son 7 filan
<>
artık nefes almakta zorlanmaya başlamıştım. arabayı kullanamayacak durumda değildim ama biraz daha yol vardı.
benim yanında olduğumu fark etse belki daha az feromon yayardı ama zil zurna sarhoş olmuştu.
"sunghoon"
"hm"
"jay eve gelmiş midir? oraya uğrayıp mı gitsek?" dediğinde artık dayanamıyordum. onun yanındaki camı, hava soğuk olsa da arabanın üstünü açmıştım.
"üşüyorum sunghoon kapa şunu"
"hayır riki?" diye bağırdığımda kafasını kaldırmış ardından taşıyamayıp geri yatmıştı.
"aa jay'in sesi geliyor. çok güzel"
"of riki of" diyerek isyan ettiğimde "aaa bak beynimde bile bana kızıyor. sen de duyuyor musun?" demesiyle sinirle kahkaha atmıştım.
"eve gidelim ardından sen bir uyan hiçbir şey olmamış ya da sana karşı pişman değilmişim gibi nasıl kızacağım görürsün sen" diyerek hızımızı artırdığımda ben de üşümeye başlamıştım.
kesin hasta olacaktım ama artık bu feromonu sadece evde yayması benim için iyi olabilirdi çünkü oturduğumuz yerde bir sürü omega vardı.
ben evdeyken benim evde olduğumu bilmeyen bazı omegalar eve yemek getirdiklerinde bunu anlamıştım.
hatta bazıları alfayım diye beni tehlike olarak görmediğini ağzımdan kaçırmıştı.
"bak yine sinirlendim ya" dememle riki'nin mırılanmasıyla aklıma onun omegalara "jay benim sevgilim ve ona çok aşığım" demesi gelmişti.
eve gelmemiz ile gerçekten rahatlamıştım çünkü çok dengesiz düşünmeye başlamıştım.
artık bu dengesiz düşünceleri kafamdan atıp riki'yi eve nasıl taşıyacağımı düşünmüştüm.
zar zor arabadan çıkartmıştım ama ayaktayken beni çok zorlamamıştı.
asansör çok havasız olduğu için onu taşımaktan zorlanmıştım ama en azından kısa sürmüştü.
"şifreyi girdiğimde kapıdan gelen sesle riki biraz mırıldanmış ardından da içeriye girdiğimde kapında kilitlendiğini belli eden zil sesi ile tek gözünü açmıştı.
"jay evde misin?"
"evdeyim riki evdeyim" dememle benden ayrılmış kendini dengede tutmaya çalışmıştı.
"özür dilerim bebeğim hata yaptım. üstüne çok gittim kendini yetersiz görmeni istemiyorum ama bazen bazı şeyleri aklından çıkarmak zor olabilir. haklısın...." dediğinde hala beni düşündüğü için şaşırıyordum.
benden konuşmamı bekliyordu ama ben ağlamaktan başka bir şey yapamayacak gibiydim.
"sen sarhoş musun?" elde olmadan titreyen sesimle cevabını bildiğim bir soru olsa da bir şeyler söyleyebilmem de bir başarıydı.
"hayır? ben deltayım bebeğim sarhoş olmam" diyip zar zor tutunarak odamıza gitmişti.
arkasından gelmem ile "jay neredesin" demesiyle beline sarılmıştım.
benden ayrılıp bana dönmüş "çok özledim seni jay. gerçekten kırılmadım sana" dediğinde ağlamaya başlamıştım.
beni bu haliyle avutmaya çalışıyordu ama sabah annemlerin evinden çıkarkenki yüz ifadesini unutamıyordum bile.
mührüme öpücükler kondururken saçlarını okşamaya başlamıştım.
boynuma kondurduğu birkaç öpücük kendini emmeye bıraktığında gözlerimi kapamıştım.
kurdum şu an onu istiyordu ve riki'nin kurdu da kızgınlıktaydı.
onu bir şekilde durdurmam lazımdı çünkü ben pişman olmazdım ama o olurdu.
hem bu anı hatırlamayacağı için hem de böyle bir anda bana dokunduğu için.
elde olmadan ellerim göğsüne çıkmış ardından da onu kendime bastırma fikri aklımın tamamını kaplasa da onu ittirmiştim.
yeşilleşen gözleri benim kırmızılaşan gözlerimle buluştuğunda dayanamamış dudağına kapanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴅᴇʟᴛᴀ-ᴊᴀʏᴋɪ ✓
Fanfictionriki: bebeğim jay: ne var? riki: bebeğim olduğunu kabul ettin jay: ya delirtme beni orospu çocuğu