(Katy Perry-Daisies)
Naber?
Bölümün başı Jeongguk'un Taehyung'u biri ile konuşmasını gördüğü yerden başlıyor yani biraz geçmişe gidiyoruz. Eğer hatırlayamazsanız 4.bölüme bakabilirsiniz.
Bu hikayedeki din ve buna benzer şeyler biraz gerçeklik ve benim hayal dünyam içerir. Özel güçler eğer başka bir fic deki ile benzerlik gösterirse kesinlikle onlarla aynı değildir yani çaldın gibi ithamlarda bulunmayın çünkü kurgunun büyük bir bölümü yazarken oluşmaktadır. Ve hiç kimsenin emeğin de ve gözüm yoktur.
Iyi okumalar.
☆☆☆
Taehyung
Jeongguk odadan çıktıktan sonra ben de bir kaç dakika sonra-uyumak için hiç kullanmadığım- kendi odamdan çıkmış ve koridor boyunca ilerleyip sağdaki merdivenden çıkıp üst taraftaki sarayımın terasına çıkmıştım. Çıktıktan sonra etrafı kontrol etmiş ve kimsenin olmadığından emin olduktan sonra elimin iç yüzeyini göğe bakacak şekilde döndürüp göğüs hizamın biraz altında tutup, elimde beliren siyah tüy ile açtığım avcumu kapatmış ve avcumun içindeki tüyün yanmasını sağlayıp,avcumu acımış ve küle dönen tüyü bir kaç adım öteme üflemiş ve üflememle karşımda hafif hafif belirginleşen bedenle elimi aşağıya indirmiştim.
Karşımdaki beden tamamen belirginleştiğinde, gözlerini açıp bana bakmıştı.
"Yoongi." Ellerimi arkamda kanatlarımın altından birleştirmiştim. Göz kontağımızı hiç bozamamıştık.
"Aşağıda durumlar ne ve birşeyler bulabildin mi?"
"Sana da hoşbulduk Taehyung. Ve aşağıda durumlar biraz karışık, arkadaşları hariç herkez çocuğu unutu ama o veletler başımıza iş acacak gibi duruyor. Eğer şu bağ konusuna gelirsek orası biraz hallolmaya başladı sayılır. Bir kaç yolu var bağı bozmanın ama çocuk dayanabili mi ve en önemlisi bağ koptuktan sonra yaşayabilimi orası meçhul. Sen... emin misin... yani, yer altı konusunda? Biliyorsun Lucifer'a güven olmaz. Ya bir oyunu varsa."
"Ahh çok konuştun Yoongi ve o velet benim umrumda bile değil sadece şu aramızdaki insan-ölüm meleği bağını bozalım gerisi ben de degil, Tanr'ının elinde ister alır ister yaşatır. Ve bilirsin Tanrıyla aram bu aralar pek iyi değil. Sen çocuğu düşünme, zaten Tanri benim gibi birini neden o güçsüz ve sünepe bir insana azrail olarak verirken ne düşündü ki. Ve Lucifer'a gelirsek aslinda onun istediği-" O buradaydı. Yoongi'nin beynine gönderdiğim sinyalle beni anlamış ve konuşmamıştı.
"Tamam, geri kalanını sonra hallederiz, şimdi Jeongguk şüphelenmesin."
"Tamam" arkamı dönmüş ve elimi şıklatıp Yoongi'nin Dünya'ya dönmesini sağlamıştım.
Jeongguk beni ona doğru ilerlediğini yani terasın çıkışına doğru ilerlediğimi görmüş olacaktı karşıdaki perdenin arkasına saklanmıştı.
Dudaklarım alay edercesine kıvrılmıştı. Bu insanlar bazen çok aptal oluyorlardı. Ne yani şimdi perdenin arkasına saklandığını görmeyecekmişmiyidim hem saklansa bile hem gözlerimdeki ısı algılayıcılar sayesinde hem de insandan ve bir çok varlıktan daha üstün koku alan burnum sayesinde onun salgıladığı feremonların kokusunu alıyor ve nerde, ne zaman orda bulunduğunu, hangi tür olduğunu ve bunu gibi birçok özeliği algılayabiliyordum. Ama gelin görünki Tanrı insanları bizden daha üstün tutmuştu hatta Lucifer'ı o lanet insanlar yüzünden yer altının geçici sahibi yapmıştı evet geçici çünkü o büyük kıyamet günü geldiğinde ne yer yüzünün ne de başka bir evrenin sahibi kalmayacaktı Tanrı herşeyi hem kendi alehine hem de çok güzel bir şekilde dizayn etmişti Tanri gerçekten akiliydi. Ama hesaba katmadığı birsey vardı. BEN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Last Sacrifice | Taekook
Fanfiction"S-Sen de kim-kimsin?" "Azrailine merhaba de Jeon Jeongguk." Dünya da herşey değişmek üzereydi. Çok hırslı olan bir Azrail ve başına ne geleceğini bilmeyen bir insan, bu hırsın sonu ya bir çıkmaz ya da umut ve aşk dolu bir serüven olacaktı. NOT:Ailu...