"Beomgyu, Taehyun uyanın!"
Hyunjin bile alarmın sesini duyup uyanmıştı. Buna rağmen hâlâ Beomgyu'nun yatağındaki ikili uyuyordu.
Hepsi aşağıda olduğu için onları tam olarak göremiyorlardı. Jake merdivenden çıkarak onlara baktı. Taehyun, Beomgyu'nun göğüsüne sokulmuştu ve Beomgyu kollarını Taehyun'a dolamıştı. Jake yavaşça aşağı atladı.
"Lan ben kıyamam bunlara çok tatlı uyumuşlar."
"Ben kıyarım çekil şuradan!"
Yeonjun elindeki su şişesi ile ranzanın üst kısmına çıktı. Eline bir avuç su alarak yüzlerine fırlattı. Taehyun'ın yüzü Beomgyu'ya gömülü olduğundan sadece Beomgyu'ya su gelmişti.
Beomgyu sıçrayarak uyandığında Taehyun da rahatsız olmuş ve gözlerini avuşturarak uyanmıştı.
"Jeongin peçeteyi ver!"
"Hyung ne alak-"
"Ver!"
Jake, Jeongin'den önce davranıp peçeteyi Yeonjun'a fırlatmıştı. Yeonjun da Taehyun'a attı.
"Elini yüzünü sil yarım saatimiz var daha odaya gidip üstümüzü giyineceğiz."
Taehyun uykulu hâliyle Yeonjun'un dediği şeyi anlayamayıp yüzünü buruşturdu.
Hyunjin onun hâlâ kalkmadığını görünce ranzanın üst kısmına çıkmış ve Taehyun'ı sırtlamıştı.
"Bize odanızı açtığınız için teşekkürler falan filan hadi görüşürüz okulda!"
"Görüşürüz!"
Jeongin, Beomgyu'nun dolabından kıyafetlerini alıp ona attı.
"Kalkmayı düşünüyor musun Beom?"
Beomgyu gerinerek kafasını salladı ve ranzadan atlayarak indi.
Kıyafetleri üstüne geçirdikten sonra parfümünü almak için dolabının yanına gelmişti. O sırada Jake çoktan hazırlanmış ve masada oturuyordu. Dayanamayıp Beomgyu'ya seslenmişti.
"Biliyor musun? Taehyun ile çok yakışıyorsunuz."
Beomgyu az daha elindeki parfüm şişesini düşüyordu ki Jeongin eliyle tutuvermişti. Jeongin parfümü verirken sırıttı.
"Birileri abayı mı yaktı yoksa?"
"Alakası bile yok! O sadece arkadaşım."
"Nesin sen Adrian mı?"
"Işıltılı! Hafif!"
"Rüya gibi! Adrian!"
"Koku!"
Beomgyu ikiliye göz devirdi.
***
"Siz gerçekten kafayı üşütmüşsünüz!"
"Azıcık daha çocuğa sokulsa ağzına girecek olan kişi mi söylüyor bunu?"
Yeonjun oje sürerken bile laf yetiştiren Hyunjin'e göz devirip kendi işine döndü.
Taehyun Hyunjin'in dediği şeyle oflayıp kendini yatağına atmıştı.
Hyunjin sürdüğü ojelerine bakarken tekrar konuştu.
"Kabul et. Ondan sadece hoşlandığını söylemiştin ama bu sadece hoşlantı değil Tae."
"Ben ne bileyim ya hiç aşık olmuşluğum var sanki!"
"17 yıllık hayatında ciddi ciddi kimseye aşık olmadın mı?"
"Hayır-"
Yeonjun da işlerini bitirip sohbete dahil olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"216" - taegyu
FanficTanrı, bazı şeyleri alır ve bazı şeyleri verirdi. Ama Kang Taehyun veya gerçek adıyla Terry Kang, o Tanrı'nın sevmediği kullarından biriydi. Daha da önemlisi; o, öteki boyut ile gerçek dünya arasında sıkışmış melez bir çocuktu. 23.10.22 - başlangıç ...