0.2 ~ Oda arkadaşları

204 29 15
                                    

Okul bitiş zilini duydu Taehyun. İçten içe biraz geriliyordu. "Birazdan burada olurlar." dedi.

Eşyalarının yarısını yerleştirebilmişti. Hâlâ yerleştirilmesi gereken çok eşya vardı. Bu yüzden ara vermeye karar verip odadaki sandalyelerin birine oturdu ve telefonunda gezinmeye başladı. 30 saniye geçmeden içeri ikisi girmişlerdi bile.

"Kanka bugünkü fizikçi ne boş yaptı be!"
"Harbi ya bizim derse de geldi. Şu adam okuldan atılsa da kurtulsak keşke.."
Ayakkabılarını çıkarırlarken sandalyede oturan Taehyun'ı farketmişlerdi. Kırmızı saçlı olan ayakkabısını kenara koyarak Taehyun'ın yanına geldi.
"Odadaki yakışıklı sayısı 3 oldu." dedi saçlarını karıştırarak. Bu kadar samimi bir giriş beklemediği için garipsemişti Taehyun.
Siyah saçlı "Minho birazdan gelip ağzına peçete sokacak." diye kırmızı saçlıya cevap verip bir yandan da elindeki kraker paketini uzatmıştı Taehyun'a.
"Onu değil seni kastediyorum göt."
Siyah saçlı Taehyun'ın eline kraker paketini verdiği gibi yerdeki terliği alıp kırmızı saçlıya fırlatmıştı. Ve attığı terlik tam o yere gelmişti. Kırmızı saçlı acıdan inleyerek bir yandan da küfrediyordu.
"Ağzına sıçayım Choi Yeonjun!"
Bu kavganın arasında krakeri keyifle yerken bir yandan da sormadan bir kişinin ismini öğrenmişti Taehyun. Demek ki siyah saçlının adı Yeonjun'du.
"O terliği götüne sokmadığıma şükret Hwang Hyunjin!"
Taehyun'ın aklında mükemmel bir fikir vardı.

"Memnun oldum bende Kang Taehyun!" diye bağırdı ayağa kalkarak. Kavgayı bırakıp kahkaha atmıştı Yeonjun ve Hyunjin ikilisi.
Yeonjun "Kanka afedersin ya her zaman oluyor böyle şeyler. Hoşgeldin bu arada."
"Hoşbuldum, hoşbuldum da kavganız sardı o arada krakerini bitirmişim.."
Hyunjin ranzanın üst katına oturmuş kahkaha atıyordu. Yeonjun da kahkaha attıktan sonra "Sorun değil" demişti.

"Minho nerede yine acaba?"
"Camdan 'Minho senin ben amına koyim.' diye bağır saniyesinde burada olur."
"Bunu göze alamam... Götümüzü silmeye peçetemiz kalmadı."
Minho elindeki telefona bakarak içeri girip ayakkabılarını çıkarmıştı.
"Lee Minho!"
"Efendim Choi!" dedi Minho telefonundan gözlerini ayırmadan.

"Telefonu bırakta kimin geldiğine bak!"

Yeonjun bunu dedikten sonra Taehyun'ı işaret etmişti. Gülümseyerek "Selam ben Taehyun." demişti. O da gülümseyerek "Selam bende Minho." diye cevap verdi.

Minho Taehyun'ın eşyalarına bakıp "Şurada 2 tane dangalak oturmuş bekliyorsunuz biriniz bile şu çocuğa yardım etmedi mi?"
"Gerek yok ben halledebiliri-"
"Minho haklı ayrıca burada baya eşya var." diyip kalkmıştı yerinden Yeonjun.
"Hyunjin?"
"Az önce terliği nereme attığının farkındasın değil mi?"
"Of iyi tamam dinlen."

Birkaç dakika içerisinde dolabı tamamen yerleştirmişlerdi. Okul formalarını çıkardıktan sonra yemekhaneye gitmek için hazırlanıyorlardı.
Minho "Ben hazırım." dedi. Taehyun da aynı şekilde "Bende hazırım." demişti.
Hyunjin'in hâlâ üstünü giyindiğini gören Minho Taehyun'a işaret edip "Bunların işi uzun biz gidip erkenden yer kapalım. Yeonjun! Siz Hyunjin ile beraber gelirsiniz." demişti. Yeonjun'dan da onay aldıktan sonra Minho ve Taehyun yemekhaneye doğru yürümeye başlamışlardı.

Tuhaf gelmişti Taehyun'a. 40 yıllık oda arkadaşı gibiydiler. Bunları düşünürken Minho Taehyun'ın omzuna kolunu atmıştı.

"Beğendin mi oda arkadaşlarını?" dedi sırıtarak.
Taehyun utangaç bir tavırla "Evet! Bence harikasınız!" demişti. Minho ona göz kırptı.

Daha yemeğe 15 dakika vardı. Ama burası yaklaşık 500 kişilik bir pansiyondu. Bu yüzden sıra çabucak uzuyordu. Ama Taehyun ve Minho sıra daha çok fazla uzamadan yetişmişlerdi.

"216" - taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin