28

611 53 97
                                    

hem gec yorumlariniza cevap verdigim icin hem de dun yorumlarda iki bolum atacagim dedigim icin gunun ikinci bolumu karsinizdaaa
ve bu bolumde gecen hicbir terimi sorgulamayin gercekten
gercekle alakasi da yok zaten

<>

"jungwon bugün riki'nin önlüğünü giydim ağlayacağım artık çok kilo aldım"

"tamam üzülme bebeğim ya sen hızlı kilo vermiyor musun zaten?" riki arkamdan gelip sarıldığında jungwon da onu onaylamıştı.

"spora da gidebiliriz aslında ben de biraz kilo aldım. siz uzun boylusunuz diye çok belli olmuyor birde bana bakın şiştim"

"tamam bugünden itibaren hem diyete giriyoruz hem de spora başlıyoruz"

"anlaştık" dediğinde riki belimden ayrıldığında başım dönmüş kendimi tekrar riki'nin kollarında bulmuştum.

"bebeğim ne oldu birden ya?"

"sadece başım döndü bir şeyim yok. hem nöbetten çıktım hem de sen birden çekilince oldu. haber verseydin ya"

"tamam özür dilerim bebeğim" diyip yanağıma öpücük kondurmuş ve ayrılmıştı.

"neyse benim nöbetim bitti akşam görüşürüz" dediğimde ikisine de el sallayıp eşyalarımızın olduğu soyunma odasına gitmiştim. giyinip çıktığımda fark ettirmeden sunoo'nun çalıştığı yere gelmiştim.

ve tabii ki sunoo'ya gitmemiştim.

tedavi almaya başlamak istediğimi öğrenirse hemen riki'ye söyleyecekti ve biz belki de sadece umutlanmamız ile kalacaktık.

bu yüzden iki gün önce ondan özel randevu istediğim felix hyungun yanına gittim.

"bak felix şimdi sana bir şey söyleceğim"

"hayırdır sen buraya gelmekten nefret edersin. üstüne beni gördüğü gibi gizlice randevu aldın"

"öyle zaten felix hyung. burası bana hiç iyi anılarımı hatırlatmıyor"

"hyung dedin... önemli bir şey var"

"hyung ben şu diğer jinekolog ile uzun süredir görüşüyorum ama ona güvenmiyorum. son zamanlarda ilaç tedavisi dedi ama doğru ilaçlar değildi"

"delirdin mi bana niye gelmiyorsun?"

"riki seninle görüştüğümü öğrenirse kesinlikle umutlanırdı hyung. daha hiçbir şey olmamışken..."

"umutlanmasını istemiyorsun." dediğinde kafamı sallamıştım.

"tamam anlat bana derdini-pardon biliyorum. önce geç ultrasona kurdunun senin doğum için bir alan açabilecek mi onu öğrenelim" dediğinde kafamı sallamıştım.

sedyeye doğru yattığımda "umarım kurdun bu konuda bize anlayışlı davranır" dediğinde jel çoktan tüylerimin ürpermesini sağlamıştı.

ekranı izlerken gözleri büyüdüğünde ben de tedirgin olmuştum.

"jay..."

"ne oldu felix? hiç mi umut yok"

"jay sen zaten hamilesin?"

"NE"

"bildiğin hamilesin jay..."

ikimiz de ani gelen şok ile ağlamaya başladığımızda ben ultrason cihazına baktığımda fark etmemle artık hıçkırmaya başlamıştım.

"nasıl olur bu?"

"bilmiyorum? daha altı haftalık...lar. nasıl fark etmediniz?"

"lar? şaka yapıyorsun?"

"evet ikiz. karnın çıkmış zaten sen nasıl fark etmedin gerçekten?"

"çok yemek yemek istiyordum ve bu yüzden de kilo aldım sanıyordum"

"hayır hayır... iki taneler diyeymiş. jay bak sakin ol ağlama bebeğim ya"

"hyung sen de ağlıyorsun ama çok mutluyum ben" diyip ellerimle yüzümü kapamış gözyaşlarımı sildikten sonra yüzümden çekmiştim ellerimi. aklıma gelenle felix hyunga dönmüştüm.

"hyung... ben hiç hissetmedim ve kurdum da hissetmedi. normal mi bu?"

"yani... bu çok nadir ve delta hamileliğinde oluyor"

"18 yılda bir olmuyor mu onlar?"

"sadece nadirler. yıl sayısının 70 ya da 10 olduğu vakalar var ama hiçbiri ikiz değil. diğer bebeğini de hissetmen gerekmiyor muydu?" dediğinde ikimiz de sadece düşünüyorduk.

"ilk defa ikizi olan bir delta vakası görüyorum. kardeşini baskılamış olmasın?"

"peki ne olacak? kaybetmem değil mi diğer bebeğimi bak hamile kalmam çok zor bir durumdu kaybedemem bebeklerimi. hissetmiyorum onları ne yapacağım?"

"sakin ol lütfen... biraz daha büyüdüklerinde hissetmeye başlayabilirsin. normalde bir aylık olan kontrollerin sıklığını da arttırırız" dediğinde kafamı sallamıştım.

"şimdilik sana birkaç ilaç yazacağım zaten alacağın şeyleri biliyorsun ama bu hamilelik çok önemli her şeyi detaylı yazacağım. eğer dönüşebileceğin bir yer varsa kurt formuna dönüşüp bebeklerini hissetmeye çalış. ben de üniversiteden birkaç hocamla hatta onların da tanıdıklarıyla görüşüp sana döneceğim tamam mı? sen bir an önce benden lazım olan şeyleri ve ultrasonu fotoğrafını al. ardından riki'ye gidip bunu anlat tamam mı?" diyip kıkırdadığında ben de hala şaşkın olmama rağmen kafamı sallamıştım.

her an ağlayabilirim diyordum ama gerçekten ağlıyordum.

<>

basta yaptigim aciklamayi devam ettireyim simdi
erkek hamileligi ve kurtlarin bir arada oldugu bir ficte de bunu birlestirmem gerekiyordu
asla gerceklik bir payi yok yani

ᴅᴇʟᴛᴀ-ᴊᴀʏᴋɪ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin