Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda.
Ben peşine düşmüş bir canavarım!
İstersen dünyayı çağır imdada.
Sen varsın dünyada, bir de ben varım!~Necip Fazıl Kısakürek
♬ (Uzeyir Mahdizade - Abi) ♬
Hani olurdu ya alarm kurup uyanıp, beş dakika sonra kalkarım deyip, tekrar uyuruz ve iki saat sonra irkilerek uyanırız. Tam olarak o şekilde uyanmıştım. Öyle bir irkilerek açmıştım ki gözlerimi feleğim şaşmıştı. Öylece göz kırpıştırarak etrafa bakındığımda odada olduğumu gördüm. Buraya ne ara gelmiştik arkadaşlar?
Yatak başlığına yaslanıp gözlerimi ovduğum sırada aklıma kesitler şeklinde anılar birikmeye başladı. Koyun vardı ve benden ondan kaçıyordum. Uyuzun kucağına atladığım bir anı da vardı. Sonrasında rakı sofrası kurulmuştu. İçtiğim kısımlar geliyordu yavaş yavaş aklıma. Saniyelerce yatakta bekleyip dünü hatırlamaya çalıştım. Daha önce de alkol içmiştim ama ilk kez sarhoş oluyordum. Garip bir histi. Yatağa yattığınız gibi yatak sanki bir ırmağa dönüşüyor gibi hissettiriyordu. Düşündüm, aklıma yavaş yavaş her şey doluşmaya başladı.
"NEĞĞ!"
Allah seni kahretmesin Belinay! Senin beyninin nöronlarına sinekler işesin Belinay. Ay rezil oldum rezil. Ay inanmıyorum. Ya adamın suratına bakıp Konyalıdan başkasına bastırmam diye bağırmak da ne demek Belinay?
YA SARHOŞ OLUNCA HANİ HİÇBİR HALTI HATIRLAMIYORDUK. BEN NİYE HER ŞEYİ SANİYESİ SANİYESİNE HATIRLIYORUM?
Elime telefonu aldığım gibi yatağın üzerinde dikilmeye başladım. Rehbere girdim direkt. Nehir'i aramalıydım. O bana bi akıl verirdi. Ben insanların yüzüne nasıl bakacaktım? Hele o buzdolabı ruhluya... Adam benimle ömrünün sonuna kadar dalga geçse hakkıdır. Of ya of!
Boncukum yazısına basıp telefonu kulağıma götürdüm. Çaldı, çaldı ve çaldı. Hışırtılı bir sesten sonra Nehir'in boğuk çıkan sesini duydum.
"Sabah sabah deli mi sikti kızım seni?" dedi uykulu bir sesle. Tırnaklarımı kemirmeyi bırakıp cevap verdim. "NEHİR KALK ÇABUK!" diye bağırdım atlayarak yataktan indiğim sırada. Odanın içinde volta atmaya başladım.
"Ne vardı bacım?" dedi bıkkın bir sesle. Ofladım. "Uf ben bir şey yaptım Nehir." dedim ağlak bir sesle. Yoktu resmen böyle bir rezil olma şekli. "Şaşırdım desem hayatımdaki en büyük yalanı söylemiş olurum. Yine kimin ağacına çaput bağladın?" dedi hafif dalga geçer bir sesle. Bu da iyice gömmeye alışmıştı.
"Sarhoş oldum." dedim aynanın karşısında durduğum esnada. Bu ne ya? Bu tip neğ! Ağzım yüzüm birbirine girmiş, saçım kuş yuvasına dönmüştü arkadaş. Zahmet edip üzerimi bile çıkarmamış Kübra delisi. Kesin utanmıştır o marul kafalı. Sanki ondaki memeydi de bendeki füze. Nesine utanıyorsa!
"Belinay ne var bunda?" diyen Nehir artık yataktan kalkmıştı. Su sesinden anlamıştım. Allah'ın cezası çişini yapıyordu şuan. Ne kadar normal arkadaşlarım var ya! "Ya sorun sarhoş olmam değil." dedim sandalyeye oturup elimi dertli dertli başıma koyarak. "Sorun ne o zaman?" diyen pek sevgili arkadaşım şuan elini yıkıyordu. Su sesini duyabiliyordum.
"Bak anlatıcam ama sözümü kesmeyeceksin." dedim tembihleyerek. Onaylar bir mırıltı çıkardığında su sesi kesilmişti. Başla bakalım Belinay hazretleri.
"Yarınım yokmuşçasına içtim. Sarhoş olmuşum. Sonra da uyuz bi komutan var burda. Ona nereli olduğunu sormuşum. Konyalıymış." dedim soluklanarak. Tam o esnada Nehir "Eee?" diye bir ses çıkardı. İstemeye istmeye devam ettim anlatmaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERZAH
ChickLitBir kelebek uçuyor, yeşil kanatlarında siyahlar var. . . . Okulunda yaşanılan cinayet yüzünden okulu tatil edilen Belinay bu tatili bir fırsata çevirmek ister ve Albay olan dayısı ziyaret etmek için yola çıkar. Bu yolculuk onu hayallerine götürmekle...