POLİS BEY! /TEXTİNG

27

Öhöm öncelikle. Biraz geç oldu ama olsun. Sınav haftası olduğu için anlayışlı olmanızı bekliyorum bebitolarım.

Very very good okumalar!

Yorumlarınızı bekliyorumm.

____________

-Siz sağdan siz soldan. Askerler yukarıdan gelecek. Ben kapıdan. Unutmayın yengeniz dahil ailesini de koruyacaksınız.

-Tamamdır komiserim! Yengeyi almadan gelmeyeceğiz.

-Aferin. Takın susturucuları. Başlıyoruz!

Dememle herkes bir yere dağıldı. Derin bir nefes alıp besmele çektim ve kapıya temkinli adımlarla gittim. Bu sefer de alamazsam kendimi gebertirim.

Uzaktan 2 adam görmemle evin etrafını dolanmayı tercih ettim. Bizi farketmemeleri için uzakta bırakmıştık arabaları. Şu işi sorunsuz halledebilsek başka isteğim yok.

Evin kör noktasına geldiğimde telefonumu yavaşça aldım.

Çağan: Başla! Kapıdayım adamları havadan çatıya indirdim. Sonrası sizde.

Siz: Tamam aslanım.

Kapıdaki iki adamın yanına usulca gittim. İkisi birden bir şeye bakıyorlardı. Soldakinin boynunu kırdım. Diğeri daha tam anlamadan bir yumruğumu da ona geçirdim.

Kırıldı bence.

Kapıyı usulca açtığımda bir adamla daha yüz yüze geldik. Refleksle kafasına kapıyı vurdum. Yere düştüğüne emin olunca elimdeki silahı sıklaştırdım. Silah sesleri yükseldiğinde çatının üstünden gelen askerler ve polisler teker teker tüm odadaki adamları yakaladılar.

Tamam her şey güzel gidiyor.

Hızla tüm odalara baktım. Ne o it herif vardı ne de Öykü. Çağan'ı ve Öykü'nün ailesini evi ararken buldum. Yoktu. Ev büyüktü her deliğe bakıyorduk. Her bulamadığımızda kalbim daha da sıkışıyordu

Nasıl olmaz?!

-Çağan yok! Nerde lan? Az önce aradı beni.

-Bilmiyorum amına koyayım bilmiyorum.

Birden aşağıdan sesler gelmeye başladı. Merdivenleri ikişerli üçerli indiğimde düşme olasılığım umrumda olmadı. Batu'da benimle birlikte koşarak geldi. Bir bodrum katına vardık. Kapısı kapalıydı ve kilitliydi. İçeriden bir ses gelmiyordu. Çok fazla ses vardı. Bunlar ne sesi?

-Batu ne sesi bu?

Batu kulağını kapıya doğru dayadı. Ve birden kaşlarını kaldırarak.

-Çocuk sesi Karanaşkım bu. Bir kaç tane değil hemde bir sürü.

-Nasıl biliyorsun lan o kadar da sallama.

-Ben çifter çifter duyuyorum Faruk efendi. Allah beni özene bözene yarattı kıskan.

-Kes sesini şebekliğin sırası değil! Kıralım şu kapıyı.

Kapıya bir omuz geçirmiştim ben ama açılmamıştı.

-Bende atayım omuz. Neyim ben boru mu?

-O boru senin götüne girsin de dua et Öykü burda olsun.

-Bunu diyene kadar elli kere omuz atmıştım.

-Hadi o zaman 3 dediğimde.

-Tamam hazırım.

-3!

Dememle birden kapıya omuz atmıştık ve kırılmıştı.