Bölüm 7

27 5 15
                                    

⇆ ◁ Mavi Gri - Dünyanın En Güzel Kızı ▷ ↻

"FUCK YOU AND YOUR MOM AND YOUR SISTER AND YOUR JOB,"

Çalışan gençlerle dolu bir apartmanda oturduğumuz için bağıra bağıra hunharca şarkı söyleyebiliyordum. Şu an kapımıza dayanacak bir komşum olmasa da bütün gücüyle kafama yastık fırlatacak bir adet Sezin'im vardı elbette.

"Herkese ana bacı sövdüğüne göre sus artık." dedi, yalvararak. Yatağıma oturmuş vaziyette, ayakta şarkı söyleyen bana, acımamı istercesine bakıyordu. En sonunda pes edip şarkıyı kapatarak karşısına oturdum, "Sustum bak." dedim. Yüzüme birkaç saniye sorgularcasına baktıktan sonra "Ege ile ne konuştuğunuzu anlatmadın." dedi. Evet anlatmamıştım, maalesef anlatmayı da düşünmüyordum. Sezin çok yakın bir dostum olsa da ondan sır çıkmayacağını bilsem de sonuçta Ege'nin sırrıydı. Güvenine ihanet edemezdim. Ayrıca Beste'den çekindiği için duyulmasını, kimsenin bilmesini istemiyordu.

Düşüncelerimden sıyrılıp "Onun özeli. Kusura bakma kuşum anlatamam." dedim, dürüstçe. Yalan söylemenin bir manası yoktu. Zaten Sezin de tahmin ettiğim gibi anlayışla karşıladı fakat bu sefer de "Dün gece ne oldu?" diye sordu. Bunu anlatmam gerekiyordu işte.

"Babam mesaj attı." dedim, pat diye. Ağzı bir karış açıldı. Açılan ağzını kapatıp konuşmak için tekrar açtı ama ne diyeceğini bilemeyip tekrar kapattı. "Cevap vermedim tabii ki." diye ekledim. Sözümü devam ettirmeme izin vermeden birden kendine çekip sarıldı "İyi misin?" diye sordu. Bu alelade bir soru değildi, biliyordum. Ama bir cevabım var mıydı onu bilmiyordum işte.

Kollarımı sırtına dolayıp "Şu an iyiyim." dedim. Kendimi geri çekip yüzüne baktım "O yüzden dün gece biraz dağıttım." dedim, parmaklarımla biraz işareti yaparak.

"İki defa aradım açmayınca telaşlandım. Üçüncü arayışım da Ege açtı çok sarhoş olduğunu söyledi. Arkadan sesin geliyordu ama ne dediğin anlaşılmıyordu. Konuşmam için telefonu sana verdi 'İyiyim ben, çok iyiyim.' dedin ve telefonu yüzüme kapattın. O yüzden pek ciddiye almadım. Özür dilerim." dedi, üzüntüyle. Yüzünde oluşan hüznü dağıtmak ve suçluluk hissinden kurtarmak için "Ege ile dans ettik." dedim. Ciddiye almaması onun suçu değildi ve suçlu hissetmemesi için kendimi ateşe atmıştım.

"NE!" diye çığlık atmasıyla yüzümü buruşturarak kulaklarımı kapattım. Daha sonra gülerek "Nasıl oldu diye sorma ben de bilmiyorum. Sarhoşluğun etkisi sanırım." dedim. Yalandan bir öksürükle boğazını temizleyip "Sarhoşken yapılan şeyler ayıkken düşünülmüştür deyip konuya nokta koymak istiyorum." dedi. Az önce attığı yastığı yerden alıp kafasına vurdum. Kahkaha attığında ben de sesli güldüm. Ardından, daha fazla dayanamayıp "Sevdiği kız varmış zaten o yüzden yersiz imâlar yapma." dedim. Sezin bir şok daha geçirirken ne tepki vereceğini kestiremeyerek yüzüne dikkatle bakıyordum. Bir an da iki omzumdan tutup sarsarak "ÖZELİ BUYDU DEĞİL Mİ? KİM?" diye çığlık attı. Evet dayanamayıp sevdiği kız olduğunu söylemiştim ama kim olduğunu tabii ki söylemeyecektim. Elbette yarın anlayacaktı ama sonuçta benden duymadığı için sorun olmayacaktı.

"Kim olduğunu söyleyemem. Ben de yanlışlıkla öğrendim zaten. Sen de sakın bu kadarını bildiğini belli etme." dedim, uyarırcasına.

Anında role girerek "Neyi belli etmeyeceğim?" dediğinde aynı anda güldük. Ardından sahte bir üzüntüyle "Ben sizi shipliyordum bu nereden çıktı ya?" dedi. Yastıkla bir kez daha vurduğumda "Tamam be sustum." dedi.

"O gece başka ne oldu hatırlıyor musun?" diye sorduğunda, Ege'ye sarılıp, başımı göğsüne koyduğum an gözümün önüne geldi. Utançtan yanaklarımın kızardığını hissederken "Hatırlamıyorum." diye yalan söylemek zorunda kaldım. Hatırladığımda verdiği hisle baş edemeyeceğim için hatırlamıyor oyununu sonuna kadar sürdürecektim. Ege sorduğunda yaptığım gibi. Çünkü hatırlamadığımı söylediğimde utancım sıfıra inecek kadar azalıyordu. Kimbilir belki de sızdığım için hatırlamıyordum.

LotusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin