Arkadaşlarr görselde ki taş karı Mustafa kişisinin Edası olmaktadır. Herkese duyurulur.
Basın konuşmasının ardından Fatih de dahil herkes evin oturma odasına geçmiştik. Fatih'in basın konuşmasında söylediği sözler hepimizi özellikle de beni çok şaşırtmıştı, evdeki çalışanları bile. Tek bir kişi Fatih'in bu kararına şaşırmamıştı o kişi de Asiye teyze idi. Fatih'in ani karar değişimi bende birsürü soru işaretlerine yol açarken Asiye teyzenin sorusu ile biraz olsun aydınlanmış tım.
Asiye teyze "Fatihcim? Bu demek oluyor ki Elif ile evliliği kabul ettin... Öyle mi?" Dedi. Aslında sorunun cevabını zaten biliyor gibiydi.
Fatih annesinin bu sorusuna biraz öfke ile bakıp sakinliğini korumaya çalışarak "Evet anne! Elif ile evlenmeyi kabul ettim demek." Dedi ikinci cümlesinde bana bakarak. Sanki bir planı var gibi görünüyordu.
Asiye teyze"Oooo. Harika! O zaman bu müjdeli haberi vermeliyim." Demesi Fatih'in kaşlarını çatmasına sebep olmuştu. Fatih" Basın ile herkese duyurduk zaten anne. Kime haber verecekmiş sin?" Dedi sinir ile. Asiye teyze bana gülümseyerek "Elif'in annesine... Hatice dünürüm'e haber vermeliyim değil mi? Benim haber vermem daha doğru olur." Dedi ve telefonunu alarak yanımızdan ayrıldı. Fatih annesinin bu neşeli tavırlarına karşı sakin kalmaya çalışırken öfkeyle oturduğu koltuktan kalkıp odasına doğru gitmeye başladı.
Bu evlilik gerçekten de gerçekleşecek miydi?Oturma odasında Mustafa abi, Eda abla ve ben kalmıştık. O ikisi de hala şaşkın gibiydi özellik le de Eda abla. Odanın içindeki sessizlik ilerlerken Eda abla merakına yenik düşerek soru sordu "Ben şimdi birşey anlamadım. Asiye hanım sizi zorla mı evlendiriyor? Yani Fatih öyle görünüyordu. " Dedi ortaya bir laf atarak. Kendi kendime mırıldanarak "Öyle gibi..." Dedim ve hemen peşime Mustafa abi durumu Eda ablaya açıklamaya başladı "Eee şimdi şöyle canım Annem son çıkan haberleri gördü ve senin ile bim olayım gibi Fatih'i de evlendirmek istedi. Fatih bildiğimiz gibi çapkın. Her gün bir kızla olduğu için, Elif ile de bu gün tanıştın zaten biliyorsun uzun zamandır bizimle birlikte annem de Fatih'in aklı başına gelsin, düzgün bir adam olsun diye Elif ile evlendirmek istedi. İkisi de bu duruma karşı çıktı ama annem Fatih'i serveti ile tehdit etti. Elif'i neyle tehtit etti de bu evliliği kabul etti bilmiyoruz ama annem o gün Elif'in kulağına birşey demesi ile Elif'in fikri değişti. Durum bu kısaca. " dediğinde Eda abla anlatılanlara inanamayarak bir bana bir Mustafa abi ye baktı.
Eda abla " Vay canına! Elifcim peki Asiye hanım seni neyle tehdit etti ki?" Diye sordu.
"Fatihi sevdiğimi biliyordu. Ve bu sırrı Fatih'e soyelmek ile tehdit etti. Yani aslında ben zaten Fatih ile evlenmek istiyordum."
" Eee... Küçük bir sır diyelim." Dedim Eda ablanın sorusundan kaçarcasına.
Mustafa abi "Eda, sence bize söylicek durumda birşey olsa annemin tehtidine boyun eğer miydi? "
Eda abla "Yani doğru söylüyorsun kusura baka Elif. " Dedi mahcup bir tavır ile.
" Yok önemli değil. " Dedim gülümseyerek.
Mustafa abi Eda ablayı evine bırakmak için evden ayrıldılar hava da kararmaya başladığında odama çekilip biraz Fatih ile aramızda olan şeyleri düşünmek istedim. Fatih'in odasından gelen gitar sesi ile yatağıma sırt üstü uzanıp gözlerimi kapadım. Notaları oldukça yavaş çalıyordu. Sakin bir melodi idi. Fatih'in ruh halini gitar çalışın'dan da anlayabiliyor'dum. Eğer herhangi bir şarkının melodisini çalar ise canı sıkıldığı için çalıyordur, eğer anlamsız melodiler ile kendisine göre birşeyler çalıyor ise kafası karışıktır, eğer hızlı hızlı çalıyor notalar ardarda geliyor ve kendi de birşeyler söylüyor ise mutlu, her nota arasında yaklaşık 2-3 saniye ara var ise o zaman üzgündür ve şu an da notalar arasında 2-3 saniye ara vardı. Üzgündü, mutsuzdu buna sebebi ise benimle evlenecek olmasıydı. Ne düşünüyordu merak ediyordum. Bana sinirli miydi? Eskisinden daha yakın mi yoksa daha uzak mı olacaktık? Bu evlilik bizi ne hale getirirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK
RomanceYataktan kalkıp "Ben de gideyim o zaman. " Dedim. Odadan tam çıkarken Fatih "Görüşürüz müstakbel karıcım." Demesi ile arkama şaşkınlıkla dönüp ona baktım, bana güldü ve "Şakası bile korkutucu geliyor değil mi?" Demesi ile sevincim kursağımda kalmış...