Odasına girip kapıyı kapattı. Masasına ilerleyip çekmecesindeki ilaçları masasına çıkarttı.
"Otur istersen yatağa."
Yatağa oturduğumda dolabına doğru ilerledi.
"Şimdi doktorculuk oynayacağız."
Gözlüklerini düzelttikten sonra beyaz önlüğünü üstüne geçirdi. Stetoskopunu boynuna taktıktan sonra yanıma geldi.
Karşımda durarak küçük parmağını bana uzattı.
"Tıpta utanma olmaz. Tamam mı?"
Parmağını tutarak kafamı salladım.Kazağıma uzanarak yukarı çekti. Karşımdaki aynadan üstümdeki mor braleti fark ettiğimde kızardım. Bunu giydiğimi unutmuştum.
"Acımıyor mu? Neden böyle sıkı bir şeyi giydin?"
Üstümdeki braleti çekiştirdi.
"İz bırakmış."
Braletin dantel kısımlarını yukarı çekti.
"Bunu giyme olur mu?"
"Peki, ne giyeceğim?"İki erkekle aynı evde kalıyorum ve sütyen giyemeyecek miyim?
"Yaraların geçene kadar giymemelisin."
Taytımın belinden çekerek indirdi. Bacaklarımı gördüğünde dudakları aralandı. Taytımı ayak bileklerimden çekerek çıkarttı. Çoraplarıma uzandı.
"Utanıyorum."
"Hayır. Tedavi ediyorum."Hayır. Arel. Vücuduma sıcak bastırıyorsun.
Parmaklarının derime değdiği kısımlar yanıyordu.
Vücudumu süzdü.
Dizlerimi tutarak ayırdığında dudağımı ısırdım.
"A-Arel..."
"Bu yaran kötü duruyordu."
Bacağımın iç kısmındaki büyük morluğu işaret etti. Sırtıma doğru elip braletimi yukarı kaldırdı.
"Bunu da çıkar-"
"B-Bu kalsın."
"Tamam. Kalsın."
Kremleri teker teker açarak parmaklarına sürdü. Önce kollarıma ve bacaklarıma sürdü. İç bacağıma sürerken yanlışlıkla hıçkırdım.
"Acıdı mı?"
"Biraz."Sırtıma sürdükten sonra yutkundu.
"Doğrul biraz."
Dikleştiğimde karnıma doğru eğildi.
"Miden ağrıyor mu?"
"Evet."
"Çok darbe almışsın."
Parmaklarındaki kremler bittikten sonra ayağa kalktı. Kazağıma uzandığımda elini kaldırdı.
"Bir süre böyle kalsan iyi olur."
Dudaklarımı birbirine bastırırken önlüğüne uzandı.
"Dur. Çıkarma."
Kaşlarını kaldırdı.
"Neden?"
"O zaman doktor olmazsın."Doktor olarak beni böyle görebilirdi. Arel olarak görmemeliydi.
Kast ettiğim şeye güldü.
"Haklısın."Yanıma gelip önümde diz çöktü.
"Hemen çalışmaya başlama. Vücudun iyileşmeli. Dinlenmelisin."
Braletimin askılarını tuttuğunda gözlerimi büyüttüm.
"Şimdilik çıkarmayacağım."
Askılarını indirdikten sonra yatağın üstündeki büyük sweate uzandı. Sweati bana giydirdikten sonra braletimi tutup çekiştirdi ve sweatin altından çıkarttı.
"Şuan rahat mı?"
Aynadan göğüslerime baktım. Sweat kalın olduğu için görünmüyordu.
"Oldu gibi."
"Bir süre benim kıyafetlerimden giyin."
Hafifçe kıkırdadığımda benle birlikte güldü."Neye güldün Burçin?"
"Kim doktorunun kıyafetlerini giyer ki?"
"Doktorunun izin verdiği hastalar."
"Doktor her hastaya izin verir mi ki?"
Kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Hayır. Asıl soru hasta her doktorun kıyafetini giyer mi?"
"Giymez."Arel saçlarımı düzelttikten sonra bacağıma dokundu.
"Üşüyor musun?"
Hayır, Arel. Tam tersi...
"Evet."
Yorganını çekti.
"İçine gir. Isınabilirsin."
Yorganın içine girerken ürperdim.
"Burası daha soğuk."
Yorganın üstündeki kıyafetlerini yere bıraktıktan sonra yanıma geldi. Yorganın üstüne oturduktan sonra sırtını başlığa dayadı.Bana baktı.
"Böyle olmadı değil mi?"
Yorganı çekti ve kendisi de içine girdi. Dirseğini yastığa dayadı ve kafasını elinin üstüne koydu. Ona doğru döndüm.Elinin tersini yanağıma sürttü.
"Arel, bir şeyi merak ediyorum."
"Ben de... önce sen sor."
Yutkunarak yüz üstü döndüm ve yüzümü yastığa bastırdım.
"Utanıyorum."
Elini sırtıma koydu. Okşadı.
Yüzümü yastıktan kaldırdım.
"Aynı şeyleri mi hissediyoruz?"
Yüzüme baktı. Dirseklerimin üstünde doğruldum.Titrek bir nefes aldı. Sırt üstü döndü. Kolumu tutarak yanına koydu. Yüzüne doğru eğildim. Göz gözeydik.
Çok yakındık."Sana karşı çekiliyormuşum gibi hissediyorum Burçin."
Gözlerimi kırpıştırdım.
"Sence bu doğru mu? İyi olacak mıyız?"
"Doğru olup olmadığını bilmiyorum ama iyi hissediyorum."
Kolum titremeye başladığında kafamı göğsüne koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pressure
Romance"Ağlama." Burnumu içime çekerken söylediği kelimeler kulaklarımı çınlatıyordu. "Bunu hak etmiyordum." Kollarımdan çekerek beni kucağına aldığında hıçkırmaya başladım. "Ağlama Burçin. O evi yıktıracaksın-" Elimi dudaklarına koyup kaşlarımı çattım...