12| yirmi dört gün önce,

589 97 104
                                        


keyifli okumalar.

🩹

hyunjin'den,

Sıcak su derime işlerken ve değdiği yeri yakarken tepkisizce suyun altında durmaya devam ettim. Sıcak su ile yıkanmak bana iyi geliyordu. Bedenimin yanma hissi kendimi en iyi cezalandırma yöntemimdi.

Çoktan yıkadığım saçlarıma son kez su değdikten sonra duş başlığını elime alıp vücuduma tutmaya başladım. Sıcak su göğsümden yavaş yavaş aşağı doğru inmeye başladığında sıra bacaklarıma geldiğinde kısa süreli bir acı çektim. Henüz taze olan yaraların üstüne değen sıcak su yaraları tahriş ediyordu.

Durmadan devam ettim ve son kez tüm vücuduma su döktükten sonra suyu kapattım. Duş başlığını tekrar yerine taktım ve uzun saçlarımda biriken suyu sıkarak akmasını sağladıktan sonra küvetin içinden çıktım. Minho'nun benim için bıraktığı havluları aldım ve bedenime sardım. Buhardan buğulanmış aynayı saç havlusu ile kuruttum ve aynadan kendime baktım.

Berbat gözüküyordum.

Dün o kadar çok ağlamıştım ki göz altlarım oldukça şişmişti. Gözlerimdeki kızarıklık kendini belli ediyordu.

Bu halimle bile Minho'dan övgü alabiliyordum.

Çünkü o Minho'ydu, bana aşık olan biricik aşkım. On beş yaşında aurasına kapılıp yetişmem gereken bir çekim olmasına rağmen bir çocuk parkında dakikalarca izlediğim o çocuk.

Ondan etkilendiğimin farkında değildi, onu hatırlamadığımı bile düşünüyordu bir aralar. Fakat hayır onu unutmamıştım, tanrım aklımdan bir an çıkmamıştı ki unutmaya zaman olsun.

On dokuz yaşındayken on beş yaşında bir liselinin dikkatini çekmişti.

Sigaraya başlamamın sebebi olduğunu bilmiyordu.

Sigara içmeye başlamıştım çünkü onun dudaklarına çok yakışıyordu. Oysa o yaşımdayken annem kullandığı için nefret ediyordum.

Ve o günden sonra o parka birçok kez gittim ama ne onu ne de yanındaki çocuğu bir daha görebildim. Sonra bir gün parkın yanındaki ilkokulun önünden geçerken Daejung'ın ismini duydum. İki kadın kendi arasında konuşuyordu.

"Yazık olmuş zavallı çocuğa."

"Öyle tabii, büyükannesi de oldukça sessiz bir kadındı eminim çok üzülmüştür."

"Sarışın çocuğun abisi olduğunu bilmiyordum, başka bir çocuk onu almaya geliyordu."

"Ah o, Felix'in arkadaşı. Oldukça saygılı bir çocuktur ama o da şehrine geri dönmüş sanırım. O gidince hepten saldılar çocuğu sonra da sonu böyle oldu işte, yavrucağın sonu sosyal hizmetler oldu. Kimsesiz değil ama kimsesizlerle."

"Nasıl üzüldüm anlatamam." dedi diğer kadın samimi bir üzüntüyle. "Bunlar hep yanlış kişilerin ebeveyn olması yüzünden işte."

Haklıydı, yanlış kişiler ebeveyn oluyordu. Kendi ailemden biliyordum.

O gün neye uğradığımı şaşırmıştım. İkisini abi kardeş sanmıştım, oldukça tatlı bir aile çocukları gibi gözüküyorlardı ama değillermiş. Biri başka şehirde biri yetimhanedeydi şimdi.

starry eyes, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin