starry eyes, hyunho

18| bir gün önce,

önceki bölüm ile birlikte attım, atlamayın.
keyifli okumalar.

🩹

Anahtar ile açtığım kapıdan girdim içeri. Ayakkabılarımı ve üstümdeki kabanımı çıkardım.

"Hyunjin, ben geldim bebeğim." dedim.

Cevap gelmediğinde. Holden içeri doğru ilerledim. Elimdeki poşetle birlikte Hyunjin'e gidiyorum.

Gözlerim onu salonda ararken mutfak kapısından kafasını çıkardı.

"Burdayım! Hoş geldin." dedi. Gülümsedim ve mutfağa doğru ilerledim. Mutfağa girdiğimde elimdeki poşeti mutfak masasına bıraktım ve kurabiye yapan bebeğime arkasından sarıldım.

"Bitmek üzere, sadece fırına vermesi kaldı." dedi ve beni sırtı ile itti. Onu rahat bıraktığımda elindeki tepsi ile fırına doğru ilerledi. Tepsiyi fırına koydu ve kapağını kapattıktan sonra bana döndü gülümseyerek. "Başardım!" dedi. Gülümsedim ve onayladım onu. Minik adımlarla yanıma geldi ve kollarını boynuma sardı. "Yarım saat ayrı kaldık ya, öyle bile özledim seni." dedi.

Eğildim ve boynunu öptüm. Güzel kokusunu derince soludum. "Ben senin yanındayken bile seni özlüyorum." dedim. Uzandı ve dudaklarıma öpücük kondurdu. Belindeki ellerim kalçasına indi ve onu kucağıma aldım. Bacakları belime dolandığında onu mutfak tezgahının üstüne oturttum.

"Sana elma şekeri aldım." dedim.

"Gerçekten mi?" dedi gülümseyerek. Başımla onayladım ve dudağından öptüm. Ellerimi belinden çektim ve arkada duran masaya uzanıp poşetteki elma şekerlerden birini ona verdim.

"Kış olduğu için tekrar çıkmış piyasaya."

"Evet, mutlu ediyor bu beni." dedi. Paketini açtığı şekeri yemeye başladığında çocuk gibi mutlu oluşuna gülümsedim. Çok geçmeden tüm şekeri dudaklarının kenarına bulaştırdığında kırmızı görüntü ile bana gülümsemeye devam etti.

"Elma şekerini bu kadar seveni ilk defa görüyorum."

Kıkırdadı. "Elma şekerleri çocukluğuma dair en sevdiğim şey." dedi. Gözleri gözlerime döndü başını yana eğdi. "Yılbaşında evin yardımcısı yapardı, yiyebildiğim tek şekerdi. Büyüdüğümde de hiçbir şeker elma şekerinin tadını vermedi."

Tatlı gülümsemesi dudaklarındayken yaklaştım ve derin bir öpücük verdim ona.

"Yemek istediğin, yemekten korktuğun her şeyi yiyeceğiz seninle."

Kıkırdadı ve omuz silkti. "Gerek yok ki sevgilim, hem elma şekerleri en güzel şekerdir."

"Doğrudur."

Güzel bir kahkaha doldurdu kulaklarımı. Onun kahkahasında insanı canlandıran bir şeyler vardı hep.

"Sevmiyorsun bile, nasıl doğru diyebiliyorsun?"

Gülümsedim ve "Senin doğruların benim de doğrularım Hyunjin." dedim.

Dudak büzdü. "Bugün de çok romantiksin sevgilim."

"Senin için hep öyleyim."

Gülümsedi ve şekeri tezgaha bıraktı. "Hadi öp beni, şekerin tadını sana da bulaştırayım." Dediğini bekletmeden yaptım ve dudaklarını dudaklarım arasına aldım. Yıllar geçecekti belki ama onu öptüğümdeki karnımaki his hiç değişmeyecekti.

Bacakları belime dolandı, ellerini ensemde birleştirdi. Ellerimi beline koydum ve onu öpmeye devam ettim. Üst dudağını dudaklarım arasına alıp emdiğimde şekerin tadı dudaklarıma bulaştı. Bu aramızdaki bir gelenek gibiydi. O elma şekeri yiyor, bilerek dudaklarına bulaştırıyor, sonra öpüşüyorduk. Bu şekilde de sevmediğim elma şekerinin tadını almış oluyordum.