Bölüm 11

8 4 2
                                    

Yazın ılık esintisi yüzüme vururken sırtımdaki çantanın omzumdan düşen kolunu düzelttim.

"Doktora sabah benim yanımdan da geçebilirdin tutturdun illa şimdi gidicem diye." Söylenen Mehlika'ya sadece gülümsedim. Ayana'yı sabah daha erken bi saatte buraya sürükleyemezdim.

"3 gündür sendeyim zaten bıkmadın mı?" Üstüme atlar gibi yapıp konuştu.

"Bıkar mıyım lan sende hiç salak şey" ondan kurtulup yürümeye devam ettim.

Durağa kadar beni geçirmek istemisti bende itiraz etmemiştim. Üç gün boyunca tam olmasada bir rahatlık hissetmiştim. Aslında kızlar beni almaya gelebilirlerdi ama bugün telefonlarına bir türlü ulaşamamıştım kafe bugün daha yogun olmalıydı.

Mehlika'nın gelmesini beklerken hava iyice kararmıştı.

Durağa gelince çok beklemeden otobüs gelmişti. Mehlika hızlıca bana sarıldı.

"İstediğin zaman tekrar gelebilirsin kendine dikkat et tamam mı?" Bir anne edasıyla söylediklerini onaylayıp tekrardan kısaca sarılıp çekildim.

"Tamamdır"

Akbilimi okutup cam kenarına oturdum. Gözleri üzerimde olan Mehlika'ya el salladım. Otobüs hareket edip gozden kaybolana kadar gözlerimi Mehlika'dan çekmedim.

Saatten dolayı otobüste üç beş kişi vardı. Kafamı cama yasladım çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkardım. Rastgele bi müzik açıp dinlemeye başlarken hangi şarkının çaldığının bi önemi yoktu sadece bi ses olsun istedim içimdeki benden farklı bir ses.

Otobüsten indikten sonra adımları savsaktı. Acele edecek bir şeyim yoktu. Sokağı ayağım altında çiğneyerek yürüyüşüm çok uzun sürmeden binanın önüne gelmiştim. Cebimden telefonumu çıkarıp Mehlika'ya geldiğime dair mesaj atıp tekrardan cebime koydum.

Merdivenleri usul usul çıkıp bizim kata geldiğimde Hümeyra'lardan gelen gürültüyle durdum.

Merdivenin hemen ucundaki daireden müzik sesi ve kahkahalar yükseliyordu. Herkes burda olmalıydı. Bu saatte bu gürültü aklıma yeni gelen şeyle emin olmak için telefonumdan tarihe baktım.

Bugün Gaye'nin dogum günüydü o yüzden bugün kimse doğru düzgün mesajlarıma cevap vermemişti. Planlama yapmış olmalılardı.

Bir zamanlar benimde içinde bulunduğum planlar. Bu bizim altımız olmadan kutladığımiz ilk doğum günüydü.

Yavaşca merdivenin basamağa oturdum. Üzgün hissetmiyordum Gaye'nin yanında olmamak artık benim için dert değildi. Sadece içimde anlamdıramadığım bi duygu vardı.

Eksiklik.

Bi yanım eksik gibi hissediyordum. Gaye'yle böyle olmasak büyük ihtimalle gözlerimin içini gülerek ona iyiki doğdun derdim.

Oturduğum yerden kalkıp karşıdaki daireye adımladım. Çantadan anahtarlarımı çıkarıp kapıyı açmaya çalıştım.

Ellerim titrediği için üçüncü denememde içeri girebilmiştim. Kapıyı kapatım sırtımı dayadığım an içimden akıp giden duyguların kızlarla arama set kurduğu hissettim.

Evin sessizliğine aldırmadan odama geçtim. Çantamdakileri boşaltıp dolaba yerleştirdim. Üstüme rastgele bir seyler geçirip mutfağa geçtim.

Tam dolabı açıyordum ki kapı açıldı.
Mutfaktan çıkıp gelene baktığımda Azra ve Ayana olduğunu gördüm.

"Hoşgeldin yarın bekliyoduk biz seni" diyen Azra'nın elinde tuttuğu bir dilim pastanın bulunduğu tabağı aldım.

Bir Kadeh GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin