[Mehlika'dan]
Zor. Hayatta birçok şey zor ama hiç gelmeyecek birinin gülüşünü özlemek daha zor.
Sanki gökyüzü eskisi kadar mavi değil gibi ya da hayat eskisi kadar senlik değil gibi. Birini kaybetmek sadece anlık değil ömürlük bir hasret.
Ellerimle toprağı oksayıp konuştum.
" Bugün bir ay oldu Bade. Bu bir ay içinde senin bir zamanlar huzur bulduğun kafeyi almak için çabaladım ama olmadı. Sunduğum bütün seçenekler yetersiz kaldı senden kalan son parçaya sahip çıkmama. Ayana'ya devrettiğin kısmı geri alamadım." Usulca akan göz yaşlarımı silmedim.
"Elimden geleni yapmaya çalıştım ama olmadı ben kızgınım ama sen değilsindir şuan burda olsan gülümseyip sağlık olsun derdin ve bu orta yaş tesellisi gibi duran sözcüklerin beni gülümsetirdi." Hıçkırıklarımı tutmaya çalıştım.
"Bana bu kadar erken veda etmek zorunda mıydın? Herkesin bir sekilde hayatına devam ediyor olması zoruma gidiyor bana veda edişin her gece rüyalarımda" yüzümü toprağı okşayan ellerimin üzerine kapadım.
"Geri dönemez misin?" Caresizligim kulaklarımda ugulduyordu.
"Sana gerçekten ihtiyacım var Bade. Sensizliğe alışmak istemiyorum. Yazın tek başıma dondurma yiyip dertlerimi duvarlara anlatmak istemiyorum." Sessizliği bölen ağlayışım hiç dinmeyecekmişcesine devam etti bir süre. Toparlanmak istemedim.
Bade gittiğinden beri toparlanacak gücüm yok gibiydi. Duyduğum adım sesleriyle usulca başımı kaldırdım. Dağılan saçlarımı gelişigüzel geriye atıp gelen kişilere baktım.
Dudaklarımda çıkan histerik kahkahaya engel olamadım.
"Şaka gibisiniz gerçekten" dememle tedirgince gitmeye yeltendiler. Yorgun bakışlarım Azra ve Ayana'ya döndü.
"Niye burdasınız?" Diye sormamla birbirlerine baktılar. Çekingen halleri iyice sinirimi bozmaya başlamıştı.
"Hala ne diye onu rahatsız ediyorsunuz ha?" Ayağa kalkıp ellerimdeki toprağı yavaşça silkeledim.
"Mehlika nereye kadar böyle olacak o bizim içinde değerliydi onu ziyaret etmek hakkımız " dedikten sonra elini omzuma atan Azra'ya şaşkınca baktım.
"Bade aramızın böyle olmasını istemezdi." Demesiyle sinirle omzumu elinden kurtardım.
"Ya delirecem bu kadar aptallığa tahammülüm kalmadı artık." Ayana sadece Bade'nin mezarına bakıyordu bizi duymuyor gibiydi.
Elimle mezarlığın çıkışını işaret ettim.
"İkiniz şimdi burdan defolup gidiyorsunuz ve bir daha da gelmiyorsunuz" Azra itiraz edercesine konuşacakken onu durdurdum.
"Yanlış zamanda Bade'nin yanında oluyorsun bunu için geç kaldın şimdi git burdan!" Alayla baktım. "Vicdanınızı rahatlatmanıza izin verir miyim sanıyosun!"
Azra üzerime doğru gelirken onu durduran Ayana oldu.
"Gidelim" dedi sessizce.Azra sertçe ona döndü.
"Ama da-"
"Söylediklerinin hiçbirinde haksız değil bunu sende biliyorsun geç kalmışlığımızın çukurunda onları rahatsız etmeden boğulmalıyız " diyip Azra'yı çekiştirmeye başladı.
Gözlerinde gördüğüm pismanlık ve acı canımı sıkmadı. Hak ettiklerini alıyorlardı. Hava yavaştan kararmaya başlarken Bade'yle vedalaşıp mezarlıktan ayrıldım.
Buraya gelirkende giderkende güçlü olmadığından taksiye binerdim. Caddeye inip boş bir taksi çevirip bindim. Adresi verdikten sonra gözlerim kolumdaki bilekliklere kaydı Bade'nin bana bıraktığı kutudan çıkan bilekliğide takmıştım son sarılmamızda verdiğinin yanına. Kafamı usulca cama yasladım bu artık çok sık yaptığım bir davranış olmuştu. Kendimi çogu zaman Bade'nin sevdiği yada sık yaptığı davranışları yaparken buluyordum sanırım bu benim özlemimi törpülemeye çalışmamın sonucuydu yada Bade'nin ruhu çoktan ruhumu karışmıstıda benim haberim yoktu.
Geçmeyecekti.
Ne özlemim ne acım ne de kendime olan kızgımlığım. O ne kadar saklarsa saklasın görmem gerekirdi.Birini kaybetmek delice bir mevzuymuş. Bir gülüşünün anısında kalmak istermiş insan. Birini kaybetmek ağır meseleymiş meğer hiçbir yer doğru yermiş gibi hissettirmiyor insana o an anladım.
Kayıp giden şehri izlerken tek bir umudum vardı?
O da Bade'nin her gece rüyalarımda bana sıcacık gülümsemesiydi.Kavuşana kadar bu ağır özleme katlanmalıydım değil mi?
***
Bitti.
Bunlar benim BKG için yazdığım son satırlardı. Bade karakteri benim omuzlarımdaki yükü kurtulmak adına yazdığım bir karakterken sonrasında bambaşka bir karaktere dönüştü. Artık benden bağımsız biri. İçimdekileri söküp atmak isterken artık iki kişilik acılar içindeyim olsun yinede benim için çok değerli bir kitap oldu. Veda ederken güçlük çekiyorum ama yazmak benim için daha zordu bu kitaba başka satırlar yazacak gücüm yok çünkü kendimle baş edemiyorum.
Okuyan herkese teşekkürler.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kadeh Gökyüzü
Dla nastolatków(Tamamlandı.) Özür dilerim" kendimden nefret ediyordum ." Özür dilerim" hayatım burda bitebilirdi daha fazlasını istemiyordum. Bn savaşmayacaksam kimseyi üzmeyide istemiyordum. "Ayana" "Lütfen yardım et." Bu benim en güçlü çığlığımdı sesim çok aciz...