Her şey ne zaman böyle karmaşık ve acı bi hale geldi bilmiyorum. Akan suyu avuçlarıma doldurup yüzümü sertçe yıkadım taze yaralarım bundan ötürü yanıyordu ama umursamadım. Kafamı kaldırıp karşımdaki kırık ve kirli aynaya baktığımda sular çenemden aşağıya iniyorlardı. Saçlarım gelişigüzel kesilmişti burda onlara bakacak zamanım yoktu burda benliğim için hiçbir şeyi yapacak zamanım yoktu tek bir şey dışında düşünmek. Kabullenemeyiş boynuma dolanan bir ip gibiydi. Sol tarafimdan sertçe itilerek iğrenç fayanslarla kaplı yere kapaklandım.
"Seni çağırıyor gardiyan sağır mısın? Cevap vermeden doğruldum. Karşılık verirsem bu gece rahat bırakmazlardı. Karşımdaki kadın adı neydi gerçi bi önemi yoktu.Saçlarını karıştırıp konuştu.
"Biz seni arkasız sanıyoduk ama geleninde eksik olmuyo ziyaretçin varmiş " dedi beni süzerek. Sol omzumu ovalayarak koguşun kapısında bekleyen gardiyanı takip ettim. Üzerindeki gözlere aldırma.Kimin geldiğini biliyordum.
Ziyaretçiler için olan alana geldiğimizde gardiyan kapıdan tarafa doğru gitti.
Ayana. Beni böyle görmesini hiç istemediğim kişi aslında ömrü boyunca birbirimizi hiç görmeseydik keşke. Derin yaralar bırakacağimıza iki yabancıdan da daha yabancı olmalıydık.Bana doğru gelip sarıldı son 6 ayda yaptığı gibi bende hiçbir tepki vermedim son 6 ayda yaptığım gibi. Ondan ayrılıp sandalyeyi çekip oturdum o da karşıma geçti.
"İyi misin?" Artık yaralarımı sormuyordu. Onunla doğru düzgün hiç konuşmazdım yinede aylardır her hafta burdaydı.
"Neden burdasın?" Dediğimde bunu umursamadı yanında getirdiği çantadan kitapları çıkarttı."Bak sana neler getirdim vaktin olursa okursun" derken bi kitabı kaldırdı. Vakitten çok ne vardı ki söylediğini yeni fark etmiş olmalıydı ki özür diler gibi gülümsedi tepki vermedim.
"Bunu hatırlıyo musun lisedeyken beraber okumuştuk tekrar okumak isteyeceğini düşündüm." Ellerimi masaya koyup gözlerine baktım.Seninle tekrardan kitap okumak istiyorum Ayana.
"Hiçbirini istemiyorum senide kitaplarınıda" ellerimi tutmaya çalıştığında sertçe çektim.
Burada çok yalnızım sizi özlüyorum.
"Bi daha sakın buraya gelme."dediğimde gözleri dolu bi şekilde kafasını salladı.
"Bunu yapmıcamı biliyorsun bence" demesiyle masadaki kitapları sertçe itip yere düşürdüm. Gürültü bi ses ortama yayılırken masada Ayana'ya doğru biraz daha eğildim.
Beni buradan çıkarın nefes alamıyorum
"Benim hayatımda artık size yer yok ne seni ne de diğerlerini görmek istemiyorum"dedim.
Kelimelerin üstüne bastırarak ağlıyordu kolay kolay birilerinin karşısında ağlamazdı . Onu kırmak istemiyordum ama kendi kırğınlığım buna izin vermiyordu. Daha fazla durursam bende ağlayacaktım onu aksine ben onunlayken rahat ağlardım."Gardiyan çıkmak istiyorum" dediğimde ağlamasını gizlemek ister gibi kitapları yerden topluyordu. Gardiyan kapıyı açıp geçmem için kenara çekildi.
Bu karanlığa itilmiştim ve tek başımaydım. Her şeyin bu noktaya geliceğini bilsem tanıştığımız ilk gün yönümü başka tarafa dönerdim. Bu acınası halimi görmesindense ölmeyi tercih ederdim.
İçimdeki göz yaşlarının yanaklarıma süzülmesine izin verdim. Uzun koridor boyunca güçsüz kalabilirdim değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kadeh Gökyüzü
Teen Fiction(Tamamlandı.) Özür dilerim" kendimden nefret ediyordum ." Özür dilerim" hayatım burda bitebilirdi daha fazlasını istemiyordum. Bn savaşmayacaksam kimseyi üzmeyide istemiyordum. "Ayana" "Lütfen yardım et." Bu benim en güçlü çığlığımdı sesim çok aciz...