8| kırk altı gün önce,

657 100 87
                                    


sıkıcı bir bölüm gibi gelebilir ama aslında çok fazla anlam taşıyor,

keyifli okumalar.

🩹

Yanağımda gezen dokunuşların huylandırması ile bilincim yavaş yavaş açılıyordu. Yağmurun cama çarpma sesi ve birkaç gök gürültüsünün kulağıma doldurduğu ses ile gözlerim tamamen açıldı. Dün gece tanıştığım bir odada gözlerimi açtığımda beyaz tavan ile göz göze geldim. Boynumda hissettiğim nefes ile gözlerim aşağı doğru indi. Gözleri açık ve yüzümü izleyen Hyunjin ile göz göze geldiğimde kalbimdeki sızı yerini belli edercesine canımı acıttı.

"Günaydın." dedi yeni uyandığından dolayı kısık olan sesi ile.

"Günaydın." diye karşılık verdim. Gözlerini birkaç kez kırpıştırdı ve kafasını iyice boynuma gömdü. Belindeki elim saçlarını çıktı ve tekrardan duş aldığımız için hala kurumamış olan saçlarını okşadım.

"Hasta olacaksın, saçlarını kurutmalıydık."

"Saçlarımı kurutmayı sevmiyorum." Kafası boynumda olduğundan sesi boğuk boğuk çıkıyordu. Parmakları yanaklarımda gezinmeye devam ediyordu.

"Seninle saatlerce bu şekilde kalabilirim." dedi kıkırdayarak. Söylediği şeye gülümsedim, omzumu biraz geri çekip eğildim ve dudağının kenarına küçük bir öpücük bıraktım. Bu yaptığım şey onu heyecanlandırmış olmalı ki yerinde kıpırdadı ve boyun girintime iyice sokuldu. Bu tatlı halleri bazen kalbime tarif edemediğim sancılar bırakıyordu. Titrek bir nefes aldım ve saçlarını sevmeye devam ettim.

Paha biçilemez bir gece yaşamıştık. Birbirine karışmış ruhlarımızla birlikte bedenlerimiz de karışmış, tamamiyle birbirimizin olmuştuk. İlkiydim, ilkiydi. Oldukça heyecanlı ve yeniydik ama hayatımızın en güzel gecesini geçirmiştik. Kaç saat koltukta ya da şu an yattığımız yatakta birbirimizin olmuştuk bilmiyordum ama yorulduğunu anladığım an onu kucaklamış ve yıkanmak için küvete girmiştik.

Duş alırken daha sakindik, Hyunjin sürekli gülümsüyor arada bir şeyler düşünüp ben onun saçlarındaki şampuanı yayarken uzanıp beni öpüyor ya da bacaklarımı okşayıp duruyordu.

Bana nasıl duygular hissettiğinden haberi olsaydı hala bu denli yakıcı bir şekilde dokunur muydu bana?

Bir gece boyunca onun dışında hiçbir şey düşünmedim. Gariptir ki her gece yaptığım gibi acaba yarın ölecek miyim diye bile düşünmemiştim.

Kollarımda ve göğsümde jilet izleri vardı. Hepsi benim eserimdi. Hiç çekinmeden acıyı hissedebilmek için derime zarar verdiğim izlerle doluydu vücudum. Hyunjin ise bunları önemsememişti. Yoklarmış gibi, sanki çok normallermiş gibi davranmıştı.

Umursamamasının sebebinin aynı izlerden onda da olmasından dolayı olduğunu düşünmemiştim ama.

Kollarında ya da kolaylıkla görünecek bir yerinde değildi onun izleri. Uyluklarındaydı. Benim insanlardan saklayacak izlerim yoktu. Kimsenin ne düşündüğü umurumda değildi. Fakat onun saklaması gereken izleri vardı.

Hyunjin'in birilerinden saklanmaya ihtiyacı vardı.

O an bunu düşünmedim çünkü ikimizde izlerimizi düşünecek durumda değildik.

starry eyes, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin