Hyunjin telefonu Felix'e uzatıp Chan'in arkasından Minhoyla koşmaya başladı.
Felix bir süre sonra
Felix: Kafayı yiyeceğim, neden, neden özür dilerim seungmin, ben ne yaptım böyle.
Chan: Seungmin dur!
Seungmin hala koşmaya devam ediyordu, bakamıyordu arkasına bakmak istemiyordu yüzlerine bakacak cesareti bulamıyordu.
Chan: Sevgilim lütfen dur konuşalım, SEUNGMİN!
Chan var gücüyle dahada hızlı koşmaya başladı, Seungmin önüne bakmadan koşuyordu ve trafiğin ortadına atlıyacaktı.
Chan: SEUNGMİN DUUR!
Seungmin durmayıp devam ederken gelen anı fren sesiyle ve tanıdık gelen sıcak kolların arasında buldu kendini.
Arabadaki adam sinirle dışarı çıkıp Seungmin'e bağırdı.
Adam: ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN, GÖRMÜYOR MUSUN TRAFİĞİ!?
Seungmin gülme ve ağlamaya karışık,
Seungmin: EVET ÖLMEK İSTİYORUM, ÜSTÜNDEN KAMYON ARABA GEÇSİN İSTİYORUM YAŞAYAMAYACAK HALE GELMEK İSTİYORUM.
Seungmin Chan'in kollarından hızlıca ayrılıp adamın yakasına yapıştı.
Seungmin: NEDEN FRENE BASTIN NİYE EZİP GEÇMEDİN BENİ SÖYLESENE NEDEN DURSUN APTAL HERİF.
Adam şaşkın şaşkın Seungmin'e ve Chan'e bakıyordu.
Adam: Sen delir mişsin, arkadaşına sahip çık.
Adam seungminin elinden kurtulup tekrar arabaya bindi, Chan bedeni yorgun düşen Seungmin'i kollarının arasına alıp kaldırıma çıktı ve kalabalığın içinden geçtiler. Hyunjin ve Minho Chan'in kollarının arasında Seungmin'i görünce rahatlamışlardı.
Hyunjin: Nasıl yakaladın onu?
Chan göz yaşları içinde kucağında bayılmış Seungmin ile kaldırımda durıyorlardı.
Chan: Trafiğin ortasına atlayıp ölmek istedi biliyor musun adam çıkmış Seungmin'e bağrırken birden Seungmin adama bağırmaya başladı neden frene bastın ezip geçmedin diye, ya ona bir şey olsaydı gözlerimin önünde durmasaydı araba ölücekti. Ya yakalayamadaydım onu ne yapardım ben Hyunjin.
Minho abisine sıkıca sarıldı.
Hyunjin: Geçicek atlatıcağız bunları, ama hastaneye götürelim onu sakinleştirici versinler.
Minho: Üzülme abi atlatacağız. Ağlama lütfen.
Chan başını onaylar şeklinde sallayıp ilerlemeye devam ettiler.
Hastaneye geldiklerinde bankta tek başına hala ağlayan Felix ile karşı karşıya gelmişlerdi.
Felix, Chan'in kucağında baygın bir şekilde Seungmin'i gördü, onun için hem çok üzülüyordu pişmanlık duyıyordu ama bir o kadarda öfke, kızgınlık duyuyordu.
Felix belli belirsiz ses tonuyla
Felix: Ne oldu?
Chan: Ne mi oldu, sevgilim az daha kendisini öldürüyordu, arabanın önüne atladı ve ölmek istediğini söyledi sen biliyor musun, bilmezsin tabi sana kimse acın hafif demiyor yada öğrendiğin şey önemsiz demiyor ama oda bunu bilmeyerek yaptı küçük bir çocuk ne kadar masumsa oda o kadar masumdu, ama sen ne yaptın tüm hepsinin suçunu ona yıktın senden daha beter şeyler yaşadı, ben bile sevgilimin bunca zamanfır psikiyatriye gittiğini bilmiyordum hemde yaşadığı şeylerden dolayı hepsini bugün öğrendim ailesini bile bugün öğrendim, bak Felix yargılamak kolaydır ama geri dönüşü olmayan şeyler yapmak en kötüsüdür çünkü telafisi olmaz ya gerçekten ölseydi, vicdan azabı duymayacak mıydın? Biri senin yüzünden ölseydi vicdan azabı duyardın dimi, şimdi onu düşün belkide sayamayacağı kadar çocuk öz babasının yüzünden ölüme gitti şimdi düşün sen canından çok sevdiğin ikizini kaybettin ama o küçücük yaşında binlerce çocuğun canı yüzünden içi parçalanıyor, ve bunca şey yaşamışken gelip bir tanesini bile bize yansıtmaması ne kadar zor değil mi, şimdi kendini onun yerine koy nasıl hissederdin?
Felix arkadını döner dönmez gözlerinden yaşlar akmaya başlafı ve oradan uzaklaştı. Onun ölmesini istememişti ama öfke duyuyordu işte, arkadaşını çok seviyorsun ama...
Minho, Chan ve Hyunjin hastaneye girerken Chan birden durdu ve Hyunjin'e döndü.
Chan: Yalnız bırakma Felix'i sana ihtiyacı var şuan.
Hyunjin başını sallayıp Felix'in yanına doğru gitti.
Chan hemşireye fenalaştığını söyleyerek sakinleştirici serum takmalarını rica etti.
Minho bu sırada Jisungun yanına çıkmıştı.
Seungmin gözlerini yavaşça aralamıştı. Chan uyandığında yanı başında saçlarını okşayarak gözlerinin içine şefkat dolu bir şekilde bakıyordu.
Chan: Şuan nasılsın canım?
Seungmin: İyiyim Chan.
Seungmin'in gözleri dolmaya başlayınca Chan endişeli bir şekilde
Chan: Ne oldu bebeğim, bir yerin mi acıyor?
Seungmin: Hayır ama sadece gelip benimle bana sarılarak yatarmısın burada ?
Chan göz yaşlarını silip Seungmin'in dudaklarıyla buluşturdu dudaklarını ve geri çekildi gülümseyerek.
Chan: Sen yeterki işte ama bir daha öyle bir şeyi sakın deneme.
Seungmin onaylar bir şekilde göz yaşlarını sildi ve yanında yer açtı. Chan hemen kollarının arasına aldı Seungmin'i, alnından öpüp uykuya dalmasını bekledi ve narin saçlarını hafifçe okşadı ve kendiside bir süre sonra kendini uykunun ellerine bıraktı.
...Jisung: Ne sen ciddi misin Minho?
Minho: Evet.
Jisung: O aşağılık Do-yun'un işini bitireceğim bu sefer o hapishanelerden çıkamayacak kaltak herif. Felix ne tepki verdi?
Minho: Sorma anlamışdındır ne tepki verdiğini.
Felix: Anlık sinirle yapıyor sınırı dinsin anlar onu bence kolay bir şey değil ama oda isteyerek yapmadı bunun farkına varmalı.
Minho: Evet yoksa Seungmin abi kendisine zarar vericek yoksa.
Jisung kaşlarını çatıp
Jisung: Nasıl yani?
Minho: Trafiğin ortasına attı kendini, adam durmasa olacakları sen düşün iyiki abim hemen tuttu adam da fren bastı.
Jisung: Sakın yalnız bırakmayın onu bir kez daha yapıcaktır yalnız kaldığında.
Minho: Yapmaz.
Jisung: Yapıcak Minho.
Minho: Abim hep yanında olucaktır.
Jisung: Umarım her şey düzelir.
Minho: Umarım sevgilim.
Jisung Minhoyu yanına çekip kolları arasına aldı.
...
Hyunjin: Ağlama Felix.
Felix: Nadıl ağlamim en çok sevdiğim insan benim yüzümden hayatına kıyacaktı ben ne yapardım o zaman.
Hyınjin: Bazen öfkeyle konuşmamamız gerekir sakinleşmeye ihtiyacımız vardır.
Felix: Ben çok pişmanım ama bir o kadarda öfkeliyim hala düşündükçe inanamıyorum.
Hyınjin: Bak Felix, öfkelenmeni anlıyorum ama bunların hiçbir suçu Seungmin'in değil.
Felix: Evet değil.
Hyunjin: E daha ne güzel gözlüm?
Felix: Buram acıyor (kalbini gösteriyor) hemde çok sığdıramıyorum böyle bir şey olduğuna.
Hyunjin Felixe sarıldı.
Hyunjin: Lütfen Seıngminle konuş sevgilim bir daha yapmaması gerekir böyle bir şeyi ve bir kez denediyse bir daha yapmaktan çekinmeyecektir.
Felix şuan konuşamam kendine gelsin öyle konuşurum.
Hyunjin: Benim melek kalpli sevgilim. Herşey düzelicek sadece sakın olmak lazım ve düzgün bir şekilde konuşmak unutma bunu sakın olur mu?
Felix başını onaylar bir şekilde salladı ve Hyunjinin bacaklarına başını koydu ve gökyüzünü izlemeye başladı.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merhaba KeDicik ✓[MINSUNG]
FanfictionBabası tarafından tecavüze uğrayan Han Jisung'un geçmişteki acı dolu hatıraları geleceğini tehtit etmektedir. Arkadaşları Lee Felix ve Hwang Hyunjin sayesinde bu durumu yavaş yavaş atlatmaktadır. Kendisini hiç beklemediği zamanda Bang Minho ile se...