Okul açılalı 2 hafta oluyordu. Ne Beomgyu ile olan ilişkisinde bir gelişme vardı ne de sınıf ile olan ilişkilerinde. Artık okula gitmek için kalkmak bile istemiyordu. Dün gece çok geç yatmıştı. Uyuyamıyordu.
Bugün cumaydı. Yani bu yarın haftasonu demekti. Bu Taehyun'ı mutlu ediyordu. Yarın istediği kadar uyuyabilirdi.
3. dersin teneffüsüne girilmişti. Taehyun yine defterinde bir şeyler karalıyordu. Başka işi yoktu zaten.
Beomgyu ise... yine aynı. Kulaklıkları kulağında sıraya yayılmış yatıyordu. Taehyun'ın da o sırada olması gram umrunda değildi.
Sınıfta her teneffüs UNO oynayan tayfaya baktı. Sanırım gidip yeni oyuncu kabul edip etmediklerini sormaktan bir zarar gelmezdi.
Sıranın yanına gitti ve "Yeni oyuncu kabul ediyor musunuz?" diye sordu. "Evet." cevabını alınca oturdu Taehyun.
Taehyun tüm sınıfı çoktan ezberlemişti. Doğal olarak bu masadakilerin de ismini biliyordu. Chaer, Jeongin ve Jake.
Taehyun elinde son kalan renk değiştirme ve mavi 2 kartınlarına baktı. Chaer'in attığı mavi 6 kartının üstüne kendi kartını atıp "UNO" dedi.
Elindeki son kartı da atıp oyunu bitirdiğinde hepsi ona çok iyi oynadığını söyledi ve 2. tura başlamak için kartları dağıtmaya başladılar. Zil çalmıştı ama sonuçta ders boştu. Ders boyunca uno oynayabilirlerdi.
Ryujin "Bensiz uno mu? Hayatta olmaz!" diye yanlarındaki boş yere oturdu. Arkasından gelen Yuna ve Jay'de unoya oturdu.
Birkaç dakika sonra sınıftan 10 kişi ile beraber uno oynuyordu. Sayı artınca sıralar birleştirilmişti. Beomgyu'da unoya katılmak isteyince Taehyun ile sıralarını çekip oraya oturmuşlardı.
Kapıyı açtığı gibi Hyunjin sınıfa baskın yapmıştı. Koridora doğru bağırdı.
"Beyler E şubesine gelin! Dersi bunların da boş!"
Diğer sınıflardan da 10-20 kişi gelmişti. Sınıftaki herkes kendi halinde takılıyordu. A ve C şubesinin de dersleri boş olduğundan herkes onların sınıfa akın ediyordu.
Uno turunda 16 kişi falan toplanmıştı 4 tane sıra birleştirilmiş 8 tane oturak kurulmuştu. Herkes tamamlanınca uno başladı.
^♡~'
Taehyun Beomgyu'ya +4 kartı atmıştı. Beomgyu'nun üstüne +2 kartı atmasıyla döngü başlamıştı. Sıra 1 tur dönüp Taehyun'a geldiğinde Taehyun'ın hiç +'sı kalmamıştı. Jake kaç + atıldığını saymaya başlamıştı.
"16,20,22,26. 26 tane kart çek Taehyun!"
Taehyun ağzı açık bir şekilde kalmıştı. Ryujin sayarak çoktan 26 kartı önüne koyuyordu. Beomgyu yanında tepine tepine gülüyordu. Şuanda en az kartı olan oydu. 2 kartı vardı. Taehyun elindeki el değiştir kartını atmasıyla kartlarını Beomgyu'ya uzattı.
"El değiştiriyorum! Renk kırmızı. Beomgyu alayım kartlarını."
Beomgyu ağzı açık bir şekilde kalmıştı. Beomgyu vermeyince Taehyun kartları aldı ve elindekileri verdi. Taehyun elindeki 2 kartı bitirip kazanınca Beomgyu elindeki kartları atarak
"Ben oynamıyorum ya!" demişti.
Taehyun onun bu dediğine gülmüştü. Zil çalınca herkes bırakmıştı. Beomgyu ile sıralarını yerine çektiler. Jake, Chaer ve Jeongin 1 tur daha oynamayı teklif ettiler. Taehyun geri çevirmedi. Hem sohbet ediyor hem de oynuyorlardı.
1 tur dedikleri uno ders başlayana kadar sürdü. Bu arada yakınlaşmışlardı. Sosyalleşmesi için günlerdir sadece uno turlarına katılması gerektiğini nereden bilebilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"216" - taegyu
FanfictionTanrı, bazı şeyleri alır ve bazı şeyleri verirdi. Ama Kang Taehyun veya gerçek adıyla Terry Kang, o Tanrı'nın sevmediği kullarından biriydi. Daha da önemlisi; o, öteki boyut ile gerçek dünya arasında sıkışmış melez bir çocuktu. 23.10.22 - başlangıç ...