Araba sesini duyduğumda hızla odama ilerledim. Beni ortalıkta görmekten hoşlanmayacaktı.
Her zaman odamda durmalıydım ve kapım kapalı olmalıydı.
Kilitlememeliydim.
Evin kapısı açıldı.
Merdivenlerde ayak sesleri duyduğumda gerginlikle dikleştim. Dudağımı dişlerken ayak sesleri odama yaklaştı. Kapım hızlıca açıldığında hıçkırdım.
"Bunları imzala."
Elindeki kağıtları masamın üstüne koyduğunda yanına ilerledim. Elindeki kalemi alıp imzalamaya başladım. Son imzamı atarken elini yüzüme doğru uzatınca panikle kalemi düşürdüm.
"Bu kadar mı korkuyorsun babandan?"
Baba kısmını bastırarak söylemişti.
"K-Korkmuyorum."
Korkmamamı söylemem onu sakinleştiriyordu. Az da olsa...
"Güzel."
Yanağımdaki yaralara dokunduktan sonra belgeleri önümden çekti.
Arkasını dönüp odamdan çıkacakken duraksadı.
"İki gün boyunca... nerede kaldın?"
Yutkundum.
"..."
Yamukça güldü.
"Or*spuluk yaptıysan söyleyebilirsin."
"Hayır. Gökay'ın arkadaşında kaldık."
"Şu küçük p*ç... arkadaşı mı varmış?"
Bana bir bakış attı.
"Buna inanmadım Burçin."
"Doğruları söylüyorum."
"Sana da inanmıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pressure
Romance"Ağlama." Burnumu içime çekerken söylediği kelimeler kulaklarımı çınlatıyordu. "Bunu hak etmiyordum." Kollarımdan çekerek beni kucağına aldığında hıçkırmaya başladım. "Ağlama Burçin. O evi yıktıracaksın-" Elimi dudaklarına koyup kaşlarımı çattım...
