Bakugo
Yok oldum. Git gide kötü bir sese sahip olmaya başladım. Yerime tonlarca insan geçti. Bunun başında da Deku yer alıyor. O benden daha iyi olmaya başlamışken ben daha da yeniliyorum. Ona her şeyimi verdim. Ona her şeyimi öğrettim. Sıra onda.Artık eskisi gibi şirketlere gitmem ya da ses kaydı yapmam gerekmiyor. Sadece evde saatlerce oturup, uyuyup, yemek yiyip, kendi başıma yazı yazıyorum. Krizlerim tuttuğunda Deku dan habersiz içmeye devam ediyorum. Kendimi durduramıyor. Kayboluyorum adeta. Elimde değil.. Ona yakalanmamak için seferber oluyorum ancak, bir gün ona yakalanacağım ve ikimizde iyi hissedemeyeceğiz.
Her zamanki gibi salonda yerimi almış zemine gözlerim dala dala Dekuyu bekledim. Kapıdan ses gelmesi ile başımı kaldırdım.
"Deku.."
"Ben geldim. Günün nasıl geçti Kacchan?"Omzundaki ceketi askılığa asıp yanıma geldi.
"İyi.."
"Gelirken senin için bir şeyler getirdim. Acı yemekleri sevdiğini bildiğim için yolun hemen yanındaki yemek dükkânından Takoyaki* aldım."
"Hm.."Yerimde dikleşip masaya koyduğu poşete baktım.
"Sen yemek yedin mi? Çünkü üzerinden Ramen kokusu geliyor.."
Kocaman gülümseyip başının arkasını kaşıdı
"Aslına bakarsan evet. İş çıkışı ekiple birlikte bir restoranda bir şeyler yedik."
"Anladım.."
"Ben üstümü değişip geleceğim."Başımı onaylarca sallayıp poşettekileri masaya koydum. Kahvaltı hatta öğle yemeği yediğimi bile hatırlamıyorum.
"Acıkmışım.."
Paketin içindeki tokoyakilerden bir tanesini alıp ağzıma attım. Tadı çok güzeldi. Ama bir sorun oldu. Aniden boğazımın yandığını hissettim lavaboya koşturdum.
Klozet kapağını açıp miğdemdekileri dışarı çıkardım. Genzim ve ağız çevrem acıyordu; miğdem yanıyor, başıma ağrı vuruydu.
Sifonu çekip klozet kapağını kapattım. Gözlerim gittikçe ağırlaşıyordu.
"Kacchan? Neredesin?"
Ayaklanıp elimi yüzümü yıkadım. Tekrardan salona geçtim.
"A buradaymışsın. Seni göremeyince endişelendim."
"Lavabodaydım.."
"Anladım anladım. Hadi gel bir şeyler ye."
"Öğlen biraz fazla yedim Deku. Aç değilim.."
"Öğlen ayrı akşam ayrı"
"Aç hissetmiyorum"Eline bir tokoyaki alıp yanıma geldi. Çenemi narin elleri ile tutup tokoyakiyi uzatarak 'aaa' sesi çıkardı. Çok güzel kokuyordu. Sarhoş hissediyorum. Kendimi tutamıyorum. Ağzımdan yanlış bir şey çıkacak diye çok korkuyorum.
"Hadi ama Kacchan. Bir ısırık al-"
"İstemiyorum dedim!"Ellerini iki yana savurup geri çekildim. Sesim çok yüksek çıkmıştı. Şok içinde bana baktı. Dişlerimi sıkıp elimi yumruk yaptım köşedeki bardağı alıp yere fırlattım.
"Sana defalarca ısrar etmemeni söyledim ama beni hiç dinlemiyorsun! İstemiyorum dedim İstemiyorum!"
"Kacchan elin kanıyor"Yanıma gelip elimi tutması ile aniden kolumu çektim ve onu ittim.
"Dokunma bana! İstemiyorum!"
"Kacchan-"
"Bana artık seslenme Deku! Herseferinde böyle oluyor ve acı çekmek dışında hiç bir halt olmuyor!! Bırak beni!"Kolundan tutup kapıya sürükledim.
"Kacchan!"
Kapıyı açıp dışarıya ittim ve kapıyı kapatıp kilitledim. Dolu gözlerim ile kapıya yaslanıp zemine oturdum.
"Kacchan.."
"Sana gitmeni söyledim Deku!!"Kısa bir sessizlik oldu ve kapıya elimi koyup hıçkırıklarla ağlamaya başladım. Onu incitmek istemiyorum, benden uzaklaşması lazım. Ben ona iyi gelmiyorum. Alkolik bir adamı kim ister ki? O bile içten içe bana acıyor.
"Kacchan..."
Kapıda bir tıkırtı duyup yerimde kıpırdandım.
"Sorun değil. Bir daha olmayacak. Lütfen kapıyı açar mısın?.. Olabilir, sadece gününde değilsin. Sorun yok. Lütfen beni içeri al."
Konuşması yavaş yavaş hıçkırıklara dönmeye başlamıştı. Yerimde yavaşça ayaklanıp kapıyı açtım.
"Lütfen.. Kacchan"
Yeşil dolu gözleri ile bana bakıp hıçkırıklara devam ediyordu. Yere diz çöküp sıkıca Dekuya sarıldım.
"Üzgünüm Kacchan, bir daha ısrar etmeyeceğim. Hadi içeri girelim.."
__________________________