Benden size küçücük bir sürpriz.
Her genç kızın/erkeğin kafasında uyumadan önce kurduğu bazı senaryolar vardır elbet. Bazen imkansız olanı hayal eder zihnimiz bazense olabilecek olanı... Ben genelde imkansız olanı kurarım kafamda. Ne kadar imkansızsa o kadar güzel ve çabaya değerdir benim için. Bir şeyi istiyorsam imkansızını isterim... İsterim ki o gerçek olabilsin.
Babamın anneme askerdeyken yazdığı mektuplardan birini okuduğum o gece tuhaf şeyler belirdi kafamda. Kesit kesit anlar. Düşündüm o gece. Sadece bunu düşünüp hayalini kurdum. Ve uyandığımda yazmak istedim kafamdakileri. Sanki yazmazsam kaybolacaklardı. Yazayım ve bir köşede dursunlar istedim. İlk başlarda karakterinin X ve Y den ibaret olduğu bu kitabı öylesine hikayekeştirip yazdım.
Daha sonra teyzemin ikiz kızları(13) geldi bir gün bizim eve. Birinin adı Belinay, öteki ise Nehir... Nehir başrolünde kendi adı geçen bir watty kitabı okuyordu. Ve adı başrolde geçtiği için sevmişti kitabı. Zaten onu da ben önermiştim onlara. Belinay biraz üzgündü bu konuda. "Biliyor musun Sena abla, hiç adı Belinay olan bir baş karakter yok." dediğinde burukça gülümsüyordu. Neden olmasın diye düşündüm o an. Neden yeni yazdığım kurgunun baş karakteri Belinay olmasın?
Adını Belinay koydum. Haksızlık olmasını istemediğimden Nehir'e de yer verdim kitapta. Üstelik Belinay karakterinin en yakın arkadaşı rölünü. Sonrasında dedim ki neden diğerlerine bir isim vermiyorum? Düşündüm, acaba onlara ne isim verebilirdim?
Babamın asker defteri geldi aklıma. Askerdeyken arkadaşlarının ona yazdığı mektup tarzı şeylerin olduğu o defter... Elime alıp rasgele isimler aldım aralarından. İsim ve soy isimleri ile beraber.
Fedakar Solak
Tamer Tanyıldız
Kadir Korkmaz
Abdullah Nalbant denen adamın soyadını alıp Memoli'ye verdim.
Selim Baştürk
Rasgele aldığım bu isimlerden sonra kadın askerlerimize de isim bulmak istedim. Defterde adı geçen kadın asker olmadığı için bende çok değer verdiğim iki kız arkadaşımın adını verdim onlara. Ezgi ve Kübra... Ezgi'nin soy ismini de babamın asker defterinden çaldığımı inkar etmeyeceğim. 🤭 Süleyman komutan olarak can verdiğim karakterin adını Subay olan dayımın isminden aldım. Onun adı da Süleyman. Ve eşinin adı da Hülya. Hülya yengem aslında öğretmen bir kadın. Ama kitabımda ona Albay rolünü verdim. Çünkü neden olmasın?
Simay denen doktorun dişimi yanlış çeken doktorum olması hakkında... Acaba bu kitapta var olduğunu bilse ne tepki verirdi?
Kitapta adı geçen herkes; Sabri, Caner, Kaan (Süleyman dayımın oğlu...) Gazel bebek, Ayşen, Müzeyyen teyze, Belinay'ın annesi Feride hanım (Babaannem)... Gamze (Kitabı yayınlamamı söyleyen arkadaşım) Sayamadığım daha onca karakter... Yani bu kitaptaki her isim bir şekilde hayatımda var olan insanlar. Ve olmaya da devam ederler umarım.
Adar... Adar asla hayatımda var olmamış o kişi. Yeşil gözlü devim. Vefalı sevgilim. Yaralı kelebeğim 💚 Adar gerçek anlamda beni mutlu eden bir karakter. Üzgünken onu hayal edip gülebiliyorum en azından. Her şeyiyle benimsediğim bir karakter. Adar her şeyimiz olmuş abe :D
Neyse çok uzatmayacağım ve kitaptaki karakterlerin babamın defterinde yer alan kısmını göstermeden önce size mükemmel bir şekilde dua edeceğim.
Umarım hepiniz Adar Ali ASGAR gibi bir kahramana sahip olur ve gerçek sevgiyi doruklarda yaşarsınız. 💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERZAH
ChickLitBir kelebek uçuyor, yeşil kanatlarında siyahlar var. . . . Okulunda yaşanılan cinayet yüzünden okulu tatil edilen Belinay bu tatili bir fırsata çevirmek ister ve Albay olan dayısı ziyaret etmek için yola çıkar. Bu yolculuk onu hayallerine götürmekle...