(XXXTENTACION-MOONLİGHT)
Naber?
Umarım kurguyu beğeniyorsunuz dur ve yorum yaparsanız sevinirim bir kaç okuyan var ve bu beni mutlu etti inşallah daha da büyürüz.
İyi okumalar 😙
☆☆☆
Korku, kimine göre iyi ve kötü bir duygudan ibarettir sadece. Kiminin zevk aldığı, kiminin ise ölümüne sakladığı anıları ya da kimsenin bilmesini istemediği gerçekleri. İnsanoğlunun korktuğu hep birşeyler olmuştur yaratıklar, hayaletler, çeşitli hayvanlar vb.
Ama insanoğlu en çok ölmüden korkar, çünkü o vakit geldiğinde geçmişini hatırlar, yaptıklarını, pişmanlıklarını, kendine yapılan ya da başkasına yaptıkları kötülükleri, günahlarını hatırlar insanoğlu. Peki insanoğlu hiç ölümüne sarılır mı? Hatta onunla birlikte yerden metrelerce yükseklikten onun kolları arasında rüzgarı hissederek onun krallığına gider mi? Bu size aptallık gibi geliyor değil mi? Ama baksanıza ben de bir aptalım zaten. Şu an yaptığım şey sadece aptallık ya da çılgınlık olarak adlandırılabilir ama ben bilinmezlik demek istiyorum. Çünkü ne bildiğimi ne yaptığımı zere bilmiyordum gerçi karşımdakine güvenilir miyim onu da bilmiyordum. Sadece bildiğim bir tek şey var o da bundan sonra hayatım da çok şey değişecekti; hayatımdan çıkan şeyler olduğu gibi-ki bunlar ailem ve arkadaşlarım oluyordu, giren şeyler de olacaktı; bunlar ise Kim Taehyung ve Aşk gibi.
○○○○○○
"Hey! Daha gelmedik mi?"kafam Taehyung'un boynuna yaslı olduğu için sesim boğuk çıkmıştı.
"Hayır."
(2 saniye sonra)
"Daha gelemdik mi?" Yarim saattir aynı soruyu soruyorum ama hep aynı şeyi söylüyor ya of!"Of! Jeongguk sus artık gelince söyliyeceğim zaten kafanı kaldırma ve konuşmadan dur."
"Ne yapabilirim ya bacaklarım ağrıdı ve ellerin beni rahatsız ediyor." Kafamı kaldırıp yüz yüze gelmiştik o da durdu ve ilerlemeden olduğu yerde kanat çırpmaya devam etmişti.
"Elerim mi? Ne zararı var ki sana hiç bir şey yapmıyorlar." Sinirlenmiştim ve kaşlarımı hafaya kaldırıp gözlerimi ona dikmişttim." Yapmıyor mu? Havalandığımızdan beri ellerin po-popomda ve bu da yetmezmiş gibi altındaki şey popoma değiyor. Popomu rahat bırak artık?!"
Bu kadar şey dedikten sonra bir özür felan beklemiştim ama onun sadece yaptığı şey neydi biliyor musunuz? tabiki de herzaman ki gibi -yani şu 3-4 saattir gördüğüm kadarıyla- dudaklarından hiç ayrılmayan o pis, sinsi ve serseri yan sırıtışıydı.
Biraz öyle durduktan sonra tekrar uçmaya devam etti ve bu seferde söylediklerimi hiç takmazmış gibi kıymetlimi sıkıp duruyordu. Ah! Ciden! Pis sapık!
(TAEHYUNG)
[Yarım saat sonra]"Jeongguk, geldik." Seslenmiştim ancak ses gelmemişti.
"Jeongguk?" Yine ses gelmemişti ve kafasını omzumdan hafif kaldırdığımda uyuduğunu gördüm yani öyle olması gerekiyordu çünkü biraz fanilerin dünyasıyla bildiklarim varsa faniler vücutları yoruldukları zaman uyuyorlardı.
Daha fazla beklemeden sarayıma girip odama adımladım ve jeongguk'un bedenini gecenin karanlığına karışan siyah çarşafa bıraktım ve üzerini örtüp sesizce odadan çıkmıştım.
(JEONGGUK)
Gözlerimi açtığımda karşılaştığım şey üzerimdeki siyah örtüydü gözlerimi kırpıştırmış ve örtüyü kaldırıp nerdeyse 5 kişilik olan yatakta oturur pozisyona gelip sırtımı arakamdaki bazı yerlerinde altın varaklı işlemler olan yatak başlığına yaslamıştım. Biraz oturup hem uykumun açılmasını bekliyordum hem de nerede olduğumu idrak etmeye çalışıyordum. En son Taehyung'un kucağında kafam ise boyundaydı sonrasını hatırlamıyordum herhalde uyuya kalmıştım ve Taehyung da beni buraya getirmişti peki neresiydi burası ve bu oda kime ayitti? Yoksa kendi odası mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Last Sacrifice | Taekook
Fanfiction"S-Sen de kim-kimsin?" "Azrailine merhaba de Jeon Jeongguk." Dünya da herşey değişmek üzereydi. Çok hırslı olan bir Azrail ve başına ne geleceğini bilmeyen bir insan, bu hırsın sonu ya bir çıkmaz ya da umut ve aşk dolu bir serüven olacaktı. NOT:Ailu...