1 - Mümteni

10.4K 280 139
                                    

Güç erkeğe, güzellik kadına verilir. Ama her şeyi yenen güç, yalnız güzelliğe yenilir.
-Oscar Wilde

***

Hatay - Reyhanlı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hatay - Reyhanlı

Cumartesi - 05.47

***

Görev emrinin kapsadığı askerlerin dışındaki diğerleri de hazırlanan time yardımlarını eksik etmezken görev için bilgi almak üzere Albay'ın odasına girmeden önce kapıyı tıkladı Asaf.

İçeriden gelen 'gel' komutu ile elinin altındaki kulbu indirip içeri girdi. Metin Albay başını kaldırdığında karşısında bulduğu yüzbaşı ile elindeki kalem eşliğinde masasının önündeki koltukları işaret etti. "Otur Yüzbaşım," dediğinde Asaf birkaç adımla koltuklardan birine oturdu. Metin Albay önündeki dosyalarda imzalanması gereken yerlerin en sonuncusunu da imzalayıp kapağı kapattıktan sonra kalemi de bıraktı ve Asaf'a döndü.

Görev ile ilgili bilgilendirmesine başlarken dışarıda helikopteri beklerken konuşan askerler keskin soğuğa asla aldırmıyordu.

"Oğlum çok şanslısınız lan," dedi Hakan. O, göreve giden timin içinde değildi ve uzun süredir bekledikleri görev için başkaları seçilmişti. Onun için fark etmezdi, gittikleri yerdeki soysuzları temizlemeden ve onlar üzerine birkaç emare bırakmadan dönmeyeceklerini adı gibi biliyordu, ama kendisi de gitmek için hevesliydi bu zamana kadar, kendisi de isterdi o şerefsizleri indirmeyi.

Cihan silahını temizlerken güldü. "Bir ara biraz benim yanımda dur sen de faydalanırsın," dedi.

Hakan ona gülerken yanlarına gelen Fırat elindeki çayları bıraktı önlerine.

"İçin şunları da içiniz ısınsın, hava soğuk," dediğinde tepsideki çaylardan birini alıp oturdu sohbet eden ikilinin yanına.

Cihan ona bakıp güldü ve Fırat aldığı yudumdan sonra başını iki yana salladı. "Ne gülüyorsun oğlum?" dedi.

Cihan, "Muhallebi çocuğu musun ki acaba diyeceğim ama bizimle aynı şartlara dayanmış insansın," dedi ona takılarak.

"Alakasını bağdaştırdığım zaman sana döneceğim," dedi Fırat. Sonra bir yudum daha aldı çayından.

Fırat, bir ailenin tek çocuğuydu. Bu yüzden de her istediği gerçekleştirilerek büyütülmüştü. Ama öyle olmasına tezat bir şekilde, ne kadar nazik, kibar yetiştirildiyse o kadar zor koşulları olan askerliği tercih etmişti. Ara ara bu durum kendi aralarında makara muhabbeti olsa da aşırıya kaçılmazdı hiçbir zaman.

"Şimdikine göre daha soğuk ortamlarda da görev yaptığımızı düşünürsek devrem," dedi Cihan. "Bu soğuk biraz az kalıyor sanki? Buradan bakarsan bir ufak bağdaşır gibi ha?"

ZEMHERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin