çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiçbir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
her şey onunla ilgili-Attila İlhan
***
Fikret Kızılok - Gönül
***
Hatay, Reyhanlı
23.50Asaf yolu bitirebileceği en kısa sürede bitirip karargaha geldiğinde hızlıca oturduğu yerden kalkıp Asel'in oturduğu yere geçmişti. Genç kadını tekrar kucağına aldığında Asel bayılmanın eşiğinde ve alnı ter içinde kalmış bir haldeydi.
Koşarak karargaha girdiğinde gür sesi ile bağırıp Hande'yi çağırmıştı. Hande odasında uykusundaydı ama kendisine seslenildiğini duyup hızlıca kalkmıştı. Odasından çıkıp sesin geldiği yere çevirdi başını. Birden kucağında bir kızla Asaf'ı bulduğunda oldukça şaşırmıştı. "Ne oldu Asaf?" dedi endişeyle. Genç kadına doğru baktı hemen. "Nesi var?"
"Yemekte çatışma çıktı, kolunu kurşun sıyırdı ya da girdi bilmiyorum kan kaybediyor bir şeyler yap!" dedi endişeyle Asaf.
"Tamam," dedi Hande soğukkanlılıkla. "Revire götür geliyorum."
Asaf hemen Asel'i revire götürürken oldukça endişeliydi. Genç kadını revirdeki yatağa narince bırakırken korku dolu gözleri onun üstündeydi.
Ona bir şey olması düşüncesi bile aklını başından alıyordu.
Kolundaki ceket çoktan düşmüş ve arabada kalmıştı. Asaf artık kolundaki yarayı daha net görebiliyordu.
Hande o sırada revire girip Asaf'a kenara çekilmesini söyledi. Asaf bunun üzerine kenara çekildiğinde Hande genç kadının elbisesinin kolunu makasla kesip yarayı daha rahat görebilmesini sağladı.
Hande arkasını dönüp, "Asaf sen çık istersen kız tesettürlü rahatsız olmasın," dedi.
Asaf istemese de, "Tamam," deyip dışarı çıktı.
Hande önündeki kıza dönüp elbisesinin kolunu açarken bilincinin açık olup olmadığını kontrol ediyordu. "Adın ne?" dediğinde Asel gözlerini açtı zar zor. Kurumuş dudaklarını yaladı.
"Asel," dedi zorlukla.
"Çok kan kaybetmişsin," dedi Hande. "Kendini nasıl hissediyorsun?"
"Kolum sızlıyor tümüyle," dedi Asel.
"Normal canım," dedi Hande. "Kurşun sıyırmış kolunu. İyi ki içinde kalmamış. İşimiz daha zor olurdu."
Asel buna bir şey demedi. Hande, "Şimdi biraz acıyabilir," dediğinde batikonladığı pamuğu yaraya sürmüştü.
Asel acıyla inlediğinde başını hafifçe kaldırmıştı yattığı yerden. Hande, "Tamam," dedi şefkatle. "Tamam geçti canım tamam. Sarıyorum şimdi."
Sarma işlemini bitirip geri çekildiğinde Asel'in şalına uzandı. "Açayım mı, rahat nefes al istersen?"
Asel başını iki yana salladı. "Yok teşekkür ederim." dedi.
"Tamam," dedi Hande. "Ben çıkayım o zaman, sen de dinlen."
Hande'nin revirden çıkması ile Asaf ona doğru yöneldi. "Nasıl?" dediğinde Hande onun telaşlı haline güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ
ChickLitAsaf gözünü kırpmadan, "Korkutuyor muyum seni?" dedi. "Korkutur mu beni beklemek seni?" Sonra acı acı gülümsedi. "Dönüşsüz gidişleri hangi kadın ister ki zaten, sen de haklısın. Bir asker olarak bunu sana hiç söylememeliydim, korkuttum belki de seni...