07, açar kalbini.

2.5K 108 46
                                    


Flashback


"Uykum var... Uyumak istiyorum."

Uzun soluklu bir öpücüğün ardından göğsünde uyuklayan kızı daha sıkı sardı genç adam. Kızın zarif parmakları ceketini güçsüzce kavramıştı. Alnını adamın gövdesine yaslamış destek alıyordu. Aslında son zamanlarda gerçekten destek gördüğü tek kişinin yanındaydı. Altay bir anda kıza Çağlar'dan bile yakın konumda bulmuştu kendini.

Her anlamda yanında olmak istiyordu.

Az önce Çağla'nın dudaklarına kapanan dudaklarını bu defa kızın saçlarına yönlendirdi. Ufacık bir öpücüğün ardından aracın kapısını açıp genç kızı kucağına aldı ve koltuğa yerleştirdi.

"Ne rahat araba..." diye mırıldandı bu sırada diğeri. Gözlerini aralamış olsa da kendinde olduğu pek söylenemezdi. Altay kızın kemerini bağlarken ince parmaklarını bu kez adamın yakasını kavramak için kullandı.

"Benim olsun bu araba."

Tamamen mantıksız konuşuyordu.

Bu hâlleri Altay'ı güldürdü yine de. Kemeri sabitledikten sonra kızın elinden kurtulup kafa salladı.

"Olsun." dedi. "O da senin olsun."

Devamında ona birkaç saniye daha bakıp geri çekildi. Nasıl da güzeldi...

Şoför koltuğundaki yerini alması ve motoru çalıştırması pek uzun sürmemişti. Yol boyunca aralarında herhangi bir konuşma da geçmemişti zaten. Çağla uyukluyor, arada uyanıp anlamsız cümleler mırıldanıyor ve tekrar uyukluyordu.

Evin önüne geldiklerinde araçtan ilk inen Altay oldu. Kızın kapısını açıp onu da dışarı çıkardıktan sonra kendi ceketini Çağla'nın omuzlarına bıraktı. Ceketin fermuarını çekmek üzere eğildi fakat Çağla yeniden ayılınca durup onu izledi.

"Bu ceket de benim olsun." demişti genç kız.

Altay bıraksa ayakta duramayacak gibi bir hâli vardı ama yine de geri çekilmeye çalıştı. Yüzü ekşimişti aniden. Altay'dan kurtulamayınca kuru dudaklarını zorla aralayıp midesinin bulandığını söyledi.

Sonrası ışık hızında gerçekleşti.

Yere çöküp içtiği tüm sıvıyı çıkarmaya çalıştı lakin başaramadı. Yalnızca boğazını zorladığıyla kalmıştı. Midesi öyle berbat durumdaydı ki bu işkenceye katlanmak zor geliyordu. Altay ise kıza saçlarını tutarak destek oluyordu bu esnada.

"Ne diye bu kadar içersin ki?" diye söylendi. Çağla'nın acı çekmesi sinirlerini bozuyordu.

Bu kadar içmesi gerçekten mantıklı değildi.

Sebep Oğulcan olabilir miydi?

Kızın Oğulcan'a karşı beslediği duyguların pekala farkındaydı ancak yorum yapmıyordu Altay. Konu ona gelince genç kız tutarsız tavırlar sergileyebiliyordu çünkü. Altay'ın gözlemlerine göre Çağla dahi bilmiyordu ne hissettiğini.

Geçmişte hoşlandıysa bile duyguları şu an devam ediyor muydu? Emin değildi.

"Şhh, bitti... Tamam."

Orada geçirdikleri birkaç dakikanın ardından Çağla'yı yerden kaldırıp tekrar dikkatle kucağına aldı. Onu evine dek taşımış ve yolculuklarına kendi odasında, kendi yatağında son vermişti.

Önce Çağla'yı yatağa bıraktı, ardından kıyafetlerine bakındı. Yine sıkıntıyla iç çekip kızın üzerindeki kendine ait deri ceketi aldı. Onu bir kenara indirdikten sonra bu kez dolabı açıp içeride göz gezdirdi.

lacivert | altay bayındırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin