına bağlıyordum ordaki zaman akışı ile burdaki bir değildi orda dakika gibi geçen zaman burda yıl dahi olabiliyordu ya da burda bir gün orda sadece bir saat de olabiliyordu.

Her neyse okulu bitirmiştim şimdi ise Tae'nin şirketinde hem asistanıydım hem de şirketin bir çok işi ile ilgileniyordum. Tae bu şirket işlerini zor da olsa öğrenmişti ama ben bu bölüm ile ilgili okuduğum için daha çok bilgim vardı ve bir çok konuda ben ona yardımcı oluyordum.

Tae masayı hazırlarken ben manduları haşlamak için fritöze koymuş ve ocakta kaynayan suya da  yumurtalar haşlansın diye içine atmıştım. Onlar hazır olana kadar yanında yememiz için ise bir kaç sebzeli şey hazırlıyordum.

Birden belime sarılan kollar ile irkilmiştim yaptığım işe fazla odaklanmışım sanırım.

"Immm çok güzel görünüyor mandu ve haşlanmış yumurta manduyu sen mi açıp yaptın yoksa hazır mı? ve baktikca  ağzımın suyu akıyor. Hadi hazırsa bir an önce yiyelim sonra şirkete gitmemiz gerek."

"Evet ben yaptım dün akşam sen geç geleceğim deyince ben de mandu yapayım dedim. Ve birazdan hazır olur sen geç otur sevgilim."

Fritözün bittiğine dair çıkardığı ses ile manduları çıkarmış ve tabağa koymuştum, haşlanan yumurtları da kaseye koyup Taehyung'un arasından ilerlemiştim. Masaya kase ve manduları  koymuş ardından diğer hazırladıklarını da getirip hazır olan masaya oturup kahvaltımızı yapmaya başlamıştık.

Last Sacrifice | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin