Yazar
Kirishima ve Mitsuki'nin konuşmalarının üzerinden 3 ay geçmişti. Grup hala dağılmamıştı. Mitsuki her zaman ki ciddiyeti ile sürekli olarak ekip üyelerine dağılmaları için anlaşma kontratı gönderiyordu. Ancak hiç biri dağılmak istemiyordu.Bakugo ailesine karşı oldukça soğumuştu. Bu sebeple tutunacak tek dalı ekibi ve Midoriyaydı. Günler geçtikçe Midoriya'ya daha da bağlanıyordu. Her boş vaktinde onunla konuşuyor, randevuya gidiyor ve parklarda eğleniyorlardı. Aynı şey Kaminari ve Kirishima çifti içinde geçerliydi. Kirishima Kaminariden hoşlantı duymaya başlamıştı. Onunla sürekli telefonda konuşuyor ve birlikte sabahları kahvaltı yapmak için buluşuyorlardı.
Ancak aşk hiç bir kırılmış dalı bir araya getiremezdi. Olacaklardan her ne kadar haberleri olsada ellerinden hiç bir şey gelmiyordu. Mitsuki onlara yardımcı olmamaya aksine yük olmaya başlamıştı. Konser masraflarının sadece yarısını karşılıyor ve geriye kalan işleri onlara bırakıyordu. Bilet fiyatlarını yüksek bir miktarda yapıp gelen parayı kendi banka hesabına yatırıyordu. Bilet fiyatlarının yüksek miktarı yüzünden de konsere fazla gelen olmuyordu.
Bakugo annesinin bu davranışlarından ötürü bütün konserleri iptal ettirmişti. Çünkü ekran karşısında suçlanan kişi Bakugo oluyor ve her yerden ona hakaret yağıyordu.
Bu olaylar sebebiyle hayran sayısı oldukça düşmüş ve neredeyse tanınmayan biri haline gelmişti. Ancak durum böyle ilerlerken Midoriya ünlenmeye, sosyal medya da popüler olmaya başlamıştı. Sesinin güzelliğinden onu şirketlere davet ediyorlar ve iş fırsatı sunuyorlardı.
Çok fazla vakit geçmeden güçlü ve güzel sesleri şirketine alan bir departman Midoriya ya iş fırsatı sunmuştu. Bakugo'nun yönlendirmesi ile iş kontratını doldurmuş ve müzisyen olarak küçük sahnelerde işe başlamıştı.
Sahnede söylediği ilk şarkı 'Golden Hour'du.
"I don't need your light too see your shine! It's your golden hour! Ooh~"
Onun seyircileri arasında Bakugo ve ekibi de vardı. Hepsi onun sesine hayran kalmışlardı.
Bakugo
"Onun sesi.."
Şok içerisinde izliyordum. Âdeta karnımda kelebekler uçuyor ve çevremde ki her şeye anlık bir renk gelmiş gibiydi. Tek duyduğum şey..
"Onun sesi..."
Omzumda bir el hissettim.
"Bakubro.. sevgilin adeta sahneyi yıktı geçti.."
"Evet.. Ben dışarıdayım. Beklemeyin beni.."Gözlerim dolmuştu başımı eğip yanlarından ayrıldım. Dışarıda beklemeye başladım.
Neden bilmiyorum ama içimde kötü bir his oluşmuştu. Sanki bu benim.. yenilgim gibi hissettiriyordu. Nerede yanlışım vardı? Neyi eksik yapmıştım?
Ellerimi ceketimin cebine koyup serin gecenin rüzgarı eşliğinde ısınmaya çalışmıştım. Bankta oturup Deku'nun konserinin bitmesini bekledim.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Fazla geçmemişti, konser bitmişti ve neredeyse konser alanında kimse kalmamıştı. Arka kapıdan Deku'nun çıktığını görmüştüm. Ayaklanmam ile beni fark etti ve yanıma koşturdu. Bana kollarını sarıp kıkırdadı."Beni beklemişsin!"
"Evet Deku."Saçına elimi gömüp başını okşadım.
"Beni dinlemedin sanıp çok endişelendim Kacchan-"
Bir anda başımızdan aşağı yağmur yağmaya başlamıştı. Ceketimi omuzlarımdan çıkarıp ikimizin tepesinde tuttum.
"Lanet yağmur başladı."
"Hahaha!"
"Komik olan ne Deku?"
"Sensin"Ona baktım parlak yeşil gözlerinden gözümü ayıramıyordum. Boynuma kollarını dolayıp parmak uçlarında durdu. Başını yana eğip dudaklarıma kapandı. Dudakları sıcacık ve yumuşaktı. Ona karşılık verdim. Bu bugün saklayabileceğim en güzel vakitlerdi. Gözlerimi açıp dudaklarından ayrıldım. Tepemizdeki ceketimi indirip onun bedenine sardım. Onu kucaklayıp hızla arabama koşturdum.
"Senin evin uzak kalıyor Deku. Benim evimde kal bugün.."
Islak saçlarını karıştırıp vücuduna sardığım ceketi düzeltti.
"Peki Kacchan. Bana uyar."
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
"Kuru kıyafetler, havlu ve sıcak bir kahve için teşekkürler Kacchan."
"Burası seninde evin Deku."
"Eh.."Yanına oturdum ikimiz için getirdiğim battaniyeyi üzerimize sardım. Bir anda ayaklanıp üzerime oturdu ve yüzünü boynuma gömdü. Kollarımı bedenine sardım ve buz gibi olan yanağına bir öpücük kondurdum.
"Mhm~"
Gülümseyip boynuma bir öpücük kondurdu.
"Kacchan"
"Hm?"
"Deneyelim mi?"
"Neyi?"Yüzünü boynumdan kaldırıp yüzüme yaklaştırdı. Boynuma elini koyup baş parmağıyla boynumu okşadı. Dudaklarımız arasında çok az mesafe vardı. Dudağıma üfleyip gülümsedi.
"Bunu.."
"Oh, anladım.."Ellerimi baldırlarına koyup kalçasına doğru sürttüm. Kendime bastırıp dudaklarına kapandım. Gözlerini kapatıp öpüşüme karşılık verdi. Soğuk ellerimi kazağının içine sokup vücudunda elimi gezdirdim. Ağzı sıcacıktı. Dillerimiz her seferinde bir birine deydiğinde daha da hararetleniyorduk. Baş parmaklarımı göğüsünün üstüne koyup okşuyordum.
Omuzlarımdan tutup nefeslenmek için dudaklarımdan ayrıldı. Ellerimi beline koydum ve karnını okşadım. Bileklerime elini koyup bir kaç mırıldanma sesi çıkardı. Ağzının kenarından akan sıvıyı dilimle silip kulağına eğildim.
"Kıyafetlerini çıkar.."
Belinden tutup kendime bastırdım...
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^