ᴅᴇʟᴛᴀ-ᴊᴀʏᴋɪ ✓

12

anca eve geldim
hadi ders calisana kadar yorum yapin
yorum yapilcak bolum muydu onu da hatirlamiyomQKWNDJHDKDHD

<>

<sunoo>

omega zar zor eve girdiğinde endişelenmememi ve gitmemi söylerek kapıyı kapamıştı. minik minik ve dengesiz attığı adımlarından dolayı endişeli olsam da sonrasında sunghoon'dan öğrenirdim.

doğru... sunghoon.

az önce olanlar aklımı kaybetmemi sağlamıştı ama anca anca geri geliyordu. ben ne yapmıştım az önce? arkadaşımın kardeşinin mührünü öpmüştüm ve öpüşmüştük.

hatta galiba ileride bağımlılığım olacak olan piercingimi emmesi çok ayrı bir olaydı.

arabaya bindiğim gibi yüzüme çarpan mandalina kokusuyla gülümsemiştim.

onun benim için mandalina gibi ulaşılamaz olması ilgimi çekmişti. şu anlık sunghoon bugün olanları bilmese de olabilirdi.

beni geberteceğine o kadar emindim ki. kardeşine aşırı değer veriyor ve onun hakkında çok konuşuyordu.

iki cümlesinden biri kardeşiyken bugün olanları öğrenirse benim omeganın feromonlarından etkilenmiş olmam ya da onun kızgınlıkta ve aşırı sarhoş olması önemsiz olurdu.

bu düşüncelerime rağmen gülümseyerek aklımdan omegayı atıp telefonumu elime almıştım. birkaç çalış sonrasında sunghoon telefonu açabilmişti.

olanları detay vermeden haber vermem en sağlıklısı olacaktı. tabii ki de şu anlık.

"efendim sunoo? acelem var önemli bir şey değilse sonra konuşalım mı?"

"acelen ne? partide bir sorun mu çıktı?"

"hayır kardeşimin midesi bulanıyordu tuvalete diye çıktı ama hala yok. biri bir şey yapar diye korkuyorum"

"bir dakika midesi mi bulanıyordu?"

"evet ne oldu?"

"sunghoon kardeşin parti başladığında gösterdiğin turuncu saçlı omega değil mi?"

"evet sen gördün mü yoksa?"

"evet gördüm de... kızgınlığa girmişti. ben de en azından tanımadığı bir sürücüyü aramasın diye size götürdüm. feromon yaymaya başlamıştı çünkü."

"siktir ne demek kızgınlığa girdi?"

"herhalde midesinin bulanma nedeni de o. biraz sarhoş gibiydi dokunmuş olmalı"

"tamam... haber verdiğin için teşekkürler"

<>

<jay/sonraki sabah>

çalan telefonumla riki'nin boynundan kafamı kaldırmıştım.

"bebeğim"

boğuk çıkan sesi ve şişmiş dudaklarıyla bana bakmıştı.

önündeki sarıya doğru kaçan saçlarını düzeltip dudağına yaklaşmıştım. tabii susmayan telefonumla alarmı değil aramayı sessize aldığımı fark etmiştim.

"evren bizim beraber olmamızı istemiyor" diyip oflayan riki ile kahkaha atmıştım.

telefonu açmam ile jungwon çığlık atarak konuşmuş ve telefonu kendimden uzaklaştırmıştım.

"jay ben bittim"

"bir dakika bakle" diyip yataktan kalkmıştım. riki bana baktığında 'bir şey yok' manasında bir bakış atmış ve odadan çıkmıştım. dün gece geldiğimde incelemediğim evi gezerken beklettiğim jungwon'u cevaplamıştım.

"ne oldu ya? niye bağırıyorsun"

"uyan çabuk yanıma gel. ben bittim abim beni geberticek"

"ben niye geliyorum ya?"

"çünkü kızgınlıktayım geri zekalı"

"o zaman tekrar soruyorum niye geliyorum"

"of  doğru. neyse anlatmazsam öleceğim sakin ol ve dinle"

"aptal yarım saattir ne yapıyorum ben"

"ya ben çok gerginim. sence ne yaptığımı biliyor muyum?"

"neden gerginsin anlatıcak mısın artık yoksa ben riki'nin yanına geri mi gideyim"

"nasıl? riki?"

"dün oldu bir şeyler"

"bak sesin bile canlı geliyor ve buna normalde mutlu olur anlatmanı isterdim de-"

"konuş artık yoksa sunghoon'dan önce seni ben geberteceğim"

"abimin arkadaşı vardı ya"

"evet dün seni ararken sunghoon'a seni bulup eve götürdüğünü söylemişti. düşünceli çocuk."

"işte beni eve bırakırken bir şey oldu"

"ne oldu? bir sorun olmadı değil mi?"

"bak benim aklım tam yerinde değildi. zaten omegam dünden beri o alfayı düşünüyor."

"yuh ne ara? iki dakika seni yalnız bıraktık jungwon ne yaptın sen?"

"bak benim feromonum mandalina kokuyor ya"

"korkuyorum şu an anlatacaklarından... ee nolmuş?"

"her neyse sonra anlatırım detaylı bu yüzden uzatmadan söylüyorum. biz biraz öpüşmüş olabiliriz"

"NE? ŞAKA YAPTIĞINI SÖYLE"

"ya jay böyle tepki vermesene... mührümü de öptü"

"seni mühürledi mi? bundan sonrası oraya gidiyor"

"hayır eve gelmedi arabada-"

"ha birde eve gelseydi ya da arabada mühürleseydi"

"jay delirtme beni"

"asıl sen delirtme daha adını biliyorsun sadece"

"ama abimin arkadaşı... kötü biri değildir"

"evet işte burada tekrar olaya sunghoon giriyor. biliyorsun değil mi sunghoon cidden dediğin gibi seni kesebilir. son sevgilinin sana izinsiz yaklaşmasından beri aşırı korumacı ve sen tanıştığın ilk saatte biriyle öpüştün"

"sus getirme aklıma onları"

"tamam susuyorum ama bu dediklerimi unutma. bence biraz vakit geçirirseniz ve bu durumu sunghoon'a fark ettirmeden alıştırırsanız çok tepki vermez"

"beni rahatlattığın için teşekkürler seong~ kızgınlığım bitsin hem detaylarını anlatacağım hem de okula geldiğim gibi yemek ısmarlayacağım sana"

"tamam ben kapıyorum artık"

"git tabii riki'nin yanına ama sonra bana dün ne olduğunu anlatıyorsun"

"tamam bebeğim hadi dinlen sen"

telefonu kapattığım anda belime dolanan kollar ile gülümseyerek riki'ye dönmüştüm.

<>

kirmizi jungwona asik biri olarak artik turuncu won da istiyorum