8

911 67 180
                                    

sinavim kotu gecti ben de eve geldim erkenden ona ozel bolumqkwjdkdkqlwjls

<>

galiba pes etmişti.

günlerdir aramasını ya da mesaj atmasını bekliyordum ama hala tık yoktu.

jungwon beklemememi bir şey istiyorsam benim adım atmamı söylüyordu ama... bilmiyordum kurdum ona fazlasıyla aşıktı -bunu kabullenmiştim- ama korkularım her şeyden ağır geliyordu.

elimdeki kağıda tükenmez kalemle çizdiğim çizgilerden dolayı yırtıldığında düşüncelerimden kopmuştum.

çoktan ders bitmiş gibi duruyordu az önce dolu olan sınıf şu an tamamen boştu.

saçlarımı karıştırıp mızıldanarak kafamı sıraya yaslamıştım. onun yüzünden hiçbir şeye odaklanamıyordum ve dersleri bile kaçırmaya başlamıştım.

"jayyy" jungwon boynuma sarılmış kafamı masadan kaldırmamı sağlamıştı.

"yarım saattir kapıda bekliyorum hayır uyuman da imkansız diye düşündüm. seni derse ben bırakmasam gelmedin derdim ama-"

"jungwon bir şey mi var?"

"ha şey dönem yeni başladı ya?"

"ee nolmuş?"

"yeni gelenlerle bir parti olacakmış."

"gelmek istemiyorum"

"jay bu sefer bunu kabul edemem. bir haftadır böylesin tamam anlıyorum seni normal bir durum değil"

"evet o yüzden gelmek istemiyorum jungwon nolur"

"abim yeni tanıştığı bir arkadaşıyla ayarlıyor bugünkü partiyi. yani biz gitmesek abim kolumuzdan tutup getirir"

"gitmeliyiz değil mi?" dirseklerimi masaya yaslamış çenemi avuçlarıma yerleştirmiştim.

o ise tatlı bir kızgınlıkla "evet diyorum ya!" derken minik elleriyle beni zorla kaldırmaya çalışmasına gülümsemiştim.

"gelmezsem ne olabilir?"

"abim seni haşlar"

"of park sunghoon yeter artık"

"abime söylenme ve hadi kalk artık. ben kendime yeni kıyafet bakacağım yeni dönemde çok yakışıklı alfa erkekler varmış." demişti.

"ben parti saatinde gelsem olur mu? hiç alışverişe gelesim yok"

"of sen ve kıyafet alışverişine gelmemek... riki gel artık" dediğinde yüzümü düşürmüştüm.

"hadi ama tekrar yüzünü düşür diye demedim-saat 8'de okulun yanındaki barda ol tamam mı?" dediğinde kafamı sallamıştım.

birden sözünü kesip buluşmanın saatini söyleyip hızla yanımdan ayrıldığında arkasından ne acelesi var diye şaşırırken karşımda riki'yi görmüştüm.

yok artık hayal görecek kadar... yok canım ne alaka o kadar değil

yanına en yakın arkadaşı geldiğinde anlamıştım gerçekten geldiğini.

tabii park jungwon boşuna kaçmazdı böyle.

arkadaşı gülerken ona bir şey anlatırken onu dinlemediğini fark etmesiyle riki'yi dürtmüştü ama hala ayrılmayan gözlerimizden dolayı arkadaşı da bana bakmıştı.

arkadaşıyla göz göze gelmem ile arkadaşı "ben gidiyorum akşam geliyorsun bak saat 8'de" demişti.

ne yani geldiği gibi barda eğlenecek miydi? ben bile sunghoon yüzünden gidiyordum yoksa gitmezdim.

kolayca unutmuş muydu?

yanına gittiğimde bir süre gözlerine baktığımda gördüğüm o duygusuzlukla iyice sinirlenmiştim.

arkasını dönüp gidecekken bir elimi yakasına atmış ne kadar kalıplı olsam da benden daha kalıplı olan vücudunu bana iyice yaklaştırmıştım.

yumruğumu havaya kaldırıp yüzüne geçirecekken vazgeçmiştim.

"günlerdir seni bekliyorum ve geldiğin gibi bara mı gidiyorsun?"

"ben delta olmayan bir ırktan sevgili yapmışsındır sanıyordum"

söylediğim şey ile tamamen alakasız söyledikleriyle iyice gerilmiştik. etrafa yayılan feromonları ilk defa beri rahatlatmıyor tam tersi rahatsız hissettiriyordu.

"sana bunu sormadım"

"ben de bunu umursamadım görüyorsan?"

"ne demek umursamıyorum riki? pes mi ettin hemen?"

"peki ne yapmamı bekliyorsun? sevdiğin şeyleri getirip senin dibinde bekleyip mutlu olmanı izlemekten başka bir şey yapmıyordum ama sen bunu istemediğini söyledin!"

elde olmadan sesi arttığında daha fazla sinirli yüz ifadesine katlanamamıştım.

kurdum onun bu halinden korkarken ben de bana aşkla baktığı gözleri arıyordum ama sadece diğer insanlara nasıl bakıyorsa bana da öyle bakıyordu.

bakışları iyice kurdumu da beni de kırarken gözlerimi kapayıp kafamı onun yakasına attığım elime yaslamıştım.

diğer elimle omzuna vurmuştum.

"aptal"

ondan çıt bile çıkmamıştı.

tekrar vurmuştum.

"aptal delta"

ve tekrar.

"anlamıyorsun değil mi?"

ᴅᴇʟᴛᴀ-ᴊᴀʏᴋɪ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin