Bölüm - 13

585 43 62
                                    

Hunhan'ı da sevin ya olmaz mı? Olur tabi. Onlar da çok tontiş. Hatta bence bir onlar tontiş. Herneyse yazar notu adı altında daha fazla saçmalamadan burada kesiyorum konuşmayı ama cidden; 

Hunhan'ı. Sevin. Sizi. Smut. Meraklısı. Sapık. İnsanlar :))))

.

.

Düşüyor gibi olduğunuz ve tam düşerken sıçrayarak uyandığınız rüyalardan bu gece fazlaca görmüştüm. En sonunda uyuyamayacağımı anlayıp belimdeki kol yüzünden biraz da zorlanarak baş ucumdaki komodinden telefonu alıp saate baktım. 

05.30

Telefonu tekrar yerine koyup arkamı dönmemle gördüğüm yüzle midem burkulmaya başlamıştı bile. Yüzü fazlasıyla güzeldi. Ve bana son günlerde daha da güzel gelmesi hiçte adil değildi. Ellerimle gözüne düşen perçemi uzaklaştırdım. Odada sadece nefeslerimiz duyulurken nasıl sakin kalabilirdim. Çığlık atmamak için zor duruyordum. 

Ve günlerdir boğuştuğum o soruyu kendime bir daha sordum.

Chen benim için ne ifade ediyordu?

Ona aşık mıydım?

Evet sanırım ona aşıktım. Ve bunun tek taraflı aşk olması isteyeceğim en son şeydi. Bu kadar karmaşada ona ne zaman aşık olduğumu bile bilmiyordum. Sadece dün internette biraz araştırma yapmıştım.

'Aşık mıyım?'

'Birine aşık olduğumuzda bunu nasıl anlarız?'

'Bir insanın aşık olduğu nasıl anlaşılır?'

'İnsan neden aşık olur?'

'Aşk bu kızıl ötesi, yaralı müzesi, hareket edemem.'

Hatta bu konuyla ilgili şu genç kızların yaptığı aptalca testlerden bile yapmıştım.

Sonuç; aşığım.

Tabi teste göre. 

Yüzünü izlemeye devam ederken, hastanede yattığı zamanki görüntüsünü hatırladım.

Yüzü yaralarla doluyken, bacağındaki alçıyla uyuduğu odaya daldığım günü.

Uyurken canı yandığında dudaklarını büzüştürmesi hala aynıydı. Her ne kadar şimdi fiziken canı yanmasa da gördüğü rüyalardan rahatsız olur gibi kaşlarını çatmış, yine dudaklarını büzmüştü.

Düşününce, belki de o zaman etkilenmiştim ondan. Masum goruntusune aldanmistim. O sevimli maskenin altında yatan trollu keşfetmeye başladığımdaysa her şey daha eğlenceli olmaya başlamıştı.

Yüzündeki tedirgin ifade güçlendiğinde, ona olabilecek en yakın pozisyonda olabilmek için bacağımla bacaklarını hapsettim ve başını göğsüme gömüp saçlarını yavaş hareketlerle okşamaya başladım.

Hayatım boyunca yaşadığım en rahat, huzurlu anım  sanırım şu an olmalıydı.

Yüzümde gülümsemeyle tekrar uykuya daldım.

"KAIIIIIIIIIIIIIIIIIIII"

Adımı duymamla gözlerimi açmam bir olmuştu. Neler olduğunu hatırlamaya başladığımda en son Chen'i izlerken uyuyakalmıştım. Kafamı yan tarafa döndürdüğümde Chen'i kapının önünde ve bana endişeyle bakarken bulmuştum.

"Hm"

"Kaiiiii!"

"Offf, ne oldu?" derken kapının kolundan tıkırtılar geldi. Açıkçası ne olduğunu göremiyordum çünkü tekrar başımı yastığıma gömmüştüm.

Best LuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin