Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir.
-Ahmet Batman
***
Skapova - Ben Hâlâ Vazgeçmedim
Sertab Erener - Bu Böyle
***
"Komutanım bir ocakbaşı yapalım ya uzun zamandır yapmıyoruz," diyen Cihan ile bütün ekip ona döndü.
Ocakbaşıları meşhurdu bu takımın.
"Bana uyar," dedi Tuğra.
"Sen nişanlına sordun mu hanım köylü?" dedi Cihan ona takılarak. Tuğra nişanlısına sormadan bu tür mekanlara gitmezdi. Buluşulacaksa ilk önce nişanlısıydı önemli olan.
"İzin verir oğlum ona da," dedi Tuğra rahat bir şekilde. O sıra telefonu çaldı. Arayan nişanlısıydı. "Efendim birtanem?" dedi anında yumuşayan sesiyle. Oturduğu yerden kalktı, sandalyesini ileriye doğru ittirdi.
"Başladı bizimkinin mesai," dedi Fırat gülerek.
"Hanımcılığın da bu kadarı abi," dedi Cihan da ona katılarak.
"Olması gereken bu oğlum," dedi Asaf da elini boşalan sandalyenin başına atarken. "Sevince emir komuta başkasına geçiyor."
"Aynen öyle," dedi Kuzey de ona katılırken.
"Tamam ona lafımız yok," dedi Cihan. Kendisi de hanımcı olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu çünkü. Onu da yontan biri çıkmıştı. "Her şeyin fazlası zarar."
"Emin ol bunun değil," dedi Asaf gülerek. "Erkek adam gerekirse yumruğunu masaya vuracak ve diyecek ki," derken elini masaya vurdu. "Sen yorulma güzelim ben bugün toplarım evi."
"Abartın biraz daha abi," dedi Cihan gülerken. O sıra dışarıdaki nöbetçi asker girdi içeriye. "Cihan komutanım," dedi. "Ziyaretçiniz var."
"Kim?" dediğinde, asker, "Erva Hanım." dedi.
Cihan hemen oturduğu yerden kalktı. Tim onun bu haline güldü. "Geliyorum." dedi ve çıkışa yürüdü askerle beraber.
Bahçeye çıktığında Erva'yı etrafa bakınırken buldu. Yanına geldiğinde, "Güzelim?" dedi.
Erva ona ani bir şekilde sarıldığında o da sıkı bir şekilde sarıldı ona beklemeden. . "Bir şey olmuş," dedi Cihan elleri belini okşarken. "Ne oldu canımın içi?"
"Ben seni bırakıp nasıl gideceğim?" dedi Erva dolu dolu olmuş gözleri ve titreyen sesiyle.
Cihan olan biteni anladı. "Seni son bir kez görmek için geldim, akşama otobüsüm var." dedi Erva. Geri çekildi sonra. "Gidiyorum ben."
Cihan ellerimi kaldırıp genç kadının yanaklarına yasladı. Yaşları özenle sildiğinde, "Ben seni görmeye geleceğim," dedi kararlı bir sesle. "Hem telefonla da konuşuruz?"
"Konuşur muyuz?" dedi Erva küçük bir çocuk gibi. "Gelir misin?"
"Gelirim, konuşuruz tabii," dedi Cihan yumuşak bir sesle. Sonra genç kadının beline attı elini. Onu kendine çektiğinde başını boynuna gömdü. "Ben bundan sonra nasıl senden ayrı kalmak gibi bir saçmalığa düşerim, söylesene bana?"
Erva da sıkı sıkı sarıldı ona gözlerini kapatırken. Saçlarını okşadı yavaşça. Cihan onun kokusunu doldurdu ciğerlerine. Yetmezdi ama yetti bir süre. Yanından ayrılana kadar geçen süre.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ
ChickLitAsaf gözünü kırpmadan, "Korkutuyor muyum seni?" dedi. "Korkutur mu beni beklemek seni?" Sonra acı acı gülümsedi. "Dönüşsüz gidişleri hangi kadın ister ki zaten, sen de haklısın. Bir asker olarak bunu sana hiç söylememeliydim, korkuttum belki de seni...