Bölüm 19

222 25 7
                                    

Bu sırada Minho kendisine verilen ağır ilaçların etkisinden yeni yeni kurtuluyordu. Bu sırada yavaş yavaş açtığı gözlerinin, Jisungu'un kapanan gözleri ile buluştu ikisi de baygın bir şekilde bir birlerine bakıyorlardı.

Minho Jisung'u bayhın bir şekilde yattığını görmesiyle birlikte yerinden doğrulması da bir olmuştu. Başının dönmesini umursamadan yerinden hızlıca kalkıp sendeleyerek Jisung'un yanına doğru hızlıca adımladı.

Chan hala az önceki yaşadığı durumun şokunu üstünden atlatamamıştı, öylece olduğu yerde Jisung'a bakıyordu.

Minho: Jisung, Jisung'a ne oldu sana? Abi Jisung neden bu halde, abi duymuyor musın beni?

Chan aynı ifadesini değişmeden daha önce kardeşinin hiç yüzünde görmediği o garip ifadeyi anlayamadı, ne oluyordu kardeşine?..

Chan: B-Ben bilmiyorum.

Minho abisinin yanına hızlıca giderek omzundan tuttu ve sinirli bakışlarıyla onu sarstı olduğu yerde.

Minho: Ne demek bilmiyorum, burda senden başka kimse yoktu ne oldu ona abi?

Chan artık dayanamayıp bağırdı. Pişman olacağı şeyler söylemeye başlayacağından habersizdi.

Chan Minho'yu omızlarından tutup içinde bastırdığı siniri ondan çıkardı.

Chan: Yeter artık Minho yeter, kendine gel ne hale döndüğünden haberin var mı senin, herhangi biri için kendini bu kadar paralamana değer mi söylesene lan bana söyle?

Minho daha da öfkelenerek

Minho: Senin herhangi biri dediğin kişi benim sevdiğim adam abi. Kendini benim yerime koy ve benim gibi düşün. Seungmin de aynı bu şekilde gitmiş olsaydı ne yapardın ha, ben söyleyeyim bu acıya katlanmak istemeyip kendini gider bir yerden aşağıya atardın seni iyi tanıyorum. Sen sevdiğin insanlar için yapmayacağın bir bok yok tamam mı?

Chan Minho'nun söylediklerinin canın yaktığını hissetti ve öfkelenerek konuşmaya başladı, şuan canından çok sevdiği kardeşinin canını yakmak istedi.

Chan: Biliyor musın aynı babam gibi oldun şuan o beğenmediğin adam varya şuan tıpkı aynı onun gibisin.

Minho: Sus o adamın adını ağzına alma!

Chan: Seni neden o gün bıçaklamasona izin vermedim ki?

Minho: Abi yeter sus.

Chan: Belki de haklıydı, gerçekten sen olmasaydın annem ölmeyecekti.

Minho: Susss!! Yeterrr!

Minho kulaklarını kapatmaya çalıştı elleriyle ama Chan buna izin vermedi, abisi ilk kez bu kadar canını yakıyordu.

Chan: Belki de Jisung seni bir daha hatırlamayacak?

Minho artık hiç bir şey dıymak istemiyordu, gözleri kararıyordu, başının şiddetli ağrıdığının farkındaydı ama hiç biri şuan ki kadar acıtmıyordu.

Minho: Jisung hep beni sevecek duydun mu, duydun mu beni, o beni hatırlıyor!

Chan sinir bozucu bir şekilde gülüp tekrar o sert ifadesine geri döndü.

Chan: Seni hatırladığına dair bir bok yok tamam mı, ulan adam Felix'i bile hatırlamıyor kaldı ki seni mi hatırlıyacak ha. Sok şunu aklına Bang Minho o seni hatırlamıyor, ona ne oldu bilmiyorım ama o seni hatırlamıyor.

Artık Minho'nun kendisini temelli bırakması için tek sebebi, bir cümlede söylemişti abisi.

İşte Minho bayılmıştı. Chan Minho'nun bayıldığını görmesiyle ağlamaya başladı. Neler söylemişti öyle, ilk kez kardeşinin canını yakmak istemişti, hemde olmayacak bir zaman da.

Merhaba KeDicik ✓[MINSUNG]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin