14| on sekiz gün önce,

492 89 81
                                    



dusunduruce ve depresyona girdirici garantili bolum!

keyifli okumalar.

🩹

"Rahat bırak beni odaklanmaya çalışıyorum!" dedi Hyunjin söylenerek. Güldüm, tekrardan baş parmağım ve işaret parmağımla burnunu sıktım. Önündeki kitap ile değil benimle ilgilensin istiyordum. Yine de kızmasını istemediğim için dizimdeki kafasının yerini bozmadan ellerimden destek alarak arkama yaslandım.

"Bana çizdiğin cümlelerden birini oku." dedim. Gözlerimi hava soğuk olmasına rağmen güneşli olan gökyüzünde gezdirdim.

"Olmaz."

"Neden?"

"Daha bitirmedim."

"Bitirmeden okuyamıyor musun? Ayrıca kitabı bininci okuyuşun, deli misin sen?"

"Bir de soruyor musun?"

"Doğru." dedim ve derin bir nefes verdim. Birkaç dakika sessiz kaldı. O sırada gözlerimi kapattım ve pikniğimizin tadını çıkarmak istediğimden derin bir nefes aldım.

"Toplum nedir ki?" dedi Hyunjin. Anlamadığım için ona döndüm. Gözleri kitaptaydı. "İnsanların çoğu mu? Bu toplum denilen şey somut olarak nerededir? Yine de her nasılsa, şiddetli, sert, korkutucu bir kavram olduğunu düşünerek yaşamıştım hep."

İnsanlığımı Yitirirken kitabından bir kısım okuyordu.

Sayfaları karıştırdı ve bir kısım daha bulup okumaya başladı.

"Kurbağa. " dedi ve bir nefesten sonra devam etti. "O benim işte. Toplumun müsade edip etmemesi hiç önemli değil. Gömsün, gömmesin, hiç fark etmez. Kedi köpekten daha sefil bir hayvanım ben. Kurbağa. Hantal hantal hareket ediyorum sadece."

Hyunjin'e daha öncede dediğim gibi, onun tüm sorunu toplumlaydı. Toplum ve ona dayattıkları arasındaydı.

"Toplum. Her nasılsa, az da olsa ne anlama geldiğini anlamaya başlamış gibiydim. İki kişiden birinin haklı bir çekilmede karşısındakine üstün gelmesi yeterliydi. İnsan asla insana boyun eğmez. Köleler bile köle gibi davranırlar."

"Tek derdin bu mu senin? Topluma uymaya çalışmak. Ana karakter gibi sürekli gülmen, insanları eğlendirme çaban toplumun beğendiği biri olmak mı?" dedim.

"Bu benim derdim değildi." dedi. "Annemin derdiydi, ben sadece o ne istiyorsa onu yaptım."

Elindeki kitabı yanına koydu ve aşağıdan bana bakmaya başladı. "Sen ise tam tersini yaptın. Toplum nasıl istiyorsa tam tersi olmaya kararlıydın ama bak," dedi etrafını göstererek. "Şimdi onlara göre ikimizde deliyiz. Onlara nasıl davrandığın önemli değil, önemli olan onların keyiflerine göre seni kabul etmesi."

"Bence önemli olan toplumu somut alman değil." dedim. Gözlerini kırpıştırarak en ciddi halinde beni dinliyordu. "Önemli olan soyut aldığında zihninde çıkan sonuç."

Omuz silkti. "İkiside aynı şey, somut alsan da delisin soyut alsan da. Onlarca dahiye dönüp bak, hepsi bir topluluktan farklı diye o toplum tarafından idam edildiler. Şimdi ise dünyanın ayakta kalma sebebi yine o dahiler."

starry eyes, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin