Hala sıkıca kavradığım bileklerini başının üzerinde sabitledim ve o daha ne olduğunun farkına bile varmadan dudaklarımı sertçe onunkilerin üzerinde konumlandırdım.
Gözlerinden usulca akan damlalar dudaklarımıza yol aldığında tuzlu tadı hissetmiştim.
Dudaklarının sıcaklığı ve gözyaşlarının tadı dışında fark edebildiğim bir şey varsa o da Chen'in artık kaçmaya çalışmadığıydı.
***
Karşı koymuyor oluşundan aldığım ikinci cesaret dalgasıyla tereddütle dudaklarımı oynattım.
Hafifçe alt dudağını emdiğimde duvar ile aramda sıkışan bedeni güçsüzce titremişti.
Yaptığımın ne kadar doğru olduğunun fazlasıyla tartışmaya açık bir konu olduğunun farkında olsam da kendimi ondan uzaklaştıramıyordum. İster fırsattan istifade diyin isterseniz başka bir şey ama inkar edilemeyecek bir şey varsa o da Chen'in dokunuşlarım altında her geçen saniye daha da uyuştuğuydu.
Ona iyi geliyor olduğumu bilmek güzeldi ve peşimizden gelen adım seslerini hemen dibimde duymasaydım onu iyi hissettirmek için daha çok çaba sarf edebilirdim.
Kendimi geri çektiğimde, ellerini de serbest bıraktım.
Ancak korkunun ve ardında yaşadığı şokun etkisiyle güçsüzleşen bedenini tutamadığı aşikardı.
Düşmesine izin vermeden ona destek olduğum sırada birkaç adım mesafemizde irice açtığı gözleriyle bana bakan Baekhyun'u umursamamaya çalıştım.
"C-chanyeol! Ne bekliyorsun ambulansı arasana!" diye çıkıştığında Chanyeol'un da yanımızda olduğunu ancak fark etmiştim.
Diğer yandan kollarımın arasında Chen, bilincini daha fazla açık tutamamıştı...
—-
*** Chen'in bakış açısı***
Gözümü alan keskin ışık uyumamı engellediğinden elimi yüzüme siper ettim.
"Hemşire Hanım! Jongdae uyandııı!" diye sesini duyurmaya çalışan Chanyeol'a Baekhyun'un sevinç nidaları eşlik ettiğinde onlara bakmak için yavaşça gözlerimi açtım.
"Aaah, hadi ama biraz sessiz olun!" diye yakındığımda başucumda bekleyen Baekhyun omzuma nazikçe vurmuştu.
Etrafıma daha dikkatli baktığımda evde olmadığımı fark ettim. Beyazın yoğun olduğu mekana bir koşuşturmaca hakimdi fakat yatağımın etrafını çevreleyen paravanlar görüşümü kısıtlıyordu.
O sırada beyaz formalı bir kadın ve Chanyeol'da görüş alanıma girdiğinde muhtemelen acil serviste falan olduğum çıkarımında bulundum.
"Nasıl hissediyorsunuz Jongdae Bey?" diye soran hemşireye başımın ağrıdığını söyleyemeden Baekhyun atladı.