ZEMHERİ

27 - Bazı Küçük Heyecanlar

Ben sana hep üşüyordum,
Çünkü kıştım.
Nakıştım, bakıştım.
İnkar etmiyorum da bunu,
Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım.
Ve lütfen inkar etme;
Sana en çok ben yakıştım.

-Özdemir Asaf

***

Koray Avcı - Hoşgeldin

***

"Ben," dedi Sahra uzun bir süre sonra. "Ne diyeceğimi bilmiyorum. Çok ani oldu. Hiç beklemiyordum."

"İnan bana ben de." dedi Serdar. "Ama aklımda senden başka bir şey olmadığını sana söylemeliydim."

Sahra sadece karşısındaki adamın gözlerine baktı bir süre. Sonra büyükçe yutkundu. "Kahve içmek ister misin?" dedi.

Serdar başını salladı. "Olur." dediğinde Sahra geri çekilip ona alan açtı. Serdar içeriye girdiğinde birlikte salona geçtiler. Sahra mutfağa girdiğinde ise kalbi hâlâ hızlı hızlı çarpıyordu.

"Ne oluyor ya, saçmalamasana." dedi Sahra kendi kendine. Sonra gözlerini kapattı bir süre.

Serdar etrafı inceliyordu o sırada. Ev güzel bir şekilde dekore edilmişti. Sadeydi. Tam da Sahra'ya göreydi.

Sahra kahveleri yapıp çekingen adımlarla girdi salona. Kupalardan birini ona verdi. Diğerini kendisi içmeye başladı yavaş yavaş.

Serdar büyük bir yudum alınca ona şaşkınlıkla baktı. "Yanacaksın dur." dediğinde, "İçim çoktan yanmış," dedi Serdar. "Kahve beni yakar mı?"

"Daha düne kadar kanlı bıçaklıydık biz, ne ara bu duruma geldik?" dedi Sahra. "Yani ben algılamakta zorluk çekiyorum. Çok hızlı değişmiş duyguların."

"Biliyorum tuhaf geliyor ama," dedi Serdar. "Benim kalbim söz dinlemiyor bu aralar."

Sahra derin bir nefes çekti. Dudaklarını ıslattı. "Bak," dedi. "Benim sana karşı duygularım,"

"Karşılıklı olmak zorunda değil," dedi Serdar. "Biliyorum. Bana karşı bir şey hissetmiyorsundur kesin."

"Evet," dedi Sahra saklamadan. "Çünkü biz daha düne kadar kavgalıydık."

"Ben gitsem daha iyi olacak," dedi ani bir kararla Serdar yerinden kalkarak. Elindeki kupayı ortadaki masanın üstüne bıraktı.

"Konuşuyorduk," dedi Sahra da kupasını bırakırken.

"Sonra konuşuruz," dedi Serdar Sahra dışında her yere bakarken. "Görüşürüz,"

Sonra kapıya doğru yürüdü ve kapıyı açıp dışarı çıktı. Ayakkabılarını giyip apartmandan çıktığında seri adımlarla uzaklaştı oradan.

Sahra gözlerini kapatıp öylece durdu bir süre. Ardından elini alnına atıp arkasını döndü. Masanın üstünde yan yana duran kupalara baktı.

İki, yan yana duran kupaya.

***

Aradan geçen birkaç günde Erva ve Cihan'ın isteme töreninin gerçekleşeceği gün gelip çatmıştı.

Bugün aynı zamanda nişan da olacaktı.

Cihan yerinde duramıyordu. Grubun matrağının en ciddi günüydü bugün.

Üstündeki takım elbiseye bakıyordu aynadan. Odasında yalnızdı. O sıra kapı dan diye açılıp içeriye Fırat girdi.

"Len," dedi Fırat. "Sen damat mı oluyo'n len?"