1

2K 95 433
                                    

asklarimmmm hos geldiniiiz
yine omegaverse yazdigim bir heehoon ficimde bazi kavramlardan dolayi cok yorum gelmisti
bu yuzden aciklayarak baslayacagim
bu kavramlari kendi ficime gore aciklayacagim baska ficte boyle olmayabilir
her bolumde yeni bir kavram gelirse de aciklayacagim sorun olursa sormaktan cekinmeyin

kurtlar genelde alfa-omega, beta-beta, beta-omega, delta-omega ya da delta-vitalarla eşleşirler.
yani bizim toplumuzda olan eşcinsel çiftlere olan yaklaşım bu ficte delta-alfa arasındaki ilişkide olacak. -maalesef ki-

feromon: kurtların hepsinin yaydığı kendilerine has kokular. deltalar çok olmamasına rağmen en sert feromonlar onlarındır. alfaların ise onlar kadar sert, betaların toprak yağmur gibi hafif kokular, omegaların ise şekerli, tatlı ve meyve kokuları oluyor.

feromon işaretlenmesi: bazı çiftler kalıcı bazıları ise geçici olmak üzere kurdun eşine, eşi olarak gördüğü kurdu feromonuyla işaretlemesidir. bu koku genelde eşleri rahatlattığı için kurtlar uzak durmaları gerektiğinde birbirlerini işaretleyebilirler.

delta: lider olabilir ortama girdiklerinde en baskın kurtlardır.

vita: deltalar gibi nadirdir ve doğa gereği deltaların eşleridir.

alfa: deltalar olmadığı sürece en güçlü türdür doğum yapmaları nadirdir.

beta: genelde ortalama güçte doğum oranları az ve kadınlarında daha fazla olan türdür.

omega: en güçsüz ve vitaların alt türüdür.

<>

riki:
bebeğim
napıyorsun

jay:
keser misin şunu

riki:
niye hayatımın anlamı

jay:
zaten tüm gün dibimde bebeğim diyerek gezindin
burada yeter

riki:
bunu her zaman yapıyorum zaten

jay:
başka işin yok mu

riki:
tüm işim sensin zaten

jay:
hayır tüm sorun artık bu haline alışmam
sinirlendiğim nokta
birde beni feromonunla işaretlemişsin

riki:
alıştın mı gerçekten 🥺

jay:
YA TEK SORUN BU MU GERÇEKTEN
sen deltasın kendine gel

riki:
ben hala deltayım bebeğim
bu halim sana özel

jay:
aman böyle kendimi çok değerli hissettim
gerçekten öyle hissetmem dışı sorun yok/
zaten senin yüzünden de kimseyle konuşamadım
feromonların çok ağırdı herkes için
derslere bile giremedim

riki:
hedefime ulaşmışım

jay:
bıktım artık senden

riki:
hadi ama bebeğim çok da sinirlisin birde bıktım diyorsun
üzülüyorum artık

jay:
üzül nolur ya
sal beni

riki:
bak o imkansız
seni bir saniye salınca
etrafında bir sürü omega doluşuyor
hayır anlamıyorum
mitoz bölünme filan mı geçiriyorlar

jay:
abartma

riki:
abartmıyorum

jay:
bunu seninle tartışmayacağım
sen neden gelmedin bugün

riki:
beni mi merak ettin

jay:
HAYIR GERİ ZEKALI
tüm gün insanlardan uzak gezinmek zorunda kaldım
nedeni neydi bunun
bunu merak etmek hakkım herhalde?

riki:
bitanem
ben hani deltayım ya
benim bazı işlerim oluyor
lider ben olabilirim çünkü
o yüzden seni yalnız bırakmak zorunda kaldım
ben de böyle bir çare buldum

jay:
çok mantıklısın geri zekalı

riki:
çok mantıklısın sevgilim dediğin günler de olacak

jay:
rüyanda filan mi

riki:
çok iddialısın bebeğim

jay:
evet iddialıyım
bu yüzden sen sana uygun vitayı bul
ya da çok iddialı olmayan omegalara git
lütfen

riki:
hayır
asıl bu ilgimi çekiyor
bu yüzden olmaz
hem bebeğim ben onları değil seni seviyorum

jay:
ğ/
tamam bugünlük riki kotamı aldım
ders çalısmam lazım
ben senin gibi zengin olmadığım için
ya da lider olmayacağım için
çalısmam gerekiyor

riki:
sadece sen riki de diye herkese kendimi niki diye tanıtıyorum
ama sen bir ders çalışmayı benden önemli görüyorsun
git tabii git
çalış ama biliyorsun ben çok zenginim
ikimize ve çocuklarımıza da bakarım

riki:
her konuşmamız benim görüldü yememle bitmemeli ya

<>

sinirliydim ama maalesef kurdum sinirli değildi. bu beni daha da sinirlendiriyordu.

kişilik olarak her zaman bir yerde liderlik yapanlardan olmuş ya da her zaman en güçlü alfalardan olmuştum.

kurdum da benim gibi her zaman özgürlüğü seven rahat bir kurt olmuştu.

taa ki riki'nin deltasını tanıyana kadar.

kurdum onun deltasını hissettiği gibi uysallaşıyordu ve bu yüzden arada kendimi omega gibi hissettiğim bile olmuştu.

"alfayım ben alfa deliricem yeter artık"

sinirle jungwonlara döndüğümde jungwon kafasını pencereden çekmişti.

"jay deltanın kokusu çok ağır başıma ağrı girdi dedikodu bile yapamıyorum." demişti.

sunghoon jungwon'u onaylayıp "ben alfayım ben bile dayanamıyorum. kardeşimi niye zorla getirdin buraya?" diyerek jungwon'u işaret ettiğinde ben de oflamıştım.

"siz de sonunda ailenizin yanından geldiğiniz için çağırmak hakkımdı bence."

"birde nefes alabilsem konuşurduk da"

"bakın işte hiç kimse dayanamıyor. tüm gün böyle yalnız yalnız gezdim. herkes rahatsız olunca da eve gelmek zorunda kaldım. güçlüyüm ama benim feromonum olmadığı için kontrol de edemiyorum. of neyse siz de daha çok zorlanmadan gidin o zaman, eve gidince mesaj atarsınız" demiştim.

"üzülüyorum bunun haline ya" jungwon dalga geçerken sunghoon göz kırparak "takma fazla. yakışıklı ve zengin çocuk nasıl olsa" demişti.

ben iyice sinirlenip yanda bulduğum yastığı kafasına attığımda "yürü gidelim won bununla biraz daha aynı ortamda kalırsak ya sinir krizi geçirecek ya da biz feromondan bayılacağız" demişti.

bunu demesiyle "yürü git be. eğer feromonlar ağır olmasa sadece jungwon ile kalır dedikodu yapardık" diyerek trip atmıştım.

sunghoon jungwon'un omzundan tutarak onu kapıya doğru yöneltmişken jungwon da benim dediğimi onaylamış "sonra abimsiz konuşalım jay" demiş ve kapının önünden öpücük atıp el sallamıştı.

onlar çıkınca sessizleşen ev ile aklıma ilk gelen bugün şanssız olsam da şu an çok şanslı olduğumdu.

annem ve babam eve daha gelmemişlerdi. birde bu kokuyla eve gelip onların sorgulamalarını dinlemek istemezdim.

geldiklerinde de bu feromon kokusuna alışmış oldukları için bir şey demezlerdi herhalde. acaba bu koku nasıl geçecekti?

hiçbir şey düşünmemek için mührümün yakınlarına burnumu yasladığımda burnuma riki'nin keskin kahve kokusu gelirken ben de kurdum da mayışmıştık.

itiraf etmem gerekirse herkes benden kaçsa da bu kokunun onları nasıl rahatsız ettiğini anlamıyordum.

ᴅᴇʟᴛᴀ-ᴊᴀʏᴋɪ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin