Sabah gökyüzü pembe-turuncu tonlarındayken evden çıkmış ve kapı önünde Kacchan'ı beklemeye başlamıştım. El çantamdan telefonumu çıkarıp kameradan yüzüme bakıp çirkin miyim, değil miyim diye kontrol ettiğim sırada önüme siyah lüks bir araba gelmişti.
Arka kapısı açılması ile karşıma güneş gözlüklü bir adet Kacchan duruyordu. Bana gözlüğün üzerinden bakıp bin hadi demişti. Hemen arabaya binip yol almaya başladık.
Ne yapacağımız hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve dünkü olaydan sonra hala kendime gelebilmiş değildim. Arada bir göz ucu ile Kacchan'ı süzüyor ve hemen bakışlarımı kaçırıp sırlı camdan dışarıya bakıyordum.
Elimle oynamayı ve dışarı bakmayı bırakıp Kacchan' a seslendim.
"Nereye gidiyoruz?"
"Goreceksin"
"Ucundan bir bilgi versen?"Ses vermemişti ve rahat bir şekilde araba koltuğunda yayılmıştı. Bu pozisyonu kucağına oturmam için beni yükseltiryordu. Ama sakin olmalıydım.
Bakışlarını üzerimde hissetmem ile utanmış bir şekilde yere bakıyordum ki saçlarıma elini götürdü ve biraz karıştırıp boynumda elini gezdirdi. Çok utanmıştım ve yanaklarımın yandığını hissedebiliyordum.
"Fazla uzakta duruyorsun Deku. Yemem seni, merak etme."
Elini indirip dışarıyı seyretmeye başladı. Şöför arabanın aynasından ikimize arada bir bakış atıp tekrar yola gözlerini geri çeviriyordu. Bakışları çok anlamsızdı ve ona anlamamışça baktım.
Kısa bir süre sonra ses kayıt merkezi önüne gelmiştik. Binada gözümü gezdirip hemen arkadan gelen Kacchana hızlıca döndüm.
"Albüm için ses kaydını dinlemeye mi getirdin?!"
Diye sevinçle gözlerim parlaya parlaya ona baktım. Sırıttı ve başını sallayıp "Hayır, sadece takip et Deku."
Anlamamıştım onaylayıp onu takip etmeye başlamıştım. O önümde biraz ilerlerken şoförün ona söylediği kelime ile duraksadım.
"Alkolik serseri"
Kacchan bunu duymamış olmalı ki tepki dahi vermeden ilerlemeye devam ediyordu. Yanlış duymuş olabileceğimi düşündüm ve ilerlemeye devam ettim.
--•--•--•--•--•
Kacchan ses kayıt alanında bir kaç kişi ile konuşuyor ve arada bir beni işaret edip onların bakmasını sağlıyordu. Aklımda iki sonuç vardı ya benim sesimi kaydedeceklerdi, ya da bana sahip çıkmalarını ve kendisinin ses kaydedeceğini söylüyordur.
Bir kaç dakika kadar sonra odadan çıkıp yanıma geldi. Cam ses kayıt odasını gösterip
"Oraya geç, sesini kaydedecekler"
"Huh? Sesimi mi kaydedecekler?"Bana bakıp başını onaylarca salladı "Evet, çabuk ol Deku. Tüm gün burada duamayız."
"A-Ama ben ne sesi kaydedeceğim ki?"Elimden tutup odaya götürmeye başladı.
"Benim şarkılarımdan birini söyleyiver işte!"
"Fakat benim sesim kötüdür. Şarkı söyleyemem"Girdiğimiz odadaki mikrofonu düzeltip bir kulaklığı bana taktı ve omzuma patpatlayıp adamlara işaret verdi. Odanın köşesine geçip sırıttı ve "hadi, marifetlerini göster Deku" dedi.
Yanaklarım yana yana ona baktım ve hızlıca mikrofonun yanına geçip kulaklığı düzelttim. Odada kontrol tuşlarının hemen yanında duran adam bana bakıp konuşmaya başladı.
"Nefes aldığında başını çevir yoksa sesin patlar. Bunun dışında arkada ses vereceğiz. Bu adam sana güveniyorsa bir bildiği vardır. Göster kendini."
"Tamam"Diyerek tebessüm ettim ve işaret vermeleri ile Kacchan'ın en sevdiğim şarkısını söylemeye başladım.
"Be careful making wishes in the dark
Can't be sure when they've hit their mark
And besides in the meantime I'm just dreaming of tearing you apart
I'm in the details with the devil
So now the world can never get me on my level
I just got to get you out of the cage
I'm a young lovers rage
Gonna need a spark to ignite
My songs know what you did in the dark..."[Müzik: Light Em' Up]
Ses kaydı bittikten sonra bana bakan şaşkın ve parlak gözler ile ağzımdan ufak bir kıkırdama çıktı.
"Vay be! Sen neymişsin öyle!?"
Adam ayağa kalkıp "Sende gelecek var dostum!"
Ellerini beline koyup "Herneyse, sen ve bay Katsuki dinlenme alanına geçin. Videoyu daha sonra size izleteceğiz."
"V-video mu?!"
Şaşırmıştım. Bakışlarımı Bakugo'ya çevirdim. Bana şok içinde bakıyordu.
"Sen...nasıl...?"
--------------------