23

653 51 188
                                    

"sonunda sınavlar bitti... ben de bittim"

riki'nin koluna yaslanarak yürüdüğümde yoldaki birkaç kişinin bakışlarından rahatsız olup riki'ye yaslanmayı bırakmıştım.

deltanın tanınır olması ve bir alfa ile sevgili olması bir ilkti ve tabii ki herkesin bildiği bir şeydi.

"bebeğim hadi ama"

"alışamıyorum ben her zaman izlenen biriymişim gibi davranma"

"sen acıktın galiba sevgilim derdim ama seni kafeden aldım onu da diyemiyorum"

"ne ne alaka?"

"tersinden uyanmış gibisin"

"evet tersimden uyandım ne var?"

"bebeğim..."

"riki ben bugün ailemle kalsam olur mu?"

"ne?"

"sınavlarım bitince söz vermiştim gitmek için..." dediğimde gözlerini kapatıp saçlarını geriye attığında benden ayrılmıştı.

"bak gerçekten bir sorun var değil mi? neyse cevap vermeyeceksin... tamam ben bırakırım seni"

"riki yapma böyle"

"neyi böyle yapmayayım jay? sen böyle davranıyorsun"

"tamam çıkalım artık ortalıkta kavga etmeyelim"

"ortalığı sikeyim tamam mı? yanımda durmak istemiyorsan ya da utanıyorsan söyle artık"

<>

"anne"kapıyı açan annemin boynuna sarıldığımda ağlamaya başlamıştım.

"jay ne oldu?"

"çok özledim seni"

"niye gelmedin o zaman. tamam dur ağlama... gel üşüyeceksin. bu halin ne hiç kalın giyinmemişsin"

"anne" içeriye koltuğa oturan annemin yanına oturmuş ona sırnaşmıştım.

"efendim bebeğim" dediğinde iyice ağlamaya başlamıştım.

"anne lütfen bebeğim deme bana... lütfen"

"ayrıldınız mı yoksa" diyip beni göğsüne yatırmış ardından da saçlarımı okşamaya başlamıştı.

"ayrılmadık... ilişkimiz çok güzel, çok güzel gidiyordu"

"gidiyordu ne demek?"

"anne ben çocuk sahibi olamayacağım değil mi?" dediğimde gözleri dolmuş bir şekilde bana bakmıştı.

"anne gerçekten hissediyorum o kadar çok istiyor ki ama ben..."

"bak jay. riki'nin istemesi seni zorlayacağı ya da bırakacağı anlamına gelmez"

"biliyorum... biliyorum ama anne yetersiz-"

"hayır jay öyle bir şey yok kendine gelir misin? şu an iyi değilsin ve benim artık sinirimi bozmaya başladı bu halin. bu benim tanıdığım güçlü olan oğlum değil."

"anne gerçekten yoruldum artık."

"bak bunu yalnız başına aşmaya çalışmamalısın biliyorsun değil mi? riki'nin sana karşı anlayışlı olduğuna eminim. sen ders çalışırken sana yemek aldığında eve de uğrayıp bizim de sağlığımıza yarayacak şeyler getirip onu kabul ettiğimiz için bize minnettar olduğunu söyleyip duruyordu."

"anne o mükemmel biri zaten ve ben bunları bile bilmiyordum"

"anladın mı ne demek istediğimi?" dediğinde kafamı sallamıştım.

"anne şu delta laneti denen şeyi duymuş muydun?" dememle kahkaha atmıştı.

"neden gülüyorsun anne ya?"

"kimden duydun bunu?"

"hastanede çalışan iki kişi konuşuyordu biliyorsun delta ve ünü" dediğimde "aklından çıkar onu bebeğim. sadece eskiden 'farklı' dedikleri çiftler artmaya başladığında bunu engellemek için uydurulmuş bir lanet" demişti. içim az da olsa rahatlamıştı ama hala moralim bozuktu.

sorun sadece burada değildi ben bu lanet olmasa da doğuramayabilirdim.

"sen bundan dolayı mı kendini bu kadar yıprattın?"

"anne ben bu konuda kendimi kandırmaya çalıştım. riki'nin ne kadar anlayışlı olduğunu biliyorum ama kendim aşamadım bu da üstüne kiraz oldu ya da yarama tuz oldu nasıl anlarsan"

"peki bunu benimle konuşmayı hiç düşündün mü?" diyen riki ile şaşırmıştım. ona döndüğümde elinde bir sürü poşet ve yanında da aynı şekilde olan babam vardı.

"riki..."

"iyi günler bayan hwang iyi günler bay park. benim artık gitmem lazım. size ginseng içeren şeyler var mutlaka için onları." diyip eğilmiş ardından da evden çıkmıştı.

"riki-"

"oğlum biraz onu da yalnız bırak istersen"

"baba... hayır o çok aklına takar. gitmeliyim geri geleceğim söz veriyorum" diyerek çıktığımda belki hala bekliyordur diye etrafa bakındığımda yoktu.

yerdeki taşı tekmelediğimde birinden inleme sesi gelmişti.

"geldiğim gibi bir yerimi mi yarmak istiyorsun jay ya?"

"abi?"

"amerika'da fazla sürttüm ama geldim miniğim" diye göz kırptığında zaten az önceki gelen duygusallığımdan dolayı gözlerim dolmuş bir şekilde ona sarılmıştım.

"beni bu kadar özlediğini bilmiyordum minik"

"minik deme bana ya"

"doğru sen ben bıraktığımda miniktin. hadi içeriye geçelim" dediğinde "abi sana sonra anlatacağım her şeyi ama şu an gelemem. yanına gitmem gereken biri var"

"kimi buldun bu sefer? hangi omega?"

"bir delta abi"

<>

heeseung nereden gelsin nereden gelsin... ben de jayin abisi olarak gelsin dedim

ᴅᴇʟᴛᴀ-ᴊᴀʏᴋɪ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin