Kafamın içi cam kırıklarıyla dolu doktor.
Bu yüzden beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor.
Anlıyor musun?~Oğuz Atay
♬ (Zülfü Livaneli - Sevda Değil) ♬
"Belinay saçmalama lütfen!"
Kübra başımda kırkıncı uyarısını yaparken seslice ofladım. Bu kız niye her şeye itiraz etmek zorundaydı ki? Kusura bakma Kübra, alınacak bir intikam varsa ben onu seve seve alırım. Ya da si- Siz anladınız.
"Kübra başımda bik bik ötüp durma. Otur şuraya da şu kabloyu bağla ötekine."
Elimdeki üçlü prizi Kübra'nın odasının camından dışarı fırlattığımda Kübra diğer üçlü prizi yerine takıyordu. Üç tane üçlü prizi birbirine bağlayıp lojmanın önüne kadar uzattığımızda Kübra hâlâ beni azarlıyordu.
O intikam alınacak Caroline!
"Of! Nerden söyledim ki ben onu sana? Gece gece uğraştığımız şeye bak!" diye hayıflanan Kübra'nın yanaklarını sıkıp hınzırca gülümsedim. Haklıydı. Onu bana söylemeyecekti. Söylemeden önce aklımda asla böyle bir plan yoktu.
Simay denen hanımın gelmesinin üzerinden neredeyse altı saat geçmişti. Evet saat şuan gece üçtü. Peki üçte ne mi yapıyorduk? Lojmanın önüne ses sistemi kuruyorduk.
Evet doğru duydunuz! Lojmana koca bir ses sistemi kuruyoruz. Hatta Sabri ve Caner hoparlör bulmaya gittiler yaklaşık yarım saat önce. Koca hoparlörlere ihtiyacımız vardı. Kocaman hoparlör.
Ben o buz kütlesinin ve pek sevgili doktorcuğunun yanından ayrılır ayrılmaz eve gelmiş koltuğa camış gibi yayılmıştım. Fazla geçmemiş Kübra gelmişti içeri. Öyle konuşurken konu konuyu açmıştı ve bu Allah'ın güzel kulu bana o ayı hakkında mükemmel bir bilgi vermişti.
"Adar komutanım uykusuna çok düşkündür Belinay. İsterse üç gün uyumaz ama uyuduğunda da onu rahatsız edenin canını okur. Bir keresinde Memoli onu vaktinden önce uyandırdı diye çocuğu buzlu suda bekletmişti. Öyle düşkün uykusuna."
Peki bu bilgiyi duyan Belinay SEZGİN ne yapsındı? Bugün ki hak etmediği cezanın hesabını sormaz mıydı? Öyle de bir sorardı ki!
Bekle beni Binbaşı, uykunun en güzel yerine Selena gibi iniş yapacağım.
Kübra ile kapıya çıkıp Caner ve Sabri'yi beklemeye başladığımızda Kübra konuştu. "Belinay bu sefer kesinlikle öldürür seni. Bak hayvana dönüşüyor diyorum sana kızım." Güldüm bu dediğine. Alt tarafı ne kadar hayvan olabilirdi ki?
Öküzdü, boğa falan olurdu en fazla.
"Kübra bak gülüm, ben haksızlığa gelemem. Ve o Uyuz yüzünden haksız yere yargılandım. Bu oyunu o başlattı ben de seve seve bitireceğim. Kazanarak!" dedim inatçı çıkan sesimle. Kübra ofladı. Neden bu kadar korkuyorsa?
Askeri araç yavaşça lojmana girdiğinde gülümsedim. Gelmişti bizimkiler. Umarım bulabilmişlerdir. Caner gülerek arabadan indi ve onun ardından da Sabri.
"Buldunuz mu?" dedim heyecanla. Caner gülerek başını salladı. "Bulduk bulmasına da siz emin misiniz Belinay hanım?" dedi sırıtarak. Tek kaşımı havaya dikip munzur bir biçimde sırıttım. Öyle de bir emindim ki!
"Siz nerden buldunuz bunları bu saate?" dedi Kübra Sabri'nin elindeki koca hoparlörlere bakarak. Caner de diğer hoparlörü almış geliyordu. Sabri güldü hemen. "Komutanım hiç sormayın ya, düğün salonundan çaldık." dedi Caner'e bakıp kahkaha atarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERZAH
Chick-LitBir kelebek uçuyor, yeşil kanatlarında siyahlar var. . . . Okulunda yaşanılan cinayet yüzünden okulu tatil edilen Belinay bu tatili bir fırsata çevirmek ister ve Albay olan dayısı ziyaret etmek için yola çıkar. Bu yolculuk onu hayallerine götürmekle...