Kapı çaldığında ayağa kalktım.
"Çok hızlı geldin!"
Kapıyı açtığımda direkt ellerine baktım.
"Ee Aral? Poşet?"
Kafamı kaldırdığımda kaşlarını çatmış Aral'ı gördüm.
"Ben Aral değilim."
Aral değilmiş.
"Benziyorsunuz ama..."
Arel elindeki okul çantasını sertçe yere bırakıp ayakkabılarını çıkarttı.
"Hoş geldin."
Ayakkabılarını eline alarak içeri girdi. Elini elimin üstüne koyup kapıyı kapattı.Yutkundu.
Ayakkabılarını yere bıraktı. Kollarını belime sıkı olmayacak şekilde doladı. Ellerimi kollarına koyduğumda çenesini kafamın üstünde hissettim.
"Sen de hoş geldin."
Titrek bir nefes aldığımda geri çekildi. Elini yanağıma koydu.
Eğilip dudağımın kenarına dikkatlice baktı.
Çok yakın duruyordu.Dudağımı ıslattığımda gülümsedi.
"Aral krem verdi mi sana?"
"Bulamadı."
Kaşlarını çattı.
"Odamda duruyordu."
"Kapın kilitliymiş."
Arel'in dudakları aralandı.
"Olabilir."Aramızdan ufak bir sessizlik geçti.
Bu sessizliği bozmak istedim."Üstündeki yakışmış."
Staj formasıyla gelmişti.
Mavi staj forması..."Teşekkürler."
Arel kazağımın boğaz kısımdan tutarak hafifçe çekti.
"Yaraların... çok mu?"
Dişlerimi birbirine bastırdım.
"Sorduğum için üzgünüm. Sadece görmek..."
"Bana acıyor musun?"
"Hayır! Burçin, hayır."
Fazla tepki gösterdiğini fark ederek sakinleşmeye çalıştı.
"Acıdığım için söylemiyorum."
"Bakışların, öyle geldi."
Elini gözlerinin üstüne koyup birkaç saniye bekledi."Üzgünüm. Farkında değildim."
Kapı çaldığında geriye doğru sendeledim.
Uzanıp kapıyı açtım ve Aral'ın elindeki poşete uzanıp aldım. Arel elimdeki poşeti çekerken parmaklarım poşete sıkıştı.
"Arel, dur."
Arel çekmeyi bıraktı. Poşeti ona uzattım. Aral içeri geçtikten sonra kapıyı kapatıp kilitledim.
Aral mutfağa ilerlerken Arel bekledi. Elime uzanıp parmaklarımı tuttu ve havaya kaldırdı.
"Acıdı mı?"
"Hayır."
"Kızarmış ama..."
"Acım-"
Parmaklarımı öptüğünde duraksadım.Elimi bırakıp mutfağa ilerlerken peşinden ilerledim.
Onlar poşetleri yerleştirirken tabaklara yemeklerimizi koydum.
"Burçin, telefonun var değil mi?"
"Evet."
Yeni telefonum kırılmıştı. Ortaokulda kullandığım telefonumu bulabilmiştim.
"Güzel."Aral masaya otururken Arel poşetleri buruşturarak çekmeceye koydu.
"Ben üstümü değiştireyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pressure
Romantizm"Ağlama." Burnumu içime çekerken söylediği kelimeler kulaklarımı çınlatıyordu. "Bunu hak etmiyordum." Kollarımdan çekerek beni kucağına aldığında hıçkırmaya başladım. "Ağlama Burçin. O evi yıktıracaksın-" Elimi dudaklarına koyup kaşlarımı çattım...