31

545 56 63
                                    

"hadi ama jay bir şey olmayacak"

gözleri dolu bir şekilde yatıyorken ben de saçlarını okşamıştım.

"doğum uzun sürecek dediler ama ikizler sonuçta bebeğim. sadece dayanman lazım tamam mı? meleklerimizi göreceğiz"

konuşmadan kafasını salladığında alnına öpücük kondurmuştum.

deltam alfasının çok acı çektiğini bildiğinden rahatsızdı bu yüzden ben de bir saniye yanından ayrılmak istemiyordum.

"seni çok seviyorum çok" diyip avcuna tekrar öpücük kondurmuştum. içeriye annesi girdiğinde gülümseyerek yanına gelmişti.

elde olmadan kendimi jay'in dibinden çektiğimde bir elini bana uzattığında ben de tekrar ellerimizi kenetlemiştim.

annesi gelince asıl bebek kendi olmuş gibi mızıldanmıştı. "anne çok yorgunum" dediğinde gözlerim dolmuştu.

"bebeğim normal bu... bebekleri taşımak çok zorken şu an doğurmaya çalışıyorsun. galiba bebekler sana benzemiş senin doğumunda çok acı çekmiştim" diyip kıkırdamıştı.

"anne şu an komik değil ya" dediğinde ben de gülümseyerek baş parmağımla elini okşamıştım.

yüzünü buruşturmasıyla dikkat kesildiğimde "tamam geçti gerilme" demişti.

"hallerine bak sanki riki doğuruyor" diyerek jungwon içeriye geçtiğinde jay çığırarak "nerede kaldınız sizsiz mi doğuracaktım" demesi ile sonunda biraz daha moral toplamasına seviniyordum.

<>

jay hala uyurken ben de onun elini okşuyordum jungwon içeriye hızla girdiğinde heyecanla "gördün mü çok güzeller riki" diyince kafamı sallamıştım.

onun çıkardığı sesten dolayı kıpırdanan jay ile jungwon'a dönüp "sessiz olsana ya" dememle jungwon jay'i işaret edip "uyandı bile en yakın arkadaşım, bir tanem, bebişlerimin annesi ya" diyerek gülümsemişti.

jay gözleri kapalı bir şekilde "hey nereden senin bebişlerin oluyor" derken yüzünü buruşturarak gözlerini açmıştı.

etrafı incelediğinde hastanede olduğumuzun farkına varıp dolu gözleriyle gülümseyerek bana baktığında ben de dudaklarına öpücük kondurmuştum.

"iyiler mi?" en son doğumda gördüğü için merakla bana baktığında kafamı sallamıştım.

"hepsi bebeklerin yanında" jungwon konuya daldığında dalga geçerek "sen niye buradasın o zaman" demem ile ikisi de gülmüştü.

"ben doktora ve oradaki hemşireye haber vereyim hem bebekleri de getirirler belki" dediğinde kafamı sallamıştım.

"çok yorgunum" dediğinde saçlarını okşamıştım. "kötü bir durumdayım şu an değil mi? yüzüm de şişmiştir herhalde" demesiyle kafamı sağa sola sallayıp onu reddetmiştim.

"çok güzelsin... gözlerimi senden ayıramıyorum bile" derken saçlarını okşuyordum.

bir süre öyle beklediğimizde hemşire bebekleri bırakmış doktorla da biraz konuşmuştuk. jay oğlumuzu kucağına aldığında ben de kızımı almıştım.

yanına oturmuş kızımızı ona doğru eğdiğimde "onları hissetmememizi sağlayan melek bir deltaymış ve kız" dediğinde jay şokla gözlerini açmıştı.

"gerçekten mi?" diye tatlı tatlı baktığında kafamı sallamıştım.

"aşırı güzel ve oğlumuza göre daha tombul bir bebek" dediğimde "gerçekten de delta olduğunu ilk saniyeden belli ediyorsun yani kızım" diyerek bir parmağını kızımızın eline sardığında "deltamız sana benziyor" demiştim.

"evet oğlumuz da senin gibi daha çekik gözleri" demişti.

gülümseyerek üçünü izlerken mükemmel olan bu manzaramı içeriye herkesin girmesi bozmuştu.

hepsi bize bakarken heeseung kendince fotoğrafçılık yapmaya başlamıştı. hepsi konuşuyor ya da bebekleri seviyorken en sonda jake jaemin ve sunghoon gelmişti.

herkes başımıza toplandığından jake dalga geçerek "bebekler geldi mi malum gözükmüyor" dediğinde hepsi gülerek ayrılmışlardı.

jaemin çekik gözlerini kocaman açmış bebeklere bakarken birden ağlamaya başlamıştı.

sunoo sunghoon'a laf atma amacıyla "oğlun da senin gibi göz önünde bulunmayı seviyor sunghoon keşke biraz jake'e çekseydi" dediğinde jake biraz kıkırdamış sonrasında da sunghoon'un bakışlarından dolayı jaemin'i sakinleştirme bahanesiyle odadan çıkmıştı.

<>

hehe son 1

ᴅᴇʟᴛᴀ-ᴊᴀʏᴋɪ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin