Bölüm 15

6 7 2
                                    

Sabaha doğru hala gözümü kırpmadan dışarıyı seyrediyordum. Usulca oturduğum yerden kalkıp Ayana'nin odasına dogru adımladım. İceriye girdiğimde çift kişilik yatağında duvara doğru kaymış yatıyordu. Bizd herkes rahatına çok düşkun oldugu için alabileceğimiz en geniş yatakları almıştık. Sessiz olmaya çalışarak boşluk olan kısma uzandım.

"Bade?" Ayana uykulu sesiyle emin olmak ister gibi adımi söylemişti.

"Benim" dememle tekrardan uykusuna döndü.  Her haliyle Ayana'yı yansıtan odada biraz rahatladığımı hissedip gözlerimi kapadım. Tilki uykusuda olsa uyumam gerekiyordu.

***

"Bade kalk kahvalti hazır " diyen Asel'le gözlerimi açtım. Uyku sersemliğimle konuşmaya çalışıyordum.

"Kafe?"

"Gaye ve Hümeyra açıyor bugün."

"Sen?" Diye sorarken yattığım yerden doğruldum.

"Bugün stajım yok hadi kahvaltıya bekliyor kızlar."

Onu başımla onaylayıp yüzümü yıkamaya gittim. Dağılan kısa saçlarımın ön kısımları toplayıp bağlarken yüzümün açılmasıyla hafif rahatlamış gibi hissediyordum.

Günaydınlaşmalar eşliğinde masaya oturduğumda uykusuzluğun verdiği bitiklik vardı üstümde.

Sahi son zamanlarda iyi anlamda eller tutulur hiçbir belirtti yoktu bende.

Azra'nın konuşmasıyla bakışlar bana döndü.

"Yine mi uyuyamadın?" Ağzıma doğranmış salatalığı atarken onu başımla onayladım.
Konuşacak gücüm yok gibiydi. Kızlar kendi aralarında konuşurken bana yöneltilen sorulara cevap vermek dışında konuşmamıştım.

  Ortalığı toparlayıp hazırlanmış sonrada evden çıkmıştık.

"Kapıyı kitlediğine eminsin değil mi?" Diye soran Ayana'ya usanmış bi sekilde cevap verdim.

"Beşinci soruşun evet dedim ya " dememle gıcıkca gülümsedi iyiki bi kere unutmuştum ne zaman ben kitlesem bunu yapıyorlardı. Dördümüz kafeye girdiğimizde içerde müşteri yoktu. Gözlerim kahkaha atan üclüye dönmüştü.

"Hemende çağırmış bi haftanın başını bekleseydin" diye söylenen Azra'ya içten ice hak verdim. Bakışlar bize dönünce Burak hiçte samimi olmayan bi gülümseme sundu bize.

"Diğer patronlarımda geldiler sonunda " dediğinde kızlar zoraki gülümsesede ben aldırmada arka tarafa geçmek için hareketlendim.

"Çocuklaşma Bade" diyen Gaye'ye cevap vermek hatta kafasını yere sürtmek isteyen tarafıma güçlükle engel olup yürümeye devam ettim.

Mutfak kısmına geçip dünden hazırlanan pastaları dolaptan alıp üzerlerini süslemeye başladım. İcerden sesler gelince müşterilerin gelmye başladığına emin oldum. Bugün perşembeydi Hümeyra ve Asel alışverişe çıkacaklardı.

Tüm dikkatimi önümdeki pastaya vermişken koluma dokunulmasıyla irkildim. Kızlardan biri olsa bu kadar ürkmezdim çünkü onları adım seslerinden bile tanırdım.

Bana genişce sırıtan Burak'a sertçe döndüm.

"Ne istiyorsun?" kollarını gögsünde birleştirip tezgaha dayandı.

"Geçmişe bu kadar takılı  kalma artık birlikte çalışıyoruz  iyi geçinelim" yüzündeki gülümseme beni tiksindiriyordu herkes inanabilirdi değistiği yalanına ama ben alıyordum ondaki pis havayı hala.

"Beni rahatsız etme ve içeri geçip işini yap." Sertçe konuşmamla yüz ifadesi değişti.

"Değişmişsin lisedekine göre daha cesursun." Beni aşağılar şekilde söylediği  şeyi sakince içimde yedirmeye çalıştım öfkelenipte eline koz verecek değildim. Neye güvendiğini biliyordum onu kovamam sanıyordu Gaye ona güvence vermişti sanırım.

Bir Kadeh GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin